Üniversite veya liselere yerleştirme sınavlarının yapıldığı gün, genellikle televizyonlarda sorular ve sınavın zorluğundan daha fazla sınava geç kalan öğrenciler yer alır. Kameralar, şu veya bu nedenden dolayı sınava geç kalan, son anda yetişen öğrencilere çevrilir. Oysa sınavların içeriğine, eğitimde fırsat eşitsizliğine, sorulara, sınav harçlarına, ya da eğitim kurumlarına dair basında yer alacak onca şey varken… Füruzan’ın yoksul çocuklar hakkında söyledikleri, bundan dolayı kaya gibi yüreğime oturdu. “Parasız yatılı imtihanlarının çocukları hep erken gelir, hiç gecikmezler.” Sanki tam da kitabın orta yerinden…

YOLCULUĞUMUZ GÖRÜNMEYENLERE...

Füruzan’ın Parasız Yatılı öykü kitabıyla kitap yolculuğumuz görünmeyenlere, yoksulların düşlerine. Sefaletten kurtulmak için dişiyle, tırnağıyla çalışıp yine de yarın kaygısı çekenlere. Baş eğmeyen kadın karakterlerin direnişine. Hani sıkça duyulur: “Hayat pahalıysa, alım gücü düşükse neden AVM’ler dolu?”. Gözler kayıp milyonları değil, her yerde dolanan binleri görür ya. İşte bu kitap yolculuğumuz, yolu oralara düşemeyen çoğunluğun yaşamına. Ötelenmiş, itilmiş, ezilmiş, hakları yenilmiş, yaşamları yok sayılmış "küçük insanları" anlamaya, tanımaya... Onların önemsenmeyen iç dünyalarına yolculuk yapmaya. Bu kitap özelinde; yaşamdan sessizce kopup giden Füruzan’ı, bu kocaman yürekli yazarı saygıyla anmaya. Yoksul insanlarının yaşamını, iç dünyasını, düşlerini özgün şekilde ele alan bu eser öykülerden oluşur. Kitaba ismini veren öykü de hastanede çalışan bir anne ve babasız büyüttüğü kızının yaşamından bir kesit. Anne hastanede yerleri temizlerken hayal kurar. Kızı parasız yatılı okulunun sınavına girecek, kazanacak. Okuyup öğretmen olacak, annesini de yanına alacak, kendisi de artık çalışmayacak. Ah düşler ve gerçekler…

Parasız Yatılı, 1971’de yayınlandıktan bir yıl sonra öykü dalında Sait Faik Hikaye Armağanı’nı alır. Eser üç bölüm, on iki hikayeden oluşur. Yazar, eserde toplumsal çöküşü, yoksulluk içinde yaşama tutunmaya çalışan insanları, onların iç dünyalarını, umudu ve özellikle anne, kız ilişkilerini gerçekçi bir şekilde işler. Bir dönemin sosyal hayat dokusunu, objektif bir şekilde sergiler. Yıldızlar yoldaşın olsun güzel insan. Füruzan’a saygıyla…

Fotoğraf: Kitap kapağı