İstanbul Şehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri Özlem Kaya ve Şeyma Okur, İstanbul Anadolu Kartal Adliyesi'nde 2009-2016 yılları arasında görülmüş ve kapanmış 800 cinsel istismar davasının tutanaklarını inceledi. İnceledikleri tutanaklarda mağdur çocuk ve sanıkların çarpıcı ifadelerini toparlayarak bir sergi oluşturma kararı aldı. "Çocuk Cinsel İstismarına Hayır" isimli sergi açılışı 8 Mayıs’ta açıldı ve 12 Mayıs’a kadar kampüs içerisinde sürdü. 13 Mayıs’ta ise sergi Üsküdar sahilinde devam etti.
Psikoloji öğrencileri Kaya ve Okur, çocuk istismarına farkındalık yaratmak için daha fazla çalışma yapacaklarını belirtti.
‘BİZ HAYATIMIZDA TACİZLE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ’
Yaptıkları çalışmanın kendilerini çok etkilediğini anlatan öğrenciler çalışmanın ilk aşamasında ilginç yorumlarla karşılaşmış. Çalışmaya ilk başladıklarında ‘Ya kızlar ne uğraşıyorsunuz bunlarla yapanlar cezasını alır işte’ gibi engelleyici cümlelerle karşılaştıklarını söyleyen Özlem Kaya, “Bugüne kadar hep böyle söylendiği için hiçbir şey olmuyor. Sanıklar yeteri kadar ceza almıyor, serbest kalıyor, serbest kaldıktan sonra ne oluyor bilinmiyor... Biz de bu yüzden bir farkındalık yaratmak istedik ancak bize ‘Siz de istismara mı uğradınız? O yüzden mi böyle şeyler yapıyorsunuz’ diyenler oldu. Cinsel istismarla mücadele etmek için illa istismara mı uğramak gerekiyor? Evet bizim başımıza öyle bir şey gelmedi ama tüm kadınlar metrobüse, otobüse bineceği zaman ‘acaba taciz edilir miyim!’ korkusuyla yaşıyor. Biz bununla yaşamak istemiyoruz ve nasıl daha fazla mücadele edebiliriz” diye düşünüyoruz.‘AİLELERE EĞİTİM VERİLMELİ’
Yaptıkları konferanslarda da ailelerin istismar konusunda çok kaygılı olduklarını ve çözüm olarak çocukların eve kapatılması gerektiğini savunan ailelerle karşılaştıklarını söyleyen öğrenciler ‘Aileler bilinçli değil. Çocuk istismara uğradığında nasıl davranacaklarını bilmiyor. Bunun için çalışmalar yapılmalı, eğitimler verilmeli” dedi.DAVALARIN BİRÇOĞU ENSEST
Ensest vakalarının da çok fazla olduğunu belirten öğrenciler baktıkları 800 dosyadan 600’e yakının ensest ve aile içi cinsel istismar olduğunu söyledi. “Hakimler bile ‘babası kızına nasıl böyle bir şey yapsın’ diyor. Ama yapılıyor. Ve yaşanan istismarlar halının altına itilen tozlar gibi gizleniyor. Erkeklere bu kadar güç verdiğimiz sürece bunları çözmemiz çok zor.”‘CEZALARI DAHA FAZLA NASIL İNDİRİRİZ’ DİYE UYGULAMALAR YAPILIYOR
İncelediğimiz davalarda sanığa farklı sebeplerle çok fazla ceza indirimİ uygulandığını belirten Şeyma Okur, “ İyi hal indirimi, gelecekte bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat, geçmişinde suç işlemediği için indirim... Birçok indirim uygulanıyor sanıklara... Bunun çok fazla örneğini gördük incelediğimiz dosyalarda. Ortada bir suç var ve bunu daha fazla nasıl indiririz diye uygulamalar yapılıyor.” Dedi.
VAKA ADLİ TIPA GİDENE KADAR 6 AY GEÇİYOR
Mağdurların olaydan sonra çok fazla hastane dolaştırıldıklarını ilk önce adli tıpa ulaştırılmadığını belirten öğrenciler bunun delilleri yok ettiğini söyledi.“ Delil eksiklikleri de dosyalarda çok fazla vardı. Adli tıp uzmanıyla görüştüğümüzde kendisine gelen vakanın olay olduktan 6 ay sonra geldiğini ve 6 ayda delillerin yok olduğunu bu yüzden de sanığın serbest kaldığını söyledi... Yani başka kanıtlar yoksa çocuklar adli tıpa sağlıklı koşullarda ulaşmadığı için delilin yok olmasından dolayı sanık serbest kalıyor. Bu çok büyük bir sorun.”Yaptıkları sergide yer alan ifadelerin insanları çok şaşırttığını öfkelendirdiğini söyleyen öğrencilerin çağrısı ise herkesin çocuğa yönelik cinsel istismara karşı bilinçli olmaya çabalaması, yaşanan olaylara müdahale etmesi ve sesini çıkarması.
Çalışmayı yapan psikoloji öğrencileri Özlem Kaya ve Şeyma Okur
İlgili haberler
Çocuklar bir gün varlar 364 gün yoklar
Binlerce çocuk, 23 Nisan'a istismara uğrayarak, eğitim ve sağlıktan yoksun kalarak, tutuklanarak ve...
‘Çocuk istismarına hayır!’ sergisi
Bu sergi başka bir sergi, tüm gerçeği yüzümüze vuracak cinsten. 800 çocuk istismarı dosyasında yer a...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.