Rose Schneiderman: Ekmek istiyoruz gül de!
İşçi kadınların mücadelesini büyütmeye çalışan Rose Schneiderman: 'İşçinin ekmeği olmalı, ama onun da gülleri olmalı'

Rose Schneiderman 6 Nisan 1882'de Rachel Schneidermann olarak doğdu. 11 Ağustos 1972'de New York'ta hayatını kaybetti. Amerikalı bir sendikacı ve kadın hakları savunucusuydu.

1888'de Chełm'de okula gitti. 1890'da ailesi New York'a göç etti, babası burada menenjitten hayatını kaybetti. 13 yaşındayken işe gitmek ve beş kişilik ailenin bakımına katkı sunmak zorunda kaldı. 21 yaşında, sadece 137 cm boyunda kızıl saçlı bir genç kadın olarak çalıştığı şapka fabrikasında işçilerin United Cloth Hat ve Cap Makers Union'a katılması için çaba harcadı ve işçi temsilcisi oldu. Mary Dreier ve Irene Lewisohn da dahil olmak üzere ve New York Kadınlar Sendikası Birliği (NYWTUL) tarafından desteklendi.


New York Kadınlar Sendikası Birliği, 1 Mayıs işçi korteji, 1908, NewYork | Fotoğraf: Bain News Service/Wikimedia Commons

1909/1910'da 20 bin New York tekstil çalışanı tarafından yapılan on üç haftalık grevin organizatörü olan Uluslararası Kadın Konfeksiyon İşçileri Sendikası (ILGWU) için çalıştı. İşçi kadınlar için mücadelesinde “ekmek ve güller” talebinde bulundu (Kadın işçinin ekmeğe ihtiyacı var, ama güllere de ihtiyacı var). 1911'de Schneiderman, 146 kişinin ölümüne yol açan Triangle Shirtwaist Fabrikası'ndaki yangından sonra Büyükşehir Operası'ndaki anma etkinliğinde bir konuşma yaptı.


New York'ta Triangle Shirtwaist Fabrikası yangınının kurbanlarının anısına geçit töreninde yürüyenler | Fotoğraf: Bain News Service photograph/George Grantham Bain Collection (Library of Congress) / Wikimedia Commons

Daha sonra Amerikan Sosyalist Partisi'nin (SPA) üyesi oldu. 1912'de WTUL'den bir yıllığına izin alarak 1907'de Harriot Stanton Blatch (1856-1940) tarafından kurulan Kadınların Eşitlik Ligi'nde çalıştı. Kadın işçilerin örgütlenmesine özen gösterdi. Parlak bir konuşmacıydı, bu nedenle kadınların oy hakkı için önde gelen bir propagandacı oldu. Bir senatörün, kadınların oy kullanmakla kadınlıklarını kaybedeceklerine dair itirazına saatlerce çamaşırhanelerde çalışan, göğüsleri açık şekilde dökümhanelerde ter döken kadınların kadınlıklarını koruyup korumadıklarını sorarak cevap verdi.

Schneiderman, kadın hareketinin ve döneminin emek hareketinin en unutulmaz sözlerinden birini söylemekle tanınır:

Emekçi kadının istediği, yaşama hakkıdır, basitçe var olmak değil; zengin kadının yaşama hakkına sahip olduğu yaşama hakkı, güneş, müzik ve sanattır. En mütevazı işçinin sahip olmadığı hiçbir şeye sahip olma hakkına sahip değilsiniz. İşçinin ekmeği olmalı, ama onun da gülleri olmalı.


Kadınlara seçim hakkı savunucusu ve sendikacı olarak, kendisine burjuva muhalifleri tarafından sözde aşağılamak için Anarşi'nin Kırmızı Gülü adı verildi. 1915'te Amerikan Kadın Barış Partisi'ni ve Lahey'deki Uluslararası Kadın Barış Kongresi'ne delegasyonunu destekledi.

Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, 1919'da Paris Barış Konferansı'na katılan ABD sendika heyetinin bir parçasıydı. Kasım 1919'da İngiliz Margaret Bondfield ile kadınların çalışması üzerine uluslararası bir konferans düzenledi.


Rose Schneidermann'ın yer aldığı 1920 öncesi poster | Kaynak: WikimediaCommons

New York Kadınlar Sendikası Birliği'nin (NYWTUL) başkanlığından sonra 1926 ile 1950 yılları arasında Amerikan Kadınlar Sendikası Birliği'nin (WTUL) başkanlığını yaptı. Büyük Buhran ve Yeni Anlaşma politikaları sırasında, Ulusal Çalışma İlişkileri Yasası, Sosyal Güvenlik Yasası ve Adil Çalışma Standartları Yasası'nı hazırlayan Ulusal İyileştirme İdaresi Danışma Kurulu üyesi oldu.

1937'den 1943'e kadar ev işçilerine yönelik sosyal güvenlik konularını, kadınlar için eşit ücret, çalışma koşulları, hizmet sektöründeki sendika haklarını takip eden New York yerel yönetiminde görevliydi.

İlgili haberler
GÜNÜN KADINI: Eşitlik ve adalet peşinde bir kadın...

‘Adalet ve Eşitlik’ talebi yıllardır kadınların talebi olmaktan çıkmadı. Binlerce kadın tarih boyunc...

‘GÜLPERİ’: Kadının gelenekten kopamadan özgürleşme...

Gülperi için ödünsüz yaşamanın yolunu bulmak, özgürlüğe yönelen tehdit ve engellerle baş edebilmek k...

‘Bu kadını ben yarattım, baştan tırnağa mücadeleyl...

Bu hayatta kendi ayaklarının üstünde durmakla övünen bir kadın Jale. Yoksulluk çekmiş, boşanması eng...