Aylarca süren toplu sözleşme hazırlıkları sonucu 130 bin metal işçisini kapsayan MESS grup toplu sözleşmeleri grev başlamak üzerineyken anlaşmayla sonuçlandı. Metal işkolunda MESS grup toplu sözleşme kapsamındaki iş yerlerinde örgütlü, Birleşik Metal-İş, Türk Metal Sendikası, Özçelik-İş sendikası üyesi işçiler sendikalarını zorlayarak metal patronlarının dayatmalarına direndiler. MESS dayatmalarına karşı grev kararı alan sendikalardan DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş ise bir grev kararı aldı. Ancak Birleşik Metal-İş’in grevinden bir gün önce sözleşme imzalandı.
Biz Dudullu OSB'de ve İMES'te bulunan kadın metal işçilerine MESS grup toplu sözleşmelerinin yansımalarını ve sonuçlarını, önümüzdeki sürece ilişkin düşüncelerini sorduk.
BU KEZ PATRON SENDİKACILIĞI TUTMADI
Entes Elektrikte çalışan kadın işçilerden biri, “Biz henüz sendikalı değiliz, çok örgütlü de sayılmayız. MESS sözleşmelerini hep takip ettik. Çay molasında, yemekte, servis içinde hep konuştuk durduk. Çünkü patronlar aldıkları her kararı birbirine sorar ona göre uygularlar. Bizim geleceğimizi karartan kararlar alırlar. Şimdi sendikalaşmak için çabalıyoruz” diyor.
Aynı işyerinde çalışan başka bir kadın işçi ise, MESS sözleşmelerinin kendilerine yapılacak ücret artışlarına olan etkisinden bahsederek “130 bin işçinin kaderine bizim de kaderimiz bağlıydı. Nasıl ki GAMAK işçilerinin ücret artışı yaptığı her sözleşme İMES işçilerini etkiliyorsa, bu sözleşme de bizi etkiliyordu. Tabii ki yoksulluk sınırı 48 bin lira iken ücretler bu düzeyde değil, bunun bu düzeye gelmemesinde de sendikaların rolü var. Türk Metal Sendikası ve Özçelik-İş sendikaları patronların emniyet supabı gibi olunca ancak bu kadar olur” diye konuşuyor.
‘METAL İŞÇİLERİNİN EYLEMLERİNİ HEYECANLA İZLEDİK’
EFİ Elektrikte çalışan bir kadın işçi ise, geçmişte Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlendikleri deneyimi hatırlatarak, önümüzdeki süreçte sendikalı olmanın ve örgütlenmenin hayati olduğunu söylüyor ve ekliyor: “MESS grup toplu sözleşmelerinde işçi kardeşlerimizin her eylemi bizi çok kamçıladı. Onların her videosunu, her eylem görüntüsünü izleyip biz de onlar gibi olalım dedik. Ücretler 50 bin liraya çekilmedi tabi ama artış oranı bize de kısmen yansıdı.”
‘TİS İŞÇİYE SORULMADAN İMZALANAMAZ’
Hitachi Elektrikte çalışan bir işçi ise, hiçbir sendikanın işçiye sormadan toplu sözleşme imzalanmaması gerektiğini, bunun olması için de işçilerin, iş yeri komiteleri kurmasını söylüyor. TİS toplantılarına katılırken sendikanın hep işçiye sorması gerektiğini düşünüyor: “Bunu sendikamız Birleşik Metal-İş iyi yapıyor. Örgütsüz iş yerleri sendikalı olmak için sendika komitesi veya iş yeri komiteleri kurmalılar. Her TİS oturumu işçiye açıklanmalı ve işçilerin denetiminde yapılmalı. İşçi temsilcilerinin olmadığı hiçbir TİS kabul edilmemeli.”
‘MESS EYLEMLERİ BİZE MORAL OLDU’
Armsan Silah fabrikasında çalışan bir kadın işçi, Ümraniye’deki fabrikada bir kez Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlenme deneyimi yaşadıklarını, bunun sonucunda Dudullu OSB’deki fabrikada sırf sendika gelmesin diye 2-3 bin lira patronun ücret artışı yaptığını anlatıyor. “MESS toplu sözleşmelerindeki eylemler tüm buradaki metal patronlarını ürküttü. Bize moral oldu. Buna rağmen ücretlerimiz hâlâ 30 bin değil. 20 bin ve üzeri, bir kısım arkadaşlarımız hâlâ asgari ücret alıyor. Yeniden sendikalaşmamız gerek.”
Stoger Silahta çalışan bir kadın işçi ise, Türk Metal Sendikasının örgütlendiği her yerde patronla danışıklı dövüş olduğunu düşündüğünü söylüyor. Buna örnek olarak da fabrika temsilcilerinin hep atama yoluyla belirlenmesini veriyor ve saymaya devam ediyor: “TİS görüşmelerinin hiçbir safhasına katılamıyoruz” MESS sürecini ise “Sözleşme sürecinde MESS çok dayatmacı geldi. İki yıllık sözleşmeleri üç yıla çıkaracaklardı. Bu kabul edilmedi. Sefalet ücret artışı olunca da dananın kuyruğu koptu. Türk Metal Sendikası bile grev kelimesini ağzına aldı” diye değerlendiriyor.
İMES'TEKİ METAL ATÖLYELERİNİN ROTASI OLDU MESS SÖZLEŞMESİ
İMES içinde bulunan Bilimplantta çalışan kadın işçi, “İki yıl önce olsaydı İMES’teki herhangi bir kadın işçi ‘bana ne’ der, geçerdi. Ama artık öyle değil. Çünkü ürettiğimiz bir implantın değeri kadar bile ücret alamıyoruz. Ücretler düşük. Dökümhanelerde bile çalıştırılıyoruz. Tek başına kiramızı bile karşılamıyor. O açıdan GAMAK toplu sözleşmesi ve MESS grup toplu sözleşmeleri bizi çok etkiliyor. Biz iş yerimizde birlik olacağız. Başka bir yol kalmadı” diye konuşuyor.
Ata Tüfekte çalışan bir kadın işçi ise, “8 yıldır sabah akşam çalıştım ancak 22 bin lira alıyorum, İMES'te çalışıyorsan hakkın hukukun yok demektir. Metal işçilerinin fabrikanın içinde, dışında yürüyüş yapmaları bizi cesaretlendirdi. İlk olarak ilk işimiz sendikalı olmak için kolları sıvamak. İMES’te bu gerekli" diyor.
Fotoğraf: DHA
İlgili haberler
8 Mart’a giderken sömürü dişlilerini mücadelemiz k...
8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü yaklaşırken yoksulluk ve eşitsizlikleri yeniden üreten, sömürü çar...
TİS görüşmelerinde ne olduğunu bilen tek işçi yok
Türk Metal’e buradan da bir kez daha seslenmiş olalım, şeffaf bir süreç yürütmediniz, zam oranımızı...
Patronların formülü: Sayı baskısı, işten çıkarma
‘Serviste ısınmaya çalışırken gene taktık parmağı montun delik cebine. Yama tutar cinsten de değil a...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.