Aile Bakanlığı bütçe görüşmeleri: Tasarruf sığınmaevlerinden mi yapılıyor?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2025 yılı bütçe teklifi görüşmeleri kadın cinayetleri protestosu ile başladı. CHP milletvekilleri öldürülen kadınların isimlerinin yazılı olduğu bir pankart açtı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2025 yılı bütçe teklifi üzerine TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler kadın cinayetleri protestosu ile başladı.

Komisyon, AKP Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçe kesin hesap ve Sayıştay raporlarının görüşüleceği komisyon toplantısında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın sunumu öncesi muhalefet partisi milletvekilleri sıralarına hayatını kaybetmiş çocuk ve kadınların resimlerini bıraktı.

CHP milletvekilleri üzerinde “Bu yıl 296 kadın öldürüldü” yazılı, katledilen kadınların isimlerinin de yer aldığı kefen bezi açarak “Sayın Bakan, bu kefenin üzerinde öldürülen kadınların isimleri yazılı. Bu kadınların vebali sizin boynunuzda” dedi. Komisyon Başkanı Muş “Burası Taksim Meydanı değil” dedi. Kadınların Taksim’de yapmak istediği 25 Kasım eylemi de pazartesi günü polislerce engellenmişti.

Bakan Göktaş’ın bütçe sunumu da protestolar eşliğinde başladı. Bakanın sunumunda ana vurgu yine kadınlar değil “aile” oldu. Toplumları ayakta tutan şeyin aile olduğunu savunan Göktaş, kadınların etkin şekilde uygulanmadığı için iktidarı eleştirdiği 6284 sayılı Kanun’un etkin şekilde uygulanmasının takipçisi olduklarını söyledi.

BAKANLIK 1 YILDA 1 SIĞINMA EVİ HEDEFİNİ GERÇEKLEŞTİRMEDİ! Bakanlık bütçesine dair detayları okumak için TIKLAYIN

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya Göktaş’ın 25 Kasım’da yaptığı konuşmaya atıf yaparak “Siz şiddete sıfır tolerans demeye devam ederken fail erkeklere yüksek indirimler uygulanıyor” dedi. 4 yıldır sığınmaevi sayılarının yerinde saydığını söyleyen Kaya, “2020’de ŞÖNİM’lerden hizmet alan kadınların sayısı 189 bin, bu sayı 2023’te 273 bin olmuşken ama siz ne ŞÖNİM ne de sığınmaevi açıyorsunuz. Onlar da mı tasarruf tedbirlerine takıldı?​” diye sordu.

‘ÇOCUKEVİ SAYISI AZALDI’

Belediyelere bağlı hizmet veren kreşler de bütçe görüşmelerinin gündemine geldi. İBB kreşlerinin kapatılması yönünde verilen talimata değinen Kaya, “Dönüp dolaşıp 'kreşi kapat' diyorsunuz.  İktidarınız, CHP’ye karşı seferberlik ilan edeceğine kadınları, çocukları sefaletten kurtarmak için seferber olsun. Çocuk evi sayısı, 2023’e göre azalmış ama bu çocuk evlerinde bakılan çocuk sayısı yüzde 40 artmış. Yani talep var. Bu çocuklara devlet bakmak zorundayken siz bu evleri açmıyorsunuz. Daha geçen hafta İzmir’de yaşanan vahim olay sonucu 5 çocuğu kaybettik. 5 çocuk yoklukla, yoksullukla öldü, gitti, suçlu yine anne oldu” dedi.

‘YARDIMDAKİ ARTIŞ KRONİK YOKSULLUK GÖSTERGESİ’

İktidarın övündüğü sosyal yardımlara ilişkin konuşan CHP Milletvekili Ayça Taşkent de “Bütçenin yarısından fazlası sosyal yardıma ayrılmış ve ‘rekor artış’ olarak müjdeleniyor. Sosyal yardımlardaki sürekli artış müjde değil iktidarınız döneminde yoksulluğun nasıl kronikleştiğini gösteriyor. Yoksulluğun bitirilmesi değil var olan yoksulluğun sürdürülmesini mümkün kılan palyatif çözümler aradığınızı ispatlıyor. Sosyal yardıma muhtaç kişi sayısı 17 milyona çıktı. Tüm bu yoksulluk kadının sırtında. Sosyal yardımların maddi olarak kadına bağlanması ise evde bakım verme sorumluluğunun kadına kalmasının bir sonucu” diye konuştu.

