TYP kapsamında çalışan Sakine: Bizi her işveren çalıştırmak ister
İşverenin cebinden beş kuruş çıkmadan çalışıyoruz. Bu program sayesinde 9 aylık çalıştırıp, sonra çıkartıp başkasını alıyorlar. Bizi bedavaya çalıştırmış oluyorlar.

İŞKUR’un ‘Toplum Yararına Program’ (TYP) kapsamında bir lisede temizlik işçisi olarak çalışan Sakine, birkaç ay önce işten çıkarıldı. İşten çıkarılmasının gerekçesi olarak eşinin maaşının 3 bin 30 liranın üzerinde olması gösterildi. Üstelik bu şekilde işten çıkarılan tek kadın Sakine de değil; birçok kadın aynı sebepten mağdur ediliyor.
TYP ile ilgili birçok bilinmeyeni Sakine ile konuşuyoruz. Kadınların, TYP kapsamında okullarda, hastanelerde, parklarda, karakollarda, belediyelerde ve daha birçok alanda çalıştığını belirten Sakine, ‘kursiyer’ adı altında çalıştıklarını, maaşlarının ve sigortalarının İŞKUR üzerinden ödendiğini anlatıyor. Bu durumu “İşverenin cebinden beş kuruş çıkmadan çalışıyoruz. Bir taraftan işverene kıyak yapılmış oluyor. Bizi zaten her işveren çalıştırmak ister, çünkü memlekette işsiz mi yok? Bu program sayesinde 9 aylık çalıştırıp sonra bizi çıkartıp başkasını alıyorlar, böyle devam ediyor. Bizi bedavaya çalıştırmış oluyorlar” şeklinde anlatıyor.

‘DEVLET BENİ EŞİME MAHKÛM EDİYOR’
“Geçen sene TYP ile işe girebilmek için eve giren paranın 4 bin 800 lirayı geçmemesi gerekiyordu. Bu sene bu sınırı 3 bin 30 TL’ye çektiler. Hayat pahalandı, her şeye zam geldi, asgari ücreti 2 bin 324 lira yaptılar. Bu nasıl bir hesap? Geçen sene bir aile 4 bin 800 lira ile geçinebiliyorken bu sene onlara göre 3 bin 30 lira ile geçinebilirmişiz. Demek refah seviyemiz yükselmiş!” diyerek gülüyor. Bu durumun Sakine için en rahatsız edici kısmı, eşinden para istemek zorunda kalması. “Dün kocamdan 20 lira istediğimde ‘Daha geçen gün verdim ya’ dedi. Ben de buna karşılık ‘Sen bana bakabiliyormuşsun, devletten iyi mi bileceksin’ diye şakalaştım.”
Eşiyle aralarında geçen bu sohbeti anlattıktan sonra, kendisinin ayrı bir birey olduğunu, çalışmak ve kendi emeğinin karşılığını almak istediğini belirten Sakine, “Eşimin maaşı ne kadar yüksek olursa olsun ben emekli olmak istiyorum, kendime ait sigortam olsun istiyorum. Fakat devlet bana diyor ki ‘Eşinin parası sana bakmak için yeterli.’ Yani beni kocama mahkûm ediyor. Beni eve hapsetmek istiyor.”

BEDAVA ÇALIŞTIRMAK İSTİYORLAR
Bu işinden önce TYP’nin gönderdiği bir kreşte işe başlayan Sakine’nin buradaki iş hayatı yarım gün sürmüş. Nedenini sorduğumuzda, ilk iş gününün öğle tatilinde sekreterin elinde bir kağıtla yanına geldiğini ve bu kağıdı imzalamasını istediğini söylüyor. “Kağıtta ‘bir hafta boyunca ücretsiz çalışmayı kabul ediyorum ve işyerini beğenmezsem ya da işveren beni beğenmezse hiçbir ücret talep etmiyorum’ yazıyordu. Ben de müdürün yanına gittim ve ‘Sen benim babamın oğlu musun? Ben sana neden bir hafta bedava çalışayım? Siz işin yolunu bulmuşsunuz, 6 gün sonra siz beni beğenmezseniz ne olacak? 6 gün beni, 6 gün Ayşe’yi, 6 gün Fatma’yı çalıştırsan bir ayı bedavaya getirirsin’ dedim. Böyle söyleyince bunun işyeri prosedürü olduğunu söyleyip açıklama yapmadılar. Üstüne üstlük işi bırakıp eve gitmek istediğimde o günkü mesaiyi tamamlamamı istediler. Ben de günlüğümü vereceksen kalayım dedim, ‘Veremem” dedi. Ben de işten ayrıldım.” Sakine, ülkede çok fazla işsiz olduğunu ve işverenlerin bunu bilerek işten çıkarmak için çeşitli bahaneler uydurduklarını vurguluyor.

