Maria Prymachenko’nun gözünden kadın
Gelmiş geçmiş en naif eserlerde, en nahif varlık olan kadınlar…

Maria Prymachenko, 1908 yılında Ukrayna’nın Bolotia köyünde dünyaya gelen, Ukrayna geleneksel el sanatlarını muazzam bir hayal gücüyle harmanlayarak eşi benzeri bulunmayan eserler üreten, o kadar ki eserlerini gören Picasso’nun “Bu muhteşem Ukraynalının sanatsal mucizesinin önünde eğiliyorum.” dediği büyük bir sanatçıdır.

Bir Ukrayna geleneği olan, Paskalya yumurtalarını boyayarak sanat icra etmeye başlasa da zamanla aynı geleneksel yöntemi kullanarak resmettiği eserler, içinde barındırdığı stilize edilmiş hayvan, insan ve bitkisel motifler ile canlı renklerin mükemmel bir uyum içinde bir arada kullanılması bakımından sanat dünyasında yankı uyandıracak bir başarı elde etmiştir.

Sanatçı, eserlerinde savaş-barış, özgürlük ve haklar gibi çeşitli toplumsal mesajlar vermiş, kimi zaman da sadece hayal gücünde oluşturduğu bir imgeyi kendine has bir stille yansıtmıştır.

Biz bu yazımızda, bu muazzam sanat eserleri içerisinde kadın figürlerine odaklanacağız, bir kadının gözünden kadın imgesini anlayıp yorumlayacağız. Hazırsanız başlayalım…

BU UKRAYNA EKMEĞİNİ, BU KOCA DÜNYADAKİ TÜM İNSANLARA VEREBİLİR MİYİM?

İnceleyeceğimiz birinci eserin adı “May I Give This Ukrainian Bread To All People İn This Big Wide World” (Bu Ukrayna Ekmeğini, Bu Koca Dünyadaki Tüm İnsanlara Verebilir Miyim?). 1982 yılında resmedilmiş olan bu eserin adından da anlaşılacağı üzere sanatçı bu eserde dünya barışını, barışı kolaylıkla sağlayabilecek olanla yani kadın figürüyle betimlemiş.

Ortada laleler ve çiçeklerle bezeli Ukrayna’nın geleneksel giysileri içinde stilize edilmiş bir kadın figürü, yine üzerinde bitkisel motifler bulunan bir kapta bulunan Ukrayna ekmeğini elinde tutuyor. Figürün yüzündeki mimik merhametli ve alçakgönüllü bir duruş sergiliyor. Geri planda yine stilize edilmiş günebakan motifleri eserin büyük bir kısmını kaplıyor. Günebakan çiçeği, yüzyıllar boyunca birçok toplumda, iyimserliğin, sadakatin ve kadının simgesi olmuştur. Yunan mitolojisinde Apollon’a (Güneş Tanrısı) aşkla ve sadakatle bağlı olan Pers Prensesi Clytie’nin sembolü olmuştur. Ayrıca Günebakan çiçeği Ukrayna ile de özdeşleşmiş bir çiçektir. Arka planda kullanılan lacivert ve günebakanların sarısı da Ukrayna bayrağına bir göndermedir. Barışın Ukrayna’dan başlayarak büyüyüp gelişerek tüm dünyaya ulaşacağı betimlenmiştir. Tüm bu sembolik anlatımlarla ortaya konan kompozisyon aslında bize; Kadınların büyük bir merhamet ve sevgi kaynağı olduklarının ve bu iyimserliğin dünya barışını getirebilecek kadar güçlü oluğunu anlatmıştır.

BİZİM ORDUMUZ, BİZİM MUHAFIZLARIMIZ


İnceleyeceğimiz ikinci eserin adı “Our Army Our Protectors” (Bizim Ordumuz, Bizim Muhafızlarımız). Prymachenko, 1978 tarihli çalışmasında, Ukrayna askerlerini askeri giysiler içindeki erkekler olarak değil, geleneksel Ukrayna kıyafeti giymiş, uzun çiçeklerin arasında duran sıradan erkekler ve kadınlar olarak hayal etmiştir.

Prymachenko bu figürleri adeta bir cennet bahçesinde resmetmiş, gökyüzünde stilize edilmiş bir güneş motifi ve içinde stilize edilmiş bir kadın yüzü gülümser bir şekilde resmedilmiş ve yüzdeki ifade sıcak ve samimi bir imaj oluşturmaktadır. Etrafını çember şeklinde saran mavi çiçekler ve insan motiflerinin gerisinde stilize uzun çiçeklerle tam bir cennet algısı yaratmaktadır. Ayrıca gökyüzünde güneşin iki yanında resmedilmiş stilize tavus kuşu motifleri bulundukları mekânın cennet olduğunu doğrular niteliktedir. Çünkü tavus kuşu, birçok kültürde cennetle özdeşleşmiş ve sembolik olarak cenneti temsil etmektedir.

Bu kompozisyon bize; asker figürlerini yalnızca erkek olarak değil, kadın ve erkekler şeklinde resmederek, bir toplumu ya da genel olarak dünyayı koruyup kollayanların yalnızca erkek olmadıklarını, kadınların da erkekler kadar büyük bir role sahip olduğunu, hatta güneş motifinin kadın yüzüne sahip olması da kadınların rolünün aslında ne kadar büyük olduğunu vurgulaması açısından önemlidir.

KETEN ÇİÇEK AÇAR, BİR GELİN DAMADINA GİDER


İnceleyeceğimiz üçüncü eserin adı “Flax Blooms A Bride Goes To Her Groom” (Keten Çiçek Açar, Bir Gelin Damadına Gider). 1983 yılında resmedilmiş bu eserde Prymachenko, yeni evlenen bir çifti keten çiçekleri ile dolu bir tarlada resmetmiştir.

Ortada bir elma ağacının önünde stilize bir şekilde resmedilmiş gelin ve damat figürleri Prymachenko’nun diğer eserlerinde olduğu gibi yine geleneksel Ukrayna giysileri içinde resmedilmiştir. Çiftin keten çiçekleri ile dolu bir tarlada olduğu net bir şekilde görülebilmektedir. Keten çiçeği; Aile içi yaşamı, bilgeliği, doğruluğu ve öteki dünyayı sembolize eden bir çiçektir. Ayrıca gökyüzünde uçarken resmedilmiş stilize turna kuşu da Antik Mısır’da bilgelik ve ruhla özdeşleşmiş bir Tanrı’yı (Thoth) simgeliyor. Çiftin elma ağacı önünde durmaları da ilk evliliği yani Âdem ve Havva arasındaki evliliği sembolize etmektedir.

Tüm bunlarla Prymachenko, evliliğin temel esaslarını sembolik bir dille anlatmış oluyor, bu sembollerden, Prymachenko’nun evlilik hayatında en çok bilgelik ve dürüstlük gibi kavramları ön planda tuttuğunu anlayabiliyoruz.

Bu eser, sanatçı bir kadın olan Prymachenko’nun evliliğe olan bakış açısını anlamamız açısından önemli bir yere sahiptir.

Görsel: Public Domain/Wikipedia Commans

İlgili haberler
Güçlü Kadınlar Sergisi: ‘Emeğimize sahip çıkmamız...

Gülhan Dudu Kırdı’nın, 'erkek işi' olarak anılan işlerde çalışan emekçi kadınların fotoğraflarından...

Simurg sergisinde Newroz’da küllerinden doğan kadı...

Rosa Kadın Derneği, Ressam Hatice Kapusuz ile '7 vadiyi aşıp Kafdağı’na ulaşan Simurg' sergisi açtı....

GÜNÜN RESİMLERİ: Kendi kendine resim yapmayı öğren...

5 yıldır resim yapan Anna Mayarova kadın ruhunun gizemini ortaya koyan etkileyici tablolar ortaya çı...