AKP'Lİ KEŞİR  İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE 'BALON' DEDİ

AKP Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" yazılı dövizi  göstererek, "Peki, biz bunu neye göre söylüyoruz? Hangi altyapıyla söylüyoruz? Avrupa'da durum ne? Avrupa'da hangi kanunlar çıkmış? Nasıl uygulanmış? İstanbul Sözleşmesi başka ülkelerde yaşatıyor da Türkiye'de mi yaşatmıyor? Avrupa Konseyi ülkelere 'Haziran 2020'ye kadar iç hukukunuzu buna göre düzenleyin' dedi. Sadece bu direktifin yayınlanıyor olması bile 'Sözleşme yaşatır' söylemenizin kadına şiddeti araçsallaştırdığınızı ve bir balon olduğunun göstergesidir" dedi. Benzer cümleleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Kasım

Muhalefet vekilleri tepki göstererek, "Günde üç kadın öldürülüyor. Bu kadınlar niye öldü o zaman, niye ölüyorlar? Kadınların ölümü niye bu kadar kolay?" dedi.

AKP'Lİ ÖK 850 LİRALIK AİLE DESTEĞİYLE ÖVÜNDÜ

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök, "2022 yılında başlattığımız Aile Destek Programı'yla yoksulluk sınırının altındaki aileleri desteklemekte ve çocuk başına 850 ile 1250 lira arasında ödemeler yapmaktayız. Bu kapsamda 4,2 milyon haneye destek sağlamışız. 2024 Ocak-Ekim döneminde de 4 milyon haneye 7,26 milyar TL elektrik desteği gibi -yine, bakın, bu da elektrik desteği, yine, doğal gaz desteği gibi 653 bin haneye doğal gaz desteği gibi çeşitli destekler sağlayarak desteklerimizi çeşitlendiriyoruz" dedi.

DEM PARTİLİ SAYYİĞİT: KAYIT DIŞI ÇALIŞAN KADINLAR GERÇEĞİNİ GÖRMEZDEN GELEMEYİZ

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, "Kadınlar, 25 Kasım'da Van'dan İstanbul'a, Amed'den Ankara'ya sokaklardaydı; İstanbul'da yine polis barikatları önlerine konuldu, 100'ün üzerinde kadın gözaltına alındı, darp edildi, ters kelepçe takıldı. Ama siz sokaktaki kadınları görmediniz, duymadınız çünkü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü asıl gündeminiz değil. Sosyal medya videolarında 'Biz varız' diyorsunuz ama kadınlarla ilgili hiçbir hayırlı işte maalesef sizleri göremiyoruz. Kadına şiddet, kadın cinayetleri sadece fiziki şekilde de gerçekleşmiyor, bunun psikolojik ve ekonomik boyutu da var. Kadını sadece aile içinde ele alanlar, kadının iş gücüne katılımını, insan onuruna yaraşır bir ücret almasını da maalesef sağlayamıyor. Eğer bunun aksi olsaydı, bugün, kadın yoksulluğu dediğimiz bir olguyla karşı karşıya kalmazdık. Bugün Türkiye'de çalışan nüfusun yüzde 60'ı asgari ücrete veya altında bir gelire sahip ve milyonlarca yurttaş açlık sınırının altında yaşamını sürdürmek zorunda kalıyor. TÜİK verilerine göre işsiz sayısı 1,4 milyon düzeyinde; çerçeveyi biraz daha genişletip, işte, iş arayanlar, aramayanlar, iş bulamadığı için umudunu yitirenleri de dâhil ettiğimizde sayı 3,9 milyona kadar çıkıyor. Yine DİSK-AR'ın TÜİK'in verilerine dayanarak yayınladığı Ekim 2024 tarihli İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu'na göre geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 35,7 düzeyinde karşımıza çıkıyor. Bu, milyonlarca kadının çalışma hayatına katılamaması demek. Kayıt dışı çalışan kadınlar ve sosyal güvenceden yoksun bırakılan kadınlar gerçeğini de görmezden gelemeyiz" dedi.

