DOSYA 1. Gün
Cumhuriyetin kuruluşu sonrasında 1924’te 429 sayılı “Şer’iyye ve Evkaf ve Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekâletleri’nin İlgasına Dair Olan Kanun” ile birlikte kurulan Diyanet İşleri Reisliğinin kurulduğu dönemden bu yana sahip olduğu yetkileri ona yüklenen yeni rollerle birlikte zaman içerisinde değişim gösterdi.
1950 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı adını alan kuruma aynı tarihte camilerin ve cami görevlilerinin idaresi iade edildi. 1950 yılında aynı zamanda, 1935’te başlayan ilkokullarda program dışı ve seçime bağlı olan din dersleri müfredat içine alındı. 56 yılında din dersi orta okullara da eklendi. 1951 yılından itibaren Diyanet dini yayınlarına yönelik özel bir sermaye oluşturdu ve periyodik dergilerden radyo programlarına bir yayın faaliyeti başlattı.
1961 Anayasası’nda 154. Madde’de Diyanet İşleri Başkanlığı anayasal bir kurum olarak düzenlenip, “Genel İdare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirir” diye yer aldı. 1965 yılında ise Diyanet’in “en mükemmel teşkilat kanunu” olarak ifade ettiği ve bugün bile çalışmalarını dayandırdığı 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kabul edildi. 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 1. Maddesi: “İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.” Bu kanun Diyanet’in yetkilerini genişletirken aynı zamanda örgütlenmesini de genişletmesinin önünü açan ve Diyanet’in bugünkü Diyanet olmasına sebep olan mihenk taşı kanunlardan biri oldu.
TÜRKİYE DİYANET VAKFI: DEVLETİN KÖR NOKTASI
1975 yılında ise “Diyanet İşleri Başkanlığının faaliyetlerine destek olmak, din hizmetlerinin daha geniş kitlelere ulaştırılması ve dini hizmetlerde görev alacak neslin yetiştirilmesi gayesiyle” Türkiye Diyanet Vakfı kuruldu. Türkiye’de bugün 1003 şubesi bulunan vakıf, kurulduğu günden bugüne tam olarak amacına hizmet edip Diyanet İşleri Başkanlığının bütçe konusunda Sayıştay raporlarına girmeyen kör noktasında bulunuyor ve Diyanet’in ihtiyacı olan her türlü mal ve hizmet alımını gerçekleştiriyor. * Vakfa 1978’den beri vergi muafiyeti tanınıyor.
DİYANET ‘DIŞA’ AÇILIYOR
1978 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı yurt dışına açılma planlarını yürürlüğe sokmaya başladı. 1979 yılında 1982 Sayılı Kanunla Diyanet işleri Başkanlığının Merkez ve Taşra Teşkilatlarına ilaveten yurtdışında da kendi teşkilatlarını kurması sağlandı.
'MİLLİ BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLAMA' GÖREVİ EKLENDİ
80 darbesi sonrası neoliberal dönüşümün de bir gerekliliği olarak 633 sayılı Kanunun verdiği “din ve ahlak konusunda toplumu aydınlatma” sorumluluğuna “milli bütünlüğü sağlama” sorumluluğunu da eklendi. 1961 Anayasasının 154. Maddesinde yer alan iade yerine “"Laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirmesi” maddesi getirildi. Bu da doğrudan anayasa ile Diyanetin toplumun her alanında “milli birliği sağlama” iddiasıyla bir araç haline getirilmesinin ikinci mihenk taşı oldu. Aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığının varlığına, yetkilerine, toplumdaki rolüne dair eleştiride bulunanlara, tepki gösterenlere ise “devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü ilkesine zarar verme niyet ve gayretindekiler” denerek Diyanet’in artan yetkileri meşrulaştırılmaya çalışıldı.
DİN DERSLERİNİN ZORUNLU HALE GELİŞİ
1982 yılında çıkan 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu ile Yüksek İslâm Enstitüleri İlahiyat Fakültesi haline getirildi. 82-83 yılına kadar din bilgisi dersleri isteğe bağlı olarak ilkokul 4. Sınıftan lise son sınıfa kadar devam ve sınav mecburiyeti olmak üzere program içinde okutulmaya devam ederken 82 yılında hazırlanan yeni Anayasa’nın 24. Maddesi din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ile ilgili yeni düzenlemeler getirdi: “Din ve Ahlak eğitimi ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din Kültürü ve Ahlak öğretimi ilk ve orta öğretim kurumlarında okulların zorunlu dersleri arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitimi ve öğretimi ancak kişinin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır.”
DİYANET’İN DOKUNULMAZLIĞI ARTARKEN…
82 Anayasasından bir yıl sonra yürürlüğe giren Siyasi Partiler Kanun’un 89. Maddesi olan “Siyasi partiler, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirmek durumunda olan Diyanet İşleri Başkanlığının, genel idare içinde yer almasına ilişkin Anayasanın 136’ncı maddesi hükmüne aykırı amaç güdemezler” ifadesi, siyasi partilerin Diyanet’i kaldırmaya yönelik çalışma yürütmesini engellerken Diyanet’in dokunulmazlığını artırdı.
2010 SONRASI: REJİM İNŞASININ EN TEMEL DİREĞİ
AKP dönemine geldiğimizde Diyanet’in özellikle 2010 yılı ve sonrasında getirilen düzenlemeler ile AKP tarafından hedeflenen yeni toplumsal rejimin bir aracı olarak kullanılmasının önü git gide daha da açıldı. Çeşitli cemaat ve tarikatların toplumsal alandaki etkinliklerini büyüttüğü, örgütlenmelerini arttırdığı ve devlet kademelerinde kadrolaşmasının da arttığı bir sürece de denk düşüyor. 2010 yılında Diyanet, genel müdürlük seviyesinden müsteşarlık seviyesine çıkarıldı, birçok dini hizmetin önündeki engeller kalktı: Başkanlığın hizmet birimleri, görevleri ve yetkileri 6002 sayılı Kanun ile genişletildi, Diyanet kendi medya kuruluşlarını kurmaya başladı.
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik öngören Kanun Hükmünde Kararname ile 2011’de Diyanet’in kuran kurslarına katılım için var olan kış dönemi için 15, yaz dönemi için ise 12 olan yaş sınırı ortadan kaldırıldı. Yaş sınırının kaldırılması sonrasında Diyanet, özellikle 4-6 yaş grubu kuran kursu sayısını giderek artırmayı hedeflemekte ve okul öncesi öğrenimde bir alternatif haline getirmeye çalışmakta.
2012 yılında “dindar gençlik” yetiştirme hayallerini açıkça ifade eden dönemin başbakanı Erdoğan, Diyanet’e verdiği yetkiler ile “dindar nesil” yetiştirme hayalinin somut adımlarını atmış oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı eğitim, kadına şiddetle mücadele, hizmet içi eğitimler, dini eğitimler, “değerler” eğitimleri gibi konularda birçok Bakanlık ile protokoller imzaladı ve bugün de imzalanan ve sayıları sürekli artan protokoller ile Bakanlığın alanında söz sahibi bir aktör haline geldi.
2017 yılında il ve ilçe müftülüklerine evlendirme memurluğu görevi ve yetkisi verildi.
2018 yılında Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı.
Bugün açısından Diyanet İşleri Başkanının açılışlarda vs. yaptığı konuşmaların, yaptığı açıklamaların tamamı da bu tarihsel birikimden ve bugün hangi amaca hizmet etmesi aracıyla yetkilerinin artırıldığı gerçeğinden bağımsız düşünülemez.
BÜTÇEDEN EN YÜKSEK YÜZDE DİYANET’E
Diyanet İşleri Başkanlığına devlet hazinesinden ayrılan ve diğer bakanlıkları sürekli aşan bütçe her yıl bütçeler açıklandığında yeniden ve yeniden gündeme geliyor. 2021 yılında 12,9 milyar TL bütçe ile 7 bakanlığın bütçesini aşan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi 2022’de 3.2 milyarlık artışla 16.1 milyar TL olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı, gelecek yılki 16.1 milyar liralık bütçesiyle 17 bakanlıktan yedisini geride bırakacak.* İçişleri Bakanlığı’ndan dahi fazla bütçesi olan Diyanet’in ödenek teklifi genel bütçe kapsamındaki 26 idareden fazla. Diyanet’in bütçesi, çoğunluğunu üniversitelerin oluşturduğu özel bütçeli 200’e yakın idarenin ikisi dışında tamamından daha fazla. Sadece Karayolları Genel Müdürlüğü ile Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün ödeneği Diyanet’in bütçesini geçebiliyor.
Diyanet’in yıllara göre bütçesi (Verikaynagi.com)
Bakanlıklara ve müdürlüklere 2022'de verilmesi planlanan bütçeler içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yeri (Veriler Mustafa Çakır'ın 15 Eylül 2021'de Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan 2022 bütçesine dair haberinden alınmıştır.)
“MANEVİ DESTEK VE DİNİ REHBERLİK” İLE HER ALANDA
Din ile toplumsal yaşamın kurallarını ve sınırlarını çizen Diyanet, “kadına karşı şiddetle mücadelede” de “aileyi koruma” önceliği ile birlikte sorumluluk üstleniyor. 81 ilde, 349 ilçede 420 büro ve 10 merkezi bulunuyor. Diyanet İşleri “manevi danışmanlık” hizmetini sadece bu bürolarda vermiyor aynı zamanda kurduğu iş birlikleri ile üniversitelerin KYK yurtlarına ve sığınma Evlerine “manevi danışmanlık” verecek din görevlileri görevlendiriyor.
2012’de Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile Diyanet’in yaptığı iş birliği sonucunda kadın konukevlerinde manevi danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunan ve haftanın belli günleri sığınma evlerinde program yapan 163 din görevlisi, 2020 yılında 1121 program yapmış.
2015 yılından bu yana Gençlik ve Spor Bakanlığı ile imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde öğrenci yurtları da Diyanet’in din görevlilerini “manevi danışmanlık ve dini rehberlik” hizmeti için görevlendirdiği yerler. Diyanet’in 2020 Faaliyet raporuna göre, 855 KYK yurdunda, 25 Türkiye Diyanet Vakfı öğrenci yurdunda ve 42 Diyanet Gençlik Çalışmaları Merkezinde personel görevlendirilmiş.
Aile ve dini rehberlik bürolarının faaliyetleri ise yıllar içinde ciddi oranlarda katlanarak arttı, artmaya devam ediyor.
2011 yılında 2 bin 878 faaliyet gerçekleştiren Diyanet aile ve dini rehberlik büroları, 2018’de 53 bin 540 faaliyet göstererek 7 yılda 19 katına ulaşmış. 2020 yılında ise Diyanet Aile ve Dinî Rehberlik Büro/Merkezleri tarafından ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesine yönelik gerçekleştirilen 53 bin 733 seminer, konferans, sohbet vb. programlar ile sosyal medya platformları üzerinden çevrim içi yapılan programlar vasıtasıyla 2 milyon 267 bin 152 kişiye ulaştığını belirtiyor.
Bu bürolara gelen soru sayısı ve danışan sayısı da bir o kadar artış gösteriyor. 2014’de veri tabanına kaydolan soru sayısı 8 bin 209 iken 2018’de bu sayı 14 binlere çıkıyor, 2020’de ise 19 bin küsürlere ulaşıyor.
KREŞLER KAPATILIYOR, KURAN KURSLARI VE SIBYAN MEKTEPLERİ ÇOĞALIYOR
Kuran kurslarında yaş kısıtlamasının kalkmasından sonra kuran kursu sayısı büyük bir ivmeyle artış gösterdi. 2000'de 3bin olan kurs sayısı, 2018'de 16,2 bine ulaştı, en hızlı artışı da 2010’dan 2011’e yaş kısıtlaması kalktığı zaman gösterdi. 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla 19 bin 503 Kur’an kursu bulunuyor.
