GÜNÜN SERGİSİ: Kuş kadınların ülkesi
Güzel bir sergi dolaşmak ister misiniz? Lale Temelkuran’ın “Kuş Kadınların Ülkesi” isimli resim sergisi, sizleri bekliyor.

Ressam Lale Temelkuran’ın “Kuş Kadınların Ülkesi” isimli 24’üncü kişisel resim sergisi, Kadıköy’deki Artev Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Sergiyi gezmek isteyenleri, aralarında “Gitmek ve gidememek”, “Beyaz başörtülü kadınlar için”, “Kadınlar” ve “Kavuşmak” adıyla hayatın içinden 45 resim bekliyor.


BEYAZ BAŞÖRTÜLÜ KADINLAR İÇİN
“Beyaz başörtülü kadınlar için” isimli resmin Kürt kadınlarının yaşam ve duruşlarından yola çıkarak çizilmesi dikkat çekiyor. Çizimlerini akrilik tekniği kullanarak yapan Temelkuran’ın yarattığı masalsı tablolarda göze çarpan diğer figürlerde kuşlar, balıklar, kadınlar, yakalanamayan ve tutulamayan canlılar var.

Temelkuran, “Kuş Kadınların Ülkesi”ni İrlanda, Filistin, Amerika, Venezuela, Küba ve en çok da Ortadoğu coğrafyasında yaşayan kadınlar olarak niteliyor.

KADINLARIN YÜREĞİ HEP KUŞLAR GİBİ...
Ressam Lale Temelkuran “Kuş Kadınların Ülkesi”ni “Olup bitenler beni bazen acı acı güldürüyor, bazen susturuyor. Ama hep çizecek bir sözüm var. Şaşırmaktan vazgeçmediğim için olmalı. Belki beraber hayret ederiz hayata diye umuyorum. Aynı toprakta yaşıyoruz, aynı kuşlara bakıyoruz sonuçta” sözleriyle özetliyor.

Sergiye “Kuş Kadınların Ülkesi” adını koyma nedenini ise şöyle anlatıyor: “İsmi yaşadığımız dünyadan ve ülkeden alıyor. Kadınların yüreği hep kuşlar gibi çarpıyor bu ülkede çünkü.
Kadınların aynı acıları yaşayarak neler hissettiklerini, olaylara sadece kendi açılarından değil de daha çok dünyaya bakabildiklerini düşünüyorum. Kuş, simgesel bir durum sadece. Ziyaret etmeye gelenleri, bir kadının içinden geçenlerin yansıması karşılayacak. Resimlerde insanlığa, kadınlara, çocuklara dair, yaşayan her şeyle ilgili bir parça bulacaklar.”

GİTMEK VE GİDEMEMEK
Resimlerinin her birinin belli bir karakteri olduğunu söyleyen Temelkuran, “Gitmek ve gidememek” adlı çalışmasını ise “Dünyanın her yerinden olan kadınları anlatan temel bir nokta. Gitmek ve kalmak arasında tercih yapmak zorunda kalan, tüm yükleri taşıyan kadınlar oluyor genelde. Tanınsın tanınmasın hepimiz göçten çok etkileniyoruz. Göç eden kadınların acıları hepimizi etkiliyor. Bundan kaçmak mümkün değil. Bütün kadınların hissettiklerinin etkileşimi olarak ortaya çıktı” diyerek açıklıyor.

DOKUNABİLİRİZ
Dünyanın insanların birbirine dokunabilmesiyle güzelleşebileceğine inandığı için “Dokunabiliriz” adlı resmi çizdiğini söyleyen Temelkuran, “Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı savaşlar olmazdı. Çünkü kadın yok edici değil, var edicidir. Kadınlar yaratmaya, yaşama yönelik düşünüyorlar. O zaman dünya çok daha güzel ve yaşanılır bir yer olacaktı. Kötü günlerden geçiyoruz; ama umudumuz var her şeye rağmen. Hiçbir kötü şey uzun sürmez, nehirler hiçbir zaman tersine akmaz” diyor.

“Kuş Kadınların Ülkesi” 27 Ocak – 27 Şubat tarihleri arasında Artev Sanat Galerisi’nde devam edecek.

Kaynak: MA // Necla Demir – Bilal Seçkin

İlgili haberler
GÜNÜN PORTRELERİ: 50 ünlü ressamın resimlerinden k...

Leonardo Da Vinci’den Pablo Picasso’ya 50’ye yakın ressamın gözünden kadın portreleri 2 dakikalık bi...

GÜNÜN RESSAMI: Yüreğini ayağıyla yansıtan Ayşe Işı...

Elleri yerine ayaklarıyla resim çizen bir ressam Ayşe Işık. Hiçbir şey imkansız olmamış onun için. İ...

GÜNÜN KİTABI: Mülteci Kadınlardan Masallar

Suriye, İran ve Irak’tan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan 7 kadın çocukken dinledikleri masalları...