CHP'Lİ BAKIRLIOĞLU: NEDEN İSTİFA ETMİYORSUNUZ?

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, "Bakın, her yıl bir çocuk doğurmuş yani bu Sağlık Bakanlığıyla aranızda çok ciddi bir sıkıntı olduğunu da ben buradan çıkarmaktayım. Yani bu çocuklarımız öldü. Bakın, bu çocuklarımız öldü yani ve 18 defa gitmişsiniz. Bir kere bu manzara, acı bir manzara, insanlar bu evlerde oturuyorlar. Başka bir şey söyleyeyim: Hadi bunları koruma altına alamadınız, korumanız altında olan çocuğumuz Niğde'de, rehabilitasyon merkezinde işkence edilerek öldürülüyor. Bakın, koruma altına almıyoruz, koruma altına aldıklarımızı da ne yazık ki yaşatamıyoruz. Siz Belçika'da parlamenterlik yaptınız, size bir sorum var; şayet siz Belçika'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konumunda otursaydınız bu olaylardan bir tanesi yaşanmış olsaydı bir saat bile oturamazdınız o koltukta. Neden istifa etmiyorsunuz?" diye sordu. Bakan Göktaş ise "Sayın Vekil, bunlar orada da oluyor ama böyle politize edilmiyor, biliyor musunuz" dedi.

AKP Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu'nun "5 çocuğunu kaybetmiş anneyi, babayı siyasi istismar malzemesi yapıyorsunuz" sözlerine vekiller tepki gösterdi . DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk yoksulluğun siyasetin konusu olduğunu belirtirken EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca, "Siyasi kararlar nedeniyle oluyorsa siyaseten tartışılacak tabii. Nasıl tartışılacaktı? Siyaseten aldığınız kararların sorunlarını yaşıyoruz biz böyle" diyerek tepki gösterdi.

CHP'Lİ DİNÇER: AKP, KREŞLERİ KAPATARAK KADINLARI ÇALIŞMA HAYATINDAN KOPARARAK EVLERİNE HAPSETMEYİ AMAÇLIYOR

CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer,  "Siz kadın istihdamının arttığını söylüyorsunuz ancak iktidarınız CHP'li belediyelerin açtığı kreşleri kapatıyor. Belediyelerimiz açtığı kreşlerle ekonomik durumu yeterli olmayan ailelere hizmet sunmakta ve kadınların çalışma hayatında yer almasına destek olmaktadır. Ancak bir taşta 3 kuş vurmaya çalışan Şark kurnazı AKP, kreşleri kapatarak çocuklara temiz ve güvenli kreş sağlayan CHP'li  belediyelerin hizmetlerini engellemeyi, çocuklarımızı cemaatlerin eğitim kurumlarına mahkûm etmeyi, kadınları da çalışma hayatından kopararak evlerine hapsetmeyi amaçlamaktadır. Bu konunun esas muhatabı kadınlar ve çocuklar olmasına rağmen Millî Eğitim ve Çevre Bakanlığı aralarında paslaşırken nedense siz bu konuda hiçbir açıklama yapmadınız. Kadına ve çocuğa sahip çıkmadığınız gibi yaşlılara da sahip çıkmıyorsunuz. Yaşlı bakımevlerinde fiyatlara gelen fahiş zamlar nedeniyle yaşlılarımız artık buralarda barınamaz hâle geldiler" diye konuştu.

EMEP'Lİ KARACA: BAKANLIĞINIZ ÇÖKMÜŞTÜR

Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın konuşmasında anlattığı faaliyetlere dair konuşan EMEP Milletvekili Sevda Karaca “Vizyon belgeleriniz, eylem planlarınız, çalıştaylarınız, bütçeniz çöken sistemin üstüne pullu kıyafetler giydiriyor. Destek programlarıyla övünüyorsunuz ya. Yangında yiten 5 yoksul çocuk gösterdi, barınma destek programı çökmüştür. Narin cinayeti gösterdi, çocuk takip sistemi çökmüştür. Yıllık hedef sayı yakalansın diye meslek elemanlarına kapı önlerinde anket yapar gibi kısa bilgiler doldurttuğunuz ASDEP sistemi çökmüştür. 612 bin çocuğun eğitim dışında kaldığı ülkede, Okul Destek Sistemi, Eğitim Tedbiri uygulamaları çökmüştür. Her üç çocuktan birinin okula aç gittiği ülkede Bakım Tedbiri Uygulamaları çökmüştür.” dedi.

