Ben Büşra, bir AVM’de, mağazada kasiyerlik yapıyorum. Ortalama 200 kişi çalışıyoruz. Sekiz saat çalışıyorum fakat bazı günler oluyor ki mesaiye kalıyoruz. Özellikle kampanyalarda, kara cumalarda, yılbaşlarında 12 saat full çalıştırılıyoruz.
Şimdi de yılbaşında, yoğun bir dönemde sizlere mektup yazıyorum. Çalıştığımız 8 saatten fazlası, bizlere fazla mesai olarak değil izin günü olarak veriliyor. O da izni istediğimiz günlerde kullanamıyoruz.
Ayakkabı, kadın, çocuk, erkek giyim gibi departmanlardaki arkadaşlarımız prim sistemi üzerinden çalıştırılıyor. Biz kasiyerler ve depocular olarak sadece asgari ücret alıyoruz. Prim sistemi de asgari ücrete artı olarak ilave ediliyor. Diyelim ki mağazada bu ay bir kişinin yapması gereken hedef 180 bin. Bunun maaşa yansıması bin 800 TL oluyor. Toplamında yüzde 100 hedefini tutturan kişi mağazaya tek başına kazanç sağladığı için kişiye o hedefin yüzde 1’i veriliyor; yüzde 99’u patronların cebine kâr olarak giriyor. Satış yapmak için tüm ay arkadaşlarımızla rekabet halinde çalışırken patronların bizlere lütfettiği yüzde 1 prim!
Kasada yoğun günlerde bazen açık verdiğimde ücretimden kesiliyor. Çalışma süremiz 12 saat olduğunda bile kasa arkasında oturmamız yasak. Dinlenme ve molalarımızın dakikası tutularak çalıştırılıyoruz. Bazen yemek yedikten sonra dinlenmeye çıkamıyoruz, çünkü para kazanması gereken bir patron ve başımızda yöneticiler, müdürler var.
Bu işte çalışan hiçbir kadın erkek arkadaşımız mutlu değil. Sürekli yöneticilerin kamera kayıtlarında gözetlemelerine maruz kalıyoruz. Performansa dayalı çalışma sistemi geliştirerek işi yapamayanı kovuyorlar. İki yıl, üç yıl çalışan arkadaşlarımızın, performansları düştüğü an “işyerinde uygunsuzluk” gerekçesiyle tazminatsız işten atıldığı oluyor.
Şimdi anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaşıyoruz, örgütleniyoruz. İşten atmalara karşı, mobbinge karşı ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için sendikal haklara sahip olup güvenceli yaşamak istiyoruz.
İlgili haberler
Bir yanda kayyum bir yanda kriz
Kayyumların ve kriz etkisini derinden hissettiren Diyarbakır’da bir kadın, ‘Yani bu kayyum gelmiş he...
Sosyalizmde sağlık: Önce çocuklar ve kadınlar!
Sovyetler Birliği, sağlık hizmetlerinin nüfusun tamamına ulaşmasını hedefleyen ve tüm hizmetlerin üc...
‘İnsanın yeşil parka alası geliyor’
Şimdilik dört işim, günlük giderlerim ve 10 bin TL borcum var. Kendimi bir parodi dizisinde hissediy...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.