HAKLAR GASBEDİLİYOR
TYP kapsamında çalışmak, yasal haklardan yararlanamamak anlamına geliyor. Örneğin 9 aylık periyotlarla çalıştıkları için her 9 ayda bir sözleşmelerinin yenilenmesi tazminat haklarından mahrum kalmalarına yol açıyor. Ayrıca hastalık gibi birçok sebepten işe gidemedikleri her saat maaşlarından ve sigorta primlerinden kesintiye sebep oluyor. Bu arada kendisi gibi çalışan bir arkadaşının eşinin 3 bin 60 lira maaş aldığını ve bu yüzden işten çıkarıldığını anlatıyor: “30 liralık fark için kadını işten çıkardılar. Sanki 30 lira ne fark edecek? 30 lirayı başına mı kakıyorsun? Kadının tüm gövdesi stresten yara olmuş, olmaz mı?”
Bu koşulun ailelerin durumuna bakılmadan konulmasına tepki gösteren Sakine, şöyle devam ediyor: “Ben belgelerimi teslim ederken aşağıya not düştüm, eşimin maaşı 3 bin 900 lira ama 900 lira da kira veriyorum diye. Belgeleri teslim alan kişi benimle dalga geçerek ‘Sen zaten kafadan 3 bin liraya indirmişsin maaşı’ dedi. ‘Evet, eşim 3 bin 900 lira alıyor ama sonra ev sahibi 900 lirayı alıyor, biz almıyoruz ki. Sen eve gireni sormuyor musun? Eve giren 3 bin lira, 3030 lira bile değil. Ben 5 kişilik bir aileyim, 3 tane çocuğum var benim’. Ben böyle söyleyince ‘O beni bağlamaz’ diyorlar.”

İNSAN ONURU HİÇE SAYILIYOR
Türkiye’de giderek artan işsizlik oranları, özellikle de kadınları, ‘Toplum Yararına’ adı altında bizzat devlet tarafından kölece çalışma koşullarına mecbur bırakıyor. Geçici, güvencesiz bu çalışma biçimleri, kadınların derdine çare olmak bir yana yeni dertler açıyor. Emeğinin karşılığını alamadığı gibi, yıllarca çalıştığı halde emeklilik ve tazminat hakkına kavuşamıyor, hiçbir zaman ailesine bağımlılıktan kurtulamıyor...
Tüm bunların yanına TYP kapsamındaki işlere başvuru sırasında insan onuruna yakışmayacak şekilde muamele gördüklerini de ekliyor Sakine, “Bizi bir okulun spor salonuna balık istifi gibi topladılar. Sığmadığımızı görünce anons yapıp dışarı çıkmamızı istediler. Yağmurun altında saatlerce bekletildik. Sonuç olarak birçoğumuz da yine işsiz olarak evimizin yolunu tuttuk” diye anlatıyor.

İlgili haberler
Sosyalizmde sağlık: Önce çocuklar ve kadınlar!

Sovyetler Birliği, sağlık hizmetlerinin nüfusun tamamına ulaşmasını hedefleyen ve tüm hizmetlerin üc...

‘İnsanın yeşil parka alası geliyor’

Şimdilik dört işim, günlük giderlerim ve 10 bin TL borcum var. Kendimi bir parodi dizisinde hissediy...

Mağaza çalışanları örgütleniyor

AVM işçisi bir kadın: Anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaşıyoruz. İşten atmalara, mobbinge karşı...