“KREŞTEN EL ÇEKTİNİZ, DİYANETE MİLYONLAR YAĞDIRIYORSUNUZ”

Gündemdeki kreş tartışmalarına da değinen Karaca “Kreşlerden el çekmişsiniz, belediyeleri cezalandırmışsınız, özelleri teşvik etmişsiniz, kreşin kamusal bir hizmet olarak sunulmasına bütçe ayırmamışsınız ama Diyanete “4-6 yaş Kur’an kursu desteği” için 1 yılda 75 buçuk milyon lira para aktarmışsınız. Tarikat cemaatlere 20 milyonluk transferiniz yetmemiş, 2025’te 6 milyon daha aktaracaksınız.” dedi.

Bakanlığın sorumlu olduğu her alanda apaçık bir çürümüşlük ve çöküş olduğunu vurgulayan Karaca “Ama siz bırakmışsınız bunları; aileyi, çocukları koruyoruz lafazanlığı altında LGBTİ’lere karşı nefret örgütlemeye para saçıyorsunuz.” sözleriyle LGBTİ düşmanlığını eleştirdi.

“FUHUŞ ÇETELERİYLE MÜCADELE EDEN EKMEKÇİ’Yİ ‘DELİ’ İLAN ETTİNİZ”

Bakan’ın her konuyu bağımlılığa bağladığını belirten Karaca uyuşturucu yaşının 6’ya indiğini belirterek “Bakanlığınızda madde bağımlılığı alanında hizmet veren Çocuk Koruma İlk Müdahale ve Değerlendirme Ünitelerine gelen çocuk sayısı rekor kırıyor. Kapasitesi 12-20 çocuğa hizmet verecek şekilde düzenlenen bu ünitelerde 30-40 çocuk kalıyor. Burada 8 gün kalması gerekirken 8 ay kalan çocuklar var. Bu üniteler hijyen koşullarını dahi taşımıyor. Daha vahimi, çocuklar Bakanlık Onayı bulunmayan binalarda tutuluyor. Çocuk bakım evlerinde fuhuş çeteleri iddiaları kol geziyor. Bu konuda canla başla çalışan Dilek Ekmekçi’ye el birliğiyle deli raporu çıkarmaya, tutuklamaya çalıştı bu iktidar.” şeklinde kaydetti.

“KADIN BAŞINA 38 KURUŞ, YENİ SIĞINMAEVİ YOK”

Bakan Göktaş’ın “Kadının güçlenmesine 6 milyara yakın bütçe ayırdık” sözlerinin doğruyu yansıtmadığını belirten Karaca “Bütçe kalemlerinde 4 milyar 885 bin lira ayrılmış görünüyor, bunun da 3 milyardan fazlası personel harcaması. Ne kaldı geriye? Sizin rakamlarınız doğru kabul etsek bile bütçeden kadının güçlendirilmesi için kadın yurttaş başına günlük 38 kuruş düşüyor. Sığınmaevleri konusunda apaçık bir kandırmaca var. Verdiğiniz rakamlarda belediyelerin ve kadın kurumlarının açtığı sığınmaevleri var, siz övünüyorsunuz. Bakanlığın 2021 yılından bu yana hiç sığınak açmadığını gizliyorsunuz.” dedi.

“SOSYAL YARDIMLAR AKP’NİN SEÇİM SOPASIDIR”

Bakan’ın sosyal yardım verileriyle övünmesini eleştiren Karaca “Sisteminizin çöküşünün en büyük göstergesiyle övünüyorsunuz. Rakamlar ortada, sosyal yardımlar AKP iktidarının elinde bir seçim sopasıdır. Ocak-Eylül 2024 döneminde, en çok yardım yapılan ay Mart ayı. Aşırı yoksul hanelerin alındığı destek programı kapsamındaki kişi sayısı, seçimlerin yapıldığı ayda kat kat artmış, sonraki aylarda azalmış. Siz yoksulluğu seçim yatırımı olarak mı görüyorsunuz?​” dedi.

