Pazar sabahı kalkmış yoğunluğun başlamasına saatler kala tam çay keyfi yaparken arkadaşım Şafak aradı ve "Acil yetişmesi gereken işler var, bize bir saatliğine yardım eder misin?" dedi. Ben de atölyenin yakınında olduğumu, yardıma gelebileceğimi söyleyip vakit kaybetmeden hazırlanıp çıktım evden.
Tekstil atölyesinden içeri girdiğimde yerdeki kesilmiş kumaş parçaları, iplik parçaları, havayı kaplayan toz daha önce çalışmış olduğum tekstil atölyelerini anımsattı.
Işıkların sıralandığı masalar, sandalyeler, makine sesleri... Atölyede çalışanların çoğu genç. Tekstil atölyelerini kadınların avantaj olarak görme sebeplerinden biri, yaşadıkları mahallede bulunuyor olması. Emine, bir şey olduğunda evine gidip gelebilmesinin bu işi tercih etme sebeplerinden olduğunu söylüyor. Çünkü kadınlar her ne kadar çalışıyor olsalar da evde ne olduğu, çocuğun ne yaptığı, ev işleri kadının kafasının bir köşesinde hep durmak zorunda.
Tekstil atölyeleri çoğunlukla sigortasız çalışılan, dönemsel olarak iş olduğu için kadınların bir sonraki ay çalışıp çalışamayacağını bilmediği atölyeler.
Yeniden atölyelerde neler yaşandığını, hangi güvencesizliklerle kadınların buraları tercih ettiklerini, kısa süre zarfında yeniden gözlemleme fırsatı buldum. Artık zamanım dolmuştu işlemi toparlayıp atölyeden ayrılma vaktiydi.
Fotoğraflar: Gülten Dokuyan kişisel arşivi
İlgili haberler
Bangladeş’te tekstil işçileri ayakta!
Çoğu kadın yaklaşık 4 milyon işçinin çalıştığı 3 bin 500 civarı fabrikasıyla dünyanın en büyük ikinc...
Kız çocukları okulda değil tekstil atölyelerinde:...
Mahalle aralarında giderek çoğalan tekstil atölyelerinde yaşları 14 ile 17 arasında yüzlerce çocuk ç...
Bir üniversitelinin tekstil atölyesinde iki günü:...
‘Tekstil atölyelerinde günlükçü olarak genellikle öğrenciler ve işsizler çalışıyor. İnsanlar kendi m...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.