Müzik dahisi Wolfgang Amadeus Mozart’ı tanımayan var mı? Ya onun gibi harika çocuk olarak kabul edilip 16 yaşında evlilik zamanı geldiği için bir kenara itiliveren ablası Maria Anna (Nannerl) Mozart’ı?

Maria Anna Walburga Ignatia Mozart 30 Temmuz 1751’de Salzburg’da doğdu, 29 Ekim 1829’da yine Salzburg’da hayata gözlerini kapadı. Aile ve arkadaşları arasında “Nannerl” olarak adlandırılmaktaydı. Wolfgang Amadeus Mozart’ın ablasıydı.Çocukluğunda Avrupa’da kardeşi Wolfgang Amadeus Mozart ile piyanist olarak konserler vermekteydi. Daha on bir yaşında piyanoda en ağır sonatları ve konser parçalarını çaldı. Kardeşi gibi olağanüstü bir müzikal yeteneğine sahip olmasına rağmen, onun gölgesinden asla çıkamadı. Bunun nedeni, 16 yaşından itibaren Nannerl’in harika çocuk olmaktan çıkıp evliliğe hazırlanan genç kadın olarak görülmesiydi. Bu nedenle babası Leopold, ona zengin bir eş ararken oğlu Amadeus’u sürekli teşvik etmekteydi. Sonuç olarak, sadece küçük ölçekli egzersizlerle yetinmek zorunda kaldı, bestelerini değil, babasının beğendiği veya küçük kardeşinin gelişimine hizmet edecek parçaları çaldı. Daha sonraki yıllarda ailesine ve piyano öğretmeni olarak çalışmaya yoğunlaştı. Babası, kızının sevdiği Franz Armand d’Ippold ile evliliğine rıza göstermedikten sonra, 23 Ağustos 1784’de kendinden 15 yaş büyük Johann Baptist Baron Berchtold von Sonnenburg ile bir mantık evliliği yaptı. Eşinin ilk iki evliliğinden beş çocuğu vardı, Nannerl da üç çocuk doğurdu.1801’de kocasının ölümünden sonra, hayatta kalan iki çocuğu Leopold ve Jeanette ile Salzburg’a döndü. 74 yaşında kör oldu, kurs veremediği, küçük de olsa konserlere katılamadığı için gelir kaynağı kalmadı. Maria Anna’nın günlükleri, mektupları ve hatıraları Mozart araştırmacıları için değerli kaynaklardı. Nannerl’i bu amaçla ziyaret eden İngiliz araştırmacılar, zaman zaman ona Amadeus Mozart’ın hayranlarından topladıkları bağışları getirdiler. 1829’da öldü ve kendi isteği üzerine Salzburg’daki Petersfriedhof’a gömüldü.

Anna Maria, ataerkil sisteme dayalı kadına yönelik ayrımcılık nedeniyle sadece mesleki gelişimi ve kariyeri engellenmekle kalmayıp özel yaşamında da kendi istediği gibi yaşaması engellenmiş kadın örneklerinden sadece biridir.