‘Kadın’ olduğum için, bu kadar güçlü olduğum için çok şanslıyım, ki bence bütün kadınlar çok şanslı. Fakat biz hep ezilen, şiddet gören, tehdit edilen ve sorunları konuşarak değil, kavgayla gürültüyle çözen susturulan bir toplumun içinde olduğumuz için çok üzgünüm. Ama kadınların ne kadar güçlü olduğunu gösterip, onların sesi olup erkek baskısı ve şiddetinden korumak için ben de elimden geleni yapmak istiyorum.
Aileleri, özellikle de babaları tarafından zorla evliliklere maruz kalan, eğitim hakkı engellenen, istediği gibi yaşamayıp hep kısıtlanan kadınlara ve kız çocuklarına sesleniyorum; “Sizin özgürlüğünüze duvar örülmesini hep beraber engel olacağız.”
Baba, erkek kardeş veya eş sıfatındakı sığ zihniyette olan kişilere sesleniyorum; “ Sırf erkek olduğunuz için kendinizi kadından üstün görmekte kadının hayatı üzerinde kendi hükmünüzün geçeceği kanısına varamayacaksınız” çünkü buna izin vermeyeceğiz.
Sonuç olarak hayata renk katan, hayatın her alanında emeği olan kadınlara hak ettiği değer verilmeli. “Kadınları bu kadar yoran şeyi biliyorum; dağılanı toparlama arzusu. Sadece dağılan evi barkı değil, dağılan her şeyi; yuvayı, çocukları, gençliği, dargınlığı, kırgınlığı, yaşayamamayı, geceyi, gündüzü, her şeyi...”
Ne zaman dağılanları toplamayı bırakıp kendimizi toparlamaya başlayacağız? Neler mi oluyor? Nasıl birisi olmak mı istiyoruz? Özgür bir ülkede olmak istiyoruz. Yere tükürebilir, çocuklara tecavüz edebilir, madenci tekmeleyebilir, hayvanlara işkence yapabilir bir ülke istemiyoruz. Peki bunlara engel olmak için ne yapıyoruz? Görmezden geliyoruz, görmezden geliniyoruz...
Ama kadınların sesi olmak için benim aklımda bir proje var: Kendi senaryomuzu kendimiz yazalım. Nasıl biri olmak istediğimize kendimiz karar verelim. “Bu bir isyandır” diyerek belli başlı yaşadığımız yerlere sadece şiddete uğrayan kadınlara özel dilek kutuları hazırlayıp dileklerini, isteklerini ve hayallerini oraya kendi isimleriyle yazıp atmalarını sağlamaya çalışalım. Dernekler tarafından o istek ve dileklerin yerine getirilmesini sağlamak ve kadınların sesi olmak için çabalayalım…
Yapmamız gereken şey yaşadığımız yerdeki kadınları ziyaret edip, anket yapıp ilk öncelikli sorunlarını çözmeye yönelik daha sonra dileklerini yazmalarını rica edip elimizden geldiği kadar birlik ve beraber olup dileklerini gerçekleştirmek ve korkmadığımızı, günden güne daha da güçlü olacağımızı duyurmak.
Biz artık minibüste tek yolcu kaldığımızda inip eve kadar yürümek istemiyoruz!
Issız bir sokakta yürüdüğümüzde telefonla babamızla konuşur gibi yapmak istemiyoruz!
13 yaşında evlendirilmek, yaşlı bir adamın iğrenç kollarında ruhumuzun ölmesini istemiyoruz!
Biz artık korkmak istemiyoruz!
Ne diyorsunuz bu karanlık zihniyeti değiştirebilecek miyiz?
Bunun gibi bir konu daha tecavüz. Maalesef kısa süre içinde unutulup gidiyor, zaten beni de bu ürkütüyor. Neden kadın cinayetleri son yıllarda katlanarak artıyor? Bunun peşindeki psikoloji ne? Bu memlekette tahrik indirimi var. Bu saldırının önüne geçilmesinde bu vahşetle mücadelede ben de varım! Zaman aşımının, haksız tahrik ve iyi hal indirimin kaldırılmasını istiyoruz.
İlgili haberler
‘Organize işler’e karşı ‘organize direniş’: Olanak...
Bir yanda artan ve vahşileşen şiddet, kadınları yok etme üzerine kurulu organize işler, diğer yanda...
25 KASIM ETKİNLİKