Yurtta yetişen Lale’yi ölüme mahkûm eden bir düzen!
Yurtta yetişen, devlete emanet edilen çocukların kaderi hep mi aynı olur? Lale de Aleyna da ölmeyebilirdi. Yanı başımızdaki Lale’nin hikayesinden biliyoruz; kurumların da bu cinayetler de payı var.

Aleyna Çakır cinayeti, Müge Anlı’nın programının ardından katilin annesinin intiharı ile yeniden gündem oldu. Yurt müdürü olan Gülay Uygun’un şüpheli ölümünden sonra yurtlarda yetişen ve sosyal hizmetlerde görev alan kadınlardan iddialar akıllarda soru işaretleri oluşturdu. Bu sorulardan biri de; yurtlarda ve benzeri kurumlarda yetişen kadınların kaderleri nasıl bu kadar birbirine benzer olabilirdi? Tesadüf mü, yoksa ortak bir sorunun sonucu muydu? 

LALE’NİN VE ALEYNA’NIN ORTAK HİKAYESİ

Yakın bir tarihte boşandığı erkek tarafından intihar süsü verilerek öldürülen Lale Bayram’ın hikayesi de farklı değil.

Lale henüz 15 yaşındayken yurtla tanıştı. 18 yaşına kadar sürekli yurttan kaçan Lale sonunda tanıştığı bir erkek tarafından uyuşturucu madde bağımlısı haline getirildi. Bir çocuk neden sürekli yurttan kaçar, sonra da böyle bir duruma sürüklenebilirdi? Belki de onu mutsuz eden şeyler vardı orada…

Lale 18 yaşını doldurunca yurtla bağını kopardı. İmam nikahla evlendiği erkek tarafından defalarca şiddete maruz kaldı. Bu sonu gelmez şiddete dayanamayıp çaresizlikten tek çözüm yolu olarak gördüğü başka bir adamla tekrardan imam nikahıyla yaşamaya başlayan Lale’nin peşini şiddet bu birliktelikte de bırakmadı. Birlikte yaşadığı erkek kendisini fuhşa zorlayınca bir kez daha kaçmak zorunda kaldı. Son evliliğinde yine evli olduğu erkek tarafından ağır şiddet ve hakarete maruz kalmıştı. Bu evliliğinden ise bir çocuğu olan Lale evli olduğu erkeğin çocuğun kendisinden olmadığını iddia etmesi ve DNA testi istemesiyle boşanma kararı aldı. Gördüğü şiddete karşı da uzaklaştırma kararı çıkartıp adres değişikliği yaptı.

Lale’yle yollarımız bu süreçte kesişti, yakınımızda olan bir eve taşındı. Boşanmanın ardından büyük yoksulluk yaşayan Lale oğluyla beraber çoğu zaman açlığa mahkûm olmuştu. Lale, kadın dayanışmasının verdiği güç ile bu sürecin üstesinden zor da olsa bir şekilde geldi, kimi zaman çamaşırlarını biri yıkarken kimi zamansa yemeğini başka bir evde yiyebildi. Bu süreçte boşanmak istediği erkeğin şantajlarına maruz kalan Lale, ölümle ve çocuğuyla tehdit ediliyordu. Tehdit eden erkek Lale’nin adresini öğrenince kaçıp ailesinin yakınında bir yere gitmek zorunda kalmıştı. Uzaklaştırma kararı bittikten çok kısa bir süre sonra ise Lale’nin katledildiği haberini aldık. Ve oğlu da annesinin ölümünden sonra yurda gönderilen çocuklardan biri oldu.

Lale gibi Aleyna gibi yaşamları birbirine benzeyen kadınların sayısı oldukça fazla. Kadınları bu yaşama iten şeyler, bu tür kurumlarda yaşanan ihmallerin ve zor koşulların göstergesi; yurtlardaki çocukları güçlendirmeyen, hayata katılımını, kendi ayakları üzerinde duracak biçimde imkanlar sağlamayan bu kurumlar, bu kadınların çocuklarının da aynı kadere mahkûm olmasına sebep oluyor.


İlgili haberler
GÜNÜN DAVASI: Aladağ yurt yangını davası

Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği yurt yangını davasının ikinci duruşması bugün gör...

Yokluğun, yoksulluğun çocukları ölüme götürdüğü ye...

Tek seçenek olan cemaat yurtlarına bilmeden evlatlarını gönderen ana, babaların yüreği yandı Aladağ’...

Aladağ Aileleri: Başkasının başına aynısı gelmesin...

12 kişinin hayatını kaybettiği Aladağ yurt yangınıyla ilgili görülen duruşma öncesinde aileler açıkl...