Yaşamımızdaki dönemeçlerden biri: Menopoz
Menopoz fizyolojik, psikolojik ve sosyal pek çok değişimin yaşandığı bir dönem. Önyargıların bol olduğu, desteğin ise az olduğu toplumda menopoz bir ‘hastalık’ haline gelmesin diye önerilerimiz var.

Kadın yaşamındaki en önemli iki dönüm noktasından biri kadınlık hormonlarının arttığı ergenlik dönemi, diğeri ise kadınlık hormonlarının azalmaya başladığı menopoz dönemidir. Ergenlik dönemi fizyolojik ve psikolojik süreçlerin yoğun yaşandığı bir dönem olmasına rağmen kadınların enerji olarak daha güçlü olmaları nedeniyle yönetilmesi daha kolay bir dönemdir. Menopoz dönemi ise 45-55 yaş aralığına denk gelen fizyolojik, psikolojik ve sosyal pek çok değişimin yanı sıra sağlık problemlerinin baş göstermeye başladığı bir dönem olması nedeniyle pek çok kadın için yönetmesi daha zor bir dönemdir. Günümüzde ortalama yaşam süresinin artmasıyla birlikte menopoz dönemi kadın yaşamının neredeyse üçte birinden fazla bir zaman dilimine denk gelmektedir ve bu uzun sürecin iyi bir şekilde yönetilmesi kadınların yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir.

ÜÇ AŞAMALI BİR SÜREÇ
Menopoz aniden başlamaz; menopoz öncesi, menopoz ve menopoz sonrası olmak üzere üç aşamalı bir süreci ifade eder. Menopoz öncesi dönem birkaç ay ya da bir yıl kadar sürebilir ve âdet kanamaları düzensizleşmeye başlar. Menopoz son âdet kanaması ile başlar ve kadınların pek çoğunun ortak yaşadığı belirtiler baş gösterir. Bu belirtiler; ateş basması, yorgunluk, terleme, uykusuzluk, sırt ve eklem ağrıları, idrar kaçırma ve idrar yolu enfeksiyonları, kemik erimesi, kalp hastalıkları ve cinsel işlev bozukluğu gibi fizyolojik sorunlar, unutkanlık, dikkat kaybı, sinirlilik ve depresyon gibi psikolojik sorunlardır. Bu sorunlar kadınların evlilik uyumunu, iş yaşamındaki sosyal ilişkileri ve yaşam kalitelerini etkilemektedir.

MENOPOZ ‘KADINLIĞI’ BİTİRMEZ!
Ülkemiz gibi toplumların bazı kesimlerinde menopoza giren kadın, “Artık kadın değildir” anlayışı, kadınları daha zorlu bir süreçle baş etmek zorunda bırakmaktadır. Kadın hem yaşadığı fizyolojik değişim ve sağlık sorunlarının üstesinden gelmek için çaba sarf etmekte hem de “kadınlığının bittiği” gibi çok ağır bir düşüncenin getirdiği psikolojik yükü taşımak zorunda kalmaktadır. Menopoz ile kadınlık bitmez çünkü ‘kadın olmak’ yumurtalık organı ve onun salgıladığı hormonlardan ibaret değildir ve bu organın çok daha ötesinde bir anlam ifade etmektedir. 

KENDİNİZİ TANIYIN, PAYLAŞIN, DESTEK İSTEYİN
Kadın yaşamını bu denli etkileyen bir menopoz döneminin en az sorunla geçmesi için neler yapılmalı?
Öncelikle, menopoz fizyolojik kökenli olduğu için bu sorunları çözebilmede mutlaka sağlık profesyonellerinden destek alınmalı ve her kadının kendi gereksinimleri doğrultusunda hormon destek tedavisi, beslenme desteği ve düzenli egzersiz planlaması yapılmalıdır.
Menopozun kadınlarda yarattığı psikolojik değişimler için de destek alması baş etmeyi güçlendirmektedir. Bu sağlık hizmetleri, her kadının ulaşabileceği aile sağlığı merkezlerindeki aile hekimleri tarafından sunulan ulaşılabilir hizmetlerdir.
Diğer taraftan aile ve sosyal çevrenin bu konudaki farkındalığı ve bilinçli davranışları da kadının menopoz dönemini daha sağlıklı atlatmasını sağlamaktadır.
Kadınlar, yaşamlarındaki bu zorlu dönemin daha iyi geçmesini sağlamak için öncelikle kendilerini tanımalılar, paylaşmaktan ve destek istemekten çekinmemelidirler.
İlgili haberler
MENOPOZ: Bir son mu?

Menopoz kadın yaşam döngüsünün bir parçasıdır, ne gerçek anlamda ne de cinsel anlamda bir son olmadı...

Menopozu yaşayan bilir, bir de gereken desteği ala...

Menopoz belirtileri başladığında tüm kadınlar eğitim, danışmanlık ve destek almalılar. Bunların üstü...

Bakırköy Belediyesi işçileri ücrette eşitlik istiy...

Kimse çalışma koşullarından memnun değil. Daha iyisini vadeden bir belediye de yok, belediyeye karşı...