Sadece 4-6 yaş grubunda bile 2020 yılında 91 bini kız çocuk olmak üzere 181 bin öğrenci eğitim gördü. 2013’de 4 bin 700 olan öğrenci sayısı bugün neredeyse 45 katı artmış durumda. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4-6 yaş grubu çocuklara yönelik Kur'an kurslarının "zorunlu eğitimden sayılmasına" yönelik plan yaptığı ortaya çıktı. Rapor hazırlayan Diyanet, bu amacını hayata geçirmek için Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili akademisyenlerle toplantı yapacak. Diyanet her ne kadar yeni yaptığı açıklama ile yalanlasa da “okul öncesi zorunlu eğitime alternatif olsun” açıklaması Diyanet’in Kuran kurslarını yaygınlaştırma planının üzerini kapatmıyor.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş öğrenci yurtları, gençlik merkezleri, cezaevleri, hastane, YURT-KUR, üniversite kampüsleri gibi yerlerde Kur'an kursları açacaklarını da geçtiğimiz günlerde duyurmuştu.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA DİYANET’E ‘BÜYÜK’ ROL
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekildiği 1 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın etkinliğinin arttırılması hedefini de içeren Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı'nı (4. UEP) açıkladı. Sığınmaevlerinde kalan kadınlara dini rehberlik sağlanması için aile ve dini rehberlik bürolarına sorumluluk yüklüyor. Kadının İnsan Hakları Derneği 4. Ulusal Eylem Planı’na dair yaptığı açıklamada özellikle sığınaklarda kalan kadınlara manevi ve dini değerler konusunda “rehberlik” etmesi için Diyanet’in etkinliğinin artırılmasının hedeflendiğini belirtiyor: “Bu düzenlemenin özellikle İnsan Hakları Eylem Planı’nın 1.3.e. hedefinde yer alan kırılgan kesimlere yönelik adliyelerde verilmesi planlanan ‘rehberlik hizmeti’ ve yine Ulusal Eylem Planı’nın 6.3.i. hedefinde yer alan boşanma aşamasındaki taraflara verilecek ‘psiko-sosyal destek’ ile düşünüldüğünde, ‘dini rehberlik’ adı altında verilecek desteğin bir nevi ‘ikna’ faaliyetine dönüşme riski taşıdığı ve bunun kadınların haklara erişiminde oldukça büyük psikolojik engel yaratabileceği değerlendirilmektedir. Zira Diyanet eliyle yapılacak bu çalışmalarda toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinin benimsenmesi olası gözükmemektedir.”
Diyanet İşleri Başkanlığı Başkan Yardımcısı Huriye Martı da katıldığı meclis araştırma komisyonunda Başbakanlık Genelgesine işaret ederek 2006’dan bu yana Diyanet işlerinin kadına şiddetle “mücadele” konusunda çalışmalar yürüttüklerini ifade ediyor. Eylem Planına da Diyanet’in kadına şiddetle mücadelede aldığı sorumluklardan bahsederken çokça referans veren Martı, Diyanet İşlerinin kadına şiddetle mücadelede önemli bir yer tuttuğunu söylüyor. “Aile için kadın” mottosunu benimseyen Diyanet’in ise şiddete en çok aile içinde maruz kaldığı toplumumuzda kadını bir birey olarak güçlendirip, şiddete karşı mücadelede yanında olacağı ise kendiliğinden bir soru işareti olarak ortaya çıkarıyor.
Kaynaklar:
*Çakır, Mustafa (15 Eylül 2021) Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi, çok sayıda bakanlığı ve idareyi geride bıraktı, Cumhuriyet.
https://dergi.diyanet.gov.tr/makaledetay.php?ID=16107
https://dergi.diyanet.gov.tr/makaledetay.php?ID=20305
Biz Her Şeyiz, Diyanet’in İşleri, Burcu Karakaş
Çelik, A. (2006) İlk Öğretim Müfredatında “Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi” Dersi, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, C.5 S.16 (100-104)
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diyanet-isleri-baskanliginin-butcesi-cok-sayida-bakanligi-ve-idareyi-geride-birakti-1868893
TBMM Kadına Karşı Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu dördüncü toplantı tutanağı
Diyanet İşleri Başkanlığı 2020 yılı faaliyet raporu
Dosyadaki tüm yazılara ulaşmak için TIKLAYINIZ
Fotoğraf: DHA
İlgili haberler
Diyanet arada bi aramıza karışsa, bizim çıkamadığı...
Sevgili Diyanet, akşam pazarına bizim buralarda zenginler gider. Biz öyle akşamları bile pazara gide...
Diyanet’in cesameti, kadınların hayatı, bizim seçe...
Sömürünün hükmü sürsün diye baskı arttıkça, yoksullar daha barınaksız, eğitimsiz, güvencesiz, gelece...
Diyanetin akşam pazarı reçetesi
Artık hiçbir emekçinin, hiçbir kadının hayatı Diyanette sembolleşen lüksü, Diyanette sembolleşen kan...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.