Bakanlığın işini doğru yapabilmesi için işin ehli meslek elemanlarının desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Karaca “Bakanlıkta mobbing ve baskının, angaryanın, sürgünlerin sonu gelmiyor. İşkolu emekçileri güvencesizken devletin güvencesine ihtiyaç duyan yoksullar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler güvende olamaz. Bakanlığınız çökmüştür sayın bakan. Çöken sadece sizin bakanlığınız değil. İktidarınızın meşruiyeti, itibarı, yalanları her gün canıyla sınanan kadınlar nezdinde, çocuklukları ellerinden alınan gençler nezdinde, ölüme mahkum edilen yaşlılar nezdinde, engelli çocuklarının kendisinden önce ölmesini dileyen anne babalar nezdinde çökmüş durumda!” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2025 yılı bütçe görüşmeleri sona erdi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin, "Yıllardır kadına yönelik şiddetle mücadelemizin İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveyi hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir. Kadına yönelik şiddetle mücadelemizin somut araçları 6284 sayılı kanun başta olmak üzere mevzuat ve ihtisaslaşmış kurumsal mekanizmalarımızdır" dedi.

HER KONUYA 'SİYASET ÜSTÜ' SAVUNMASI

Göktaş, sığınmaevi sayılarına ilişkin şöyle konuştu: "Şu an halihazırda Şanlıurfa, Diyarbakır, Hatay, Adıyaman, İstanbul ve Kocaeli'de kadın konuk evi açmak için çalışmalarımız devam ediyor. Bugün kadın konuk evlerinde doluluk oranımız yüzde 70. Temennimiz odur ki şiddet sona erip kadınlar konuk evlerine ihtiyaç duymasın"dedi.

Kreşler konusunun yanlış bir zeminde tartışılmaması gerektiğini söyleyen Göktaş, "Belediyelerin özel sektörün belirlediğimiz çerçevede hareket etme kaydıyla bu tür kuruluşların yaygınlaştırılmasını da elbette isteriz. Hatta sadece kreşler değil, kadın konukevlerinin açılması konusunda da yerel yönetimlerin ellerini taşın altına koymalarını bekliyoruz. Aksine kapatmalarını değil. Ancak maalesef şu anda sahada belediyeler tarafından ruhsat verilen 'oyun evi' altında 'kreş' adı altında anaokulu işi yapan kuruluşlar olduğuna dair Milli Eğitim Bakanlığımız bir yazı yazmış. Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti" dedi.

TÜM EK BÜTÇE ÖNERGELERİ REDDEDİLDİ!
CHP'nin Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması Programları'nın uygulamada daha etkin olmasını sağlamak için bakanlık bütçesinde ayrılan payın 20 milyar TL artırılması amacıyla verilen önerge reddedildi.
CHP'nin ve İYİ Parti'nin Kadının Güçlendirilmesi Programı'nın bütçesinin artırılması için verdikleri ek bütçe önergeleri reddedildi.
CHP'nin Yoksullukla Mücadele Programı'na ek 50 milyar lira ödenek ayrılması önergesi reddedildi.
Kadınların birincil ihtiyacı olan hijyen ürünlerinin ücretsiz bir şekilde verilmesi, hiçbir geliri olmayan kadınlara verilen ödeneğin artırılması, yaş itibarıyla çalışabilecek durumda olan kadınların yaşamlarını idame ettirebilecekleri istihdam alanlarının yaratılması için DEM Parti'nin verdiği ek bütçe önergesi reddedildi.
Cinsel Şiddetle Mücadelede Kriz Merkezlerinin açılması için DEM Parti'nin verdiği ek bütçe önergesi reddedildi.
Bakanlığa bağlı sığınmaevi sayısının artırılması için DEM Parti'nin verdiği ek bütçe önergesi reddedildi.
CHP'nin ve DEM Parti'nin engellilerin toplumsal hayata katılımını düzenleyen uygulamada daha etkin bir görev almasını sağlamak için özel eğitim programına ayrılan bütçenin artırılmasının, engelli maaşlarının artırılması, istihdamının artırılması için verdikleri ek bütçe önergeleri reddedildi.

Fotoğraf: TBMM