Pandeminin iyice kötüleştirdiği çalışma koşulları Damjana Ajd’ı ve diğer market işçilerini örgütlenmeye itti. Baskılara rağmen, yılmadan sürdürdükleri kampanya ile 17 yıl sonra ilk defa pazar günleri kapatılmasını sağladılar. Damjana Ajd aynı zamanda sosyalist Yugoslavya’daki 1 Mayısları hatırlıyor ve Ekmek ve Gül okurlarına 1 Mayıs mesajını iletiyor.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Adım Damjana Ajd. Evliyim ve 2 yetişkin çocuğum var. 28 yıldır çalıştığım markette işçiyim.
2020’deki belirsizlikle birlikte, ticaret sektöründeki çalışma koşullarına duyduğum öfkeyle Slovenya Ticaret Sektörü İşçileri Sendikası’na (SDTS) katıldım ve aktif bir üye oldum. Sendikanın genel sekreterinin ve Sosyal Araştırma Merkezi’ndeki (CEDRA) yoldaşların da desteklemesiyle, sendikal çalışmaya dair gerekli bilgilendirmeleri aldım.
‘2020 SADECE KOVİD-19 YILI DEĞİL SENDİKAL MÜCADELE YILI DA’
Yaşadığınız sorunlar nelerdi ve buna karşılık yaptığınız örgütlenmeyi anlatabilir misiniz?
2020 sadece Kovid-19 yılı değil, aynı zamanda sendikal mücadele yılı da oldu. Sermaye ticaret sektöründeki işçilerden hep daha fazlasını istedi, karşılığında da utanç verici düzeyde düşük ücretler, koruyucu ekipmanların olmayışı, personel eksikliği ve sürekli mobbing verdi. Geçen sene, patronların kârları üçe katlandı ama sermaye için asla yeterince kâr olmamıştır. Dükkanlardaki işçiler fiziksel ve ruhsal olarak çalışmalarını sürdürmek için mücadele etti.
SDTS ve CEDRA, ticaret sektöründeki zincirlerde çalışan bütün aktif üyeleri güçlerini birleştirmeye çağırdı. 15 Temmuz 2020’de taleplerimizi parlamentoda dile getirdik. Bütün market ve mağazaların pazar günleri kapatılmasını istedik. Konuşmayı ben yaptım. Başta, parlamentoda konuşmaktan korkmuştum ama bu korkumu yendim çünkü mücadelede tek başına değilim! Biz, işçiler, sadece gücümüzü birleştirirsek başaracağımızı bildiğimiz için birbirimize güvendik.
Damjana Ajd parlamentoda konuşurken. Konuşması sosyal medyada büyük ilgi görmüş ve daha çok işçinin imza kampanyasına katılmasını sağlamış | Fotoğraf: Damjana Ajd kişisel arşivi
İMZA KAĞITLARI ELDEN ELE
Ticaret sektörü işçileri ilk defa bir araya geldi – çünkü sermayeyi yeneceğimize inandık. Sendikanın uzun mücadelesi ve pandemiden çıkardığımız deneyimlerle, politikacıların da pazar günleri dükkanların kapatılması mücadelemize desteklemelerini sağladığımız bir atmosfer yarattık. Fakat sermaye bizi dinlemek ve taleplerimizi anlamak istemiyordu.
Bu yüzden bir imza kampanyası başlattık. İşçilerin kampanyaya katılımı inanılmazdı. Dükkanların içine girip imza topluyorduk, yöneticiler bizim ciddi olduğumuzu ve başaracağımızı anladılar. Gözdağı vermeler başladı, sonra da dükkanlarda kampanya yürütmemizi yasakladılar. Fakat bu bizi korkutmadı, durdurmadı. Hızlıca organize olduk. Mola odalarındaki dolaplara, çekmecelere gizledik imza kağıtlarını. Ayrıca, bar ve restoranlardan da destek aldık. Mekanlarında imza toplamamız için izin verdiler.
DİNLENMEYE VAKİT YOK
Bu sefer, sermaye bizi bastıramadı, tersine, onun bu saldırısı bize yeni bir enerji, güç ve farkındalık verdi. Artık daha fazla birbirimize bağlanmamız gerektiğini fark ettik. Biz işçiler örgütlendik ve samimi bir şekilde kazanacağımıza inandık. Uzun zamandır böyle hissetmemiştim. Ve kazandık! 17 yıldan sonra ilk defa Slovenya’da dükkanlar pazar günü kapalı artık!
Fakat sermaye işçileri sömürüde ısrarcı ve uyanıkken sendikanın dinlenmeye vakti yok. Baskılar, işten çıkarma tehditleri, mobbing, yoğun çalışma hala artıyor.
‘BUGÜN İŞÇİLERİN ONURU ÇİĞNENİYOR’
Ekmek ve Gül okurları için 1 Mayıs mesajınız nedir?
Eski 1 Mayıs’ları nostaljiyle hatırlıyorum. Beyaz gömleğimin üstündeki kırmızı işlemelerde güzel giyinmiş küçük bir çocukken, gururla koroda Enternasyonal’i söylerdim. Dayanışmayı hatırlıyorum, Sosyalist Yugoslavya’daki büyük değer verilen işçilerin onurunu. Sabah, güzel giyimli demir işçilerinin gururla yaptığı yürüyüşle ve bandonun müziğiyle uyandığımı hatırlıyorum. Ivarčko Gölü’ndeki kutlamaları hatırlıyorum. Slovenyalı devrimci şair Kajuh’un şiirini gururla okumuştum orada: “Sadece bir milyonumuz orada, bir milyonumuz ölülerin arasında ölüyor, uşaklar tarafından kanları içilen bir milyon, işkenceler gören tek bir milyon, acı çeken bir milyonumuz ama asla yenilmeyen! Asla!”
Ama bugün işçilerin onuru çiğneniyor. Biz sadece bir masrafız, sadece bir sayı. Fakat bu zalim zamanda da bir umut var. Giderek daha fazla kızıl tomurcuklar görünüyor. Sendikal hareket ve buna bağlı olarak işçi sınıfı hareketi yeniden uyanıyor. Biliyoruz ki bireyler olarak hiçbir şey kazanamayız. Ama birlikte, örgütlü, cennetlere ulaşırız. Dürüst, çalışkan insanlar için, emekliler, engelliler ve özellikle eleştirel düşünmekten korkmayanlar için yaşasın 1 Mayıs!
'Sınırların ötesinde kadın işçiler nasıl örgütleniyor?' dosyasının tamamına ulaşmak için TIKLAYIN
CLICK for English
Manşet Fotoğraf: İşçilerin yaptığı ilk basın açıklamasından, Damjana Ajd kişisel arşivi
İlgili haberler
Market çalışanlarına bir dokun bin ah işit
Mahalle bakkalları bir elin parmağı kadar. Artık her mahalle de 3-4 çeşit market var. Bir de o marke...
İrlanda: Market işçileri mücadeleyle ‘garantilenmi...
Bir market işçisi ve Mandate Sendikası işyeri temsilcisi McLoughlin çalışma yasasında değişikliğe se...
Mağaza çalışanları örgütleniyor
AVM işçisi bir kadın: Anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaşıyoruz. İşten atmalara, mobbinge karşı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.