“Kendini sıcak tutmadın ondan oldu!”
“Soğuk suda çıplak ayakla iş yapıyorsun!”
“Bu soğukta pantolonun altında tayt giymemekte diret bakalım!”
İdrar yolu enfeksiyonları, kadınların hayatının her döneminde karşısına çıkabiliyor ve bazen sebebi böylesi kulak arkası ettiğimiz telkinler olabiliyor. Bu enfeksiyonlar ağrı ve yanmalarla sıradan bir günü zehir etmeye yetebiliyor. Ancak idrar yolu enfeksiyonuna ait belirtiler her zaman vücudumuzda enfeksiyon olduğu anlamına gelmiyor ve bu belirtiler sebepsiz olarak tanımlanabiliyor. Peki sık idrara çıkma, idrar tutamama, yanma gibi şikâyetler gerçekten de sebepsiz olabilir mi?
Kadın sağlığı, bazen yalnızca üreme sağlığıyla sınırlandırılsa da kadının anne karnındaki (intrauterin) döneminden yaşlılığına kadar olan tüm yaşam dönemlerini kapsıyor. Cinsel sağlık ve üreme sağlığıyla ilgili ihtiyaçları da yine tüm dönemlerini kapsayacak şekilde yaşam boyu sürmekte. Kadın hayatının devrelerinden biri de en az önemsenen ancak en çok bakıma ihtiyaç duyulan menopoz sonrası dönem. Çünkü kadınlar idrar yollarındaki şikâyetlerin sebepsiz olduğunu en çok bu dönemde duyuyorlar. Oysa bu durum sebepsiz değil ve menopoz sonrası dönemde üretral değişimlerden kaynaklı karşılarına sıklıkla çıkan uretral sendromun bir sonucu.
Menopoz sonrası dönem, kadınlar için kemikte kitle kaybı (osteoporoz), ciltte bozulmalar, kardiyovasküler rahatsızlıklar, genital atrofi gibi birçok sorunla kendi başına başa çıkabilmek demek. Bu sorunlardan uretral sendromun asıl nedeni olan genital atrofi, menopozdan sonra uzun süre estrojen uyarısı olmadığı için üreme organlarındaki gerileme ve küçülme demek. Uterus, vajina, vulva ve üretranın uzak kısmını kapsayan bu küçülme vulvada kaşıntı, ağrılı cinsel ilişki, sık idrara çıkma, uterus sarkması, idrar kaçırma ve kabızlıkla vücutta kendini belli ettiriyor.
Menopoz sonrası tıpkı üreme organları gibi değişikliğe uğrayan üretranın alt kısmı da kasılarak esnekliğini kaybediyor. İdrar yolu enfeksiyonuna benzer şikayetlerle bir sağlık kuruluşuna başvuran kadından alınan idrar kültüründe bakteri üremesi görülmediğinde ise “postmenopozal uretral sendrom” tanısı konuyor. Ancak idrar kültüründe bakteri görülmemesi bize rahat bir nefes aldırmasın çünkü bu dönemde idrarda bakteri görülme oranı menopoz öncesine göre daha yüksek. Sebeplerinden biri ise uretral açıklığın vajinal açıklığa yaklaşarak vajinal enfeksiyonun bulaşma riskinin artması. Bu durum her kadında farklı zaman aralıklarında ve farklı klinik belirtilerle seyredebiliyor. Menopozdan sonraki 10 yıl içinde belli üreme hormonları (endojen estrojen) az miktarda salgılanmaya devam ettiği için genital atrofi belirtileri her kadında hemen görülmeyebilir.
Kaynak: Prof. Dr. Lale Taşkın, Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği
TEDAVİSİ NASIL OLUYOR?
Postmenopozal uretral sendrom tedavisinde tanı konduktan sonra estrojen tedavisi uygulanabilir ancak hormon tedavisi hâlâ tartışılan bir konu olduğu için osteoporoz yönünden riskli olan kadınlar dışında sıklıkla tercih edilen bir tedavi yöntemi değil.
Bu sebeple menopoz sonrası dönemde karşımıza çıkacak sorunlarla en iyi baş etme yöntemi sağlıklı bakım planı oluşturmak. Sağlıklı bakımın ilk basamağı olan beslenmede meyve ve sebze ağırlıklı beslenerek vücut direncinin artırılması, karbonhidratlı ve yağlı besinlerden kaçınarak özellikle zeytinyağı tüketilmesi, D vitamini ve kalsiyum açısından zengin yağsız süt (kalsiyumla beraber fosfor düzeyini artıracağı için fazla alımından kaçınılmalıdır) ve yoğurt, E vitamini için de ıspanak, buğday, soya fasulyesi tüketimi oldukça önemli. Ayrıca menopoz sonrası dönemde üriner sistem enfeksiyonlarına yatkın hale gelen vücudu korumak için sıvı alımı artırılmalı. Bol sıvı alımı idrarda bakteri gelişmesini önlerken bağırsak fonksiyonlarını da daha düzenli hale getiriyor.
KEGEL EGZERSİZLERİ
Sağlıklı beslenmenin yanında düzenli yapılacak egzersizler de bakım planının önemli basamaklarından biri. Bu egzersizlerin başında kasları güçlendirdiği için Kegel egzersizleri gelir. Kegel egzersizleri düzenli yapıldığında idrar kaçırmanın ve uterus sarkmasının önüne geçer.
İdrarı durdurmak için sıkılan (Puba koksikal) kasların yeri saptandıktan sonra üç adım izlenir.
1. Yavaş: Kaslar sıkılı tutulur. Üçe kadar sayıp gevşetilir.
2. Hızlı: Kaslar mümkün olduğu kadar hızlı sıkılır ve gevşetilir.
3. İçe çekme-dışa itme egzersizleri: Vajinada var olduğu düşünülen suyu yukarı doğru emer gibi pelvik taban sıkılarak yukarı çekilir, sonra bu suyu itmeye çalışır gibi aşağı doğru hafif ıkınılır.
Bu egzersizler günde 6 kere her biri 15 saniyeden 15 tekrar halinde yapılabilir.
Fotoğraf: Freepik
İlgili haberler
Yaşamımızdaki dönemeçlerden biri: Menopoz
Menopoz fizyolojik, psikolojik ve sosyal pek çok değişimin yaşandığı bir dönem. Önyargıların bol old...
18 Ekim Dünya Menopoz Farkındalık Günü - Menopoz n...
Cinsel sağlık eğitmeni hemşire Edibe Aşık ile 18 Ekim Dünya Menopoz Farkındalık Günü için menopozun...
MENOPOZ: Bir son mu?
Menopoz kadın yaşam döngüsünün bir parçasıdır, ne gerçek anlamda ne de cinsel anlamda bir son olmadı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.