GÜNÜN SERGİSİ: 'Git Üstüne Bir Şey Giy!'
'Git Üstüne Bir Şey Giy!' kadının bütünleşemediği kendi bedeninin her parçasına sahip çıkarak, kadın bedenini özgürleştirmek üzerine bir ses, paylaşarak çoğalan sesler bütünü…

Günseli Baki “Git Üstüne Bir Şey Giy!” sergisinde, kadınların çocukluktan itibaren toplumsal ve kültürel olarak alımladığı uyarıların kendi bedeni üzerinde yarattığı yabancılaşmayı kırmak için bedenini parçalayarak ürettiği imgeleri, doğadaki form ve karşılıkları ile birleştiriyor. Fotoğrafın kendisini de kişinin kendini parçalara ayırdığı birer ayna olarak gören fotoğrafçı, verili kodları kırmak ve dönüştürmek için hatırlamamızı sağlamaya çalışıyor. Sergiye aynı zamanda 10 sanatçının otoportreleri ve metinleri de eşlik ediyor. Sanatçıların otoportre ve metinleri, kadınların yaşadıkları sorunların aynılığına dikkat çekme amacını taşırken, kadın bedeninin seyirlik, gözetlenen ve bu yüzden de denetlenen bir nesne haline gelmesinin kültürel boyutuna gönderme yapıyor, sistemin dayattığı her türlü rekabete karşı kadınların her koşulda birlik olmasının önemini vurguluyor. 

Sergide fotoğraf ve metinleri yer alan diğer sanatçılar: Dilara Kızıldağ, Gülnaz Bingöl, Hale Güzin Kızılaslan, Meryem Güldürdak, Nesrin Ermiş, Nurgül Öz, Serra Akcan, Sinem Parlak, Sezgi Abalı, Şehlem Kaçar.

Bikinimin üzerine giydiğim t-shirtle sahile inerken, bir akrabamız beni kenara çekerek uyardığında on iki yaşındaydım. Neden altıma şort giymemiştim? Eril bakışın haz nesnesi olarak kadının kendi bedenine hapsedilmeye başlaması çocukluk yıllarından başlar. Eğilirken acaba göğüs çatalı görünür mü kaygısıyla elini göğsüne götürmesi, gömleğinin üçüncü düğmesini iliklemek zorunda hissetmesi gibi farkında olmadan yaptığı bir çok davranışın temelinde çocuk yaşlarından itibaren içselleştirmeye başladığı uyarılar yatar. Cinselliğinden, hazlarından, sıvılarından utanması gerektiği öğretilir. John Berger, “Görme Biçimleri” kitabında kadınların öz varlıklarının ikiye bölündüğünden bahseder . Kadın hiç durmadan kendisini seyretmek zorundadır, her zaman kendi imgesiyle dolaşır. Bir odada yürürken ya da babasının ölüsünün başucunda ağlarken bile ister istemez kendini yürürken ya da ağlarken görür. Böylece kadın içindeki gözleyen ve gözlenen kişilikleri, kadın olarak onun kimliğini oluşturan ama birbirinden ayrı iki öğe olarak görmeye başlar. Luce Irigaray’a göre eril öznenin bakışı ve görmesi kadın bedeninin bastırılmasını da beraberinde getirir. Eril bakış kadın bedenini nesneleştirir, anlamını sabitleştirir. Kadın kendi bedeniyle bütünleşemediği için kendini sürekli seyrettiği bir aynayla yaşar. “Git Üstüne Bir Şey Giy!” kadının bütünleşemediği kendi bedeninin her parçasına sahip çıkarak, kadın bedenini özgürleştirmek üzerine bir ses, paylaşarak çoğalan sesler bütünü…

UYARI
Galeri, açılış ve sonrasında Çarşamba - Cumartesi, 13:00 - 17:30 saatleri arasında pandemi sebebiyle belirlenen koşullarla ziyarete açık olacak: 
- Ziyaretçilerin maske takması ve sosyal mesafe kurallarına uyması zorunludur. 
- Galeri aynı anda 7 ayrı kişinin ziyaretine açıktır.
- Grup olarak gelen ziyaretçilerin 10 kişiyi geçmemesi gerekmektedir.
- Galeri mekanı belli aralıklarla temizlenip, havalandırılacaktır.
İlgili haberler
GÜNÜN OYUNU: Kadife Çiçekleri

Şebnem Sönmez'in yönetmenliğini yaptığı Kadife Çiçekleri oyunu, sadece kadınların sahnesiyle Antalya...

GÜNÜN RAKAMI: Ağustos ayında 27 kadın cinayeti yaş...

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2020 ağustos ayı kadın cinayetleri raporunu paylaştı. Ra...

‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ sözümüzü...

Tüm kadınlara Ekmek ve Gül olarak bir çağrımız var: Gelin, sözleşmenin yürürlüğe girmesinin yıldönüm...