Yönetmen Saeed Roustayi’nin 75. Cannes Film Festivalinde yarışan “Leyla’nın Kardeşleri” filmi İran sinemasının ünlü oyuncularını bir araya getirdi. Film dünyada yılın merak edilen projelerinden biri oldu. Bu film yönetmenin isteği üzerine İran’ın devlet film festivali “Fajr”de gösterimi yapmadı.
Gelelim filmin hikayesine…
Film hem klasik İran aile dramı hem de değil. Filmin hikayesi, kırk yaşına kadar tüm hayatını anne babasına ve 4 erkek kardeşine bakmakla geçiren Leyla (Traneh Alidousti) adında bir kadının etrafında şekilleniyor. Klasik aile dramı kısmı ise burada devreye giriyor ancak filmin başlangıcı alıştığımız girişler gibi değil. Leyla’nın kardeşlerinden biri olan Alireza’nın çalıştığı fabrikanın kapatıldığını ve haklarının ödenmeyeceğini öğrenen işçiler fabrikada eylem yapmaya başlıyorlar. Alireza’nın yaptığıysa arkadaşları eylem yaparken hızlıca fabrikadan uzaklaşmak oluyor. Alireza da diğer kardeşleri gibi işsiz kalıyor. Ailenin tek düzenli maaş getireni ise Leyla.
Leyla, İran’ın birçok ailesinde olan o güçlü, her şeyi göğüsleyen, cesur ama görmezden gelinen kadın. Bu filmde farklılaşan ise Leyla’nın silikleşmesi değil en önde olması. Ailesi için yaptıkları ve cesareti filmde öne çıkarılıyor.
AİLE BÜYÜĞÜ OLMAK MI ZENGİN OLMAK MI?
Ailede herkes durumu kendisi için biraz daha kolaylaştırmak için bir şeyleri saklıyor ama özellikle babadan saklanıyor gerçekler. Yaşlı ve yoksul babanın ise tek isteği kendi baba tarafının zengin ailesinde kabul görmek.
Leyla’nın kardeşleri geçimini sağlamaya çalışırken hep başarısızlıkla cebelleşiyorlar. Leyla bir aile şirketi kurmak isteyerek onları yoksulluktan kurtarmak için bir plan yapıyor. Bunun için paraya ihtiyaçları olan kardeşler, babaları İsmail'in gizlice 40 tam altın sakladığını keşfediyor. İsmail’in İran’ın bazı zengin ailelerinin geleneği olan ailenin büyüğü olmak için bu mirası sakladığı öğreniliyor. Aile büyüğü olmak için zengin olma kriterini karşılayamayan İsmail, yıllardır aile büyüğü olmayı hayal ediyor. Yani babanın 5 çocuğu için hiç faydası yok. Bu durum ailede bir krize neden oluyor… Bu kırk altını babadan alarak yeni açacakları dükkanlar için anlaşma yapan kardeşler, geleceklerini kurtarmaya çalışıyorlar.
İran’ın üzerindeki ambargo dönemini mercek altına alan film yoksul bir ailenin aynı zamanda bir günde nasıl dibe battığını da gösteriyor. Babanın oynadığı kurnaz oyun çocukların elinde olan tek umudu da yıkıyor.
GELENEK VE MODERNİTENİN ÇARPIŞIMI
Bence filmin en ürpertici sahnelerinden biri bu kurnazlığı öğrenen Leyla ve babasının arasında geçen tartışma. Babasına gereken cevapları veren Leyla alışmadık bir hamle yapıyor ve “Anne babanın sorumluluğu çocuklarını eğitmek ama bazen de çocuklar ebeveynlerini eğitmeye mecbur kalıyorlar” diyerek babasına tokat atıyor. Olabildiğince marjinal gözüken ama “oh be” dedirten alışmadığımız bir sahne. Aslında Leyla o çürümüş, kimseye zarardan başka bir getirisi olmayan ve baskıcı yapıya tokat atıyor…
Leyla aile geleneklerine karşı savaşan ve pes etmeyen bir kadının simgesi. Diyalogların çokluğu ve uzunluğuna rağmen “Leyla’nın Kardeşleri” geleneğin ve modernitenin çarpıştığı dramatik ve alışık olmadığımız mizahla işleyen başarılı bir aile trajedisi…
Künye:
Yönetmen: Saeed Roustaee
Yapım yılı: 2022
Senarist: Saeed Roustaee
Oyuncular: Taraneh Alidoosti, Navid Mohammadzadeh, Payman Maadi, Saeed Poursamimi, Nayereh Farahani
Gösterim: Film önümüzdeki aylarda MUBI'de gösterime girecek
Fotoğraf: Film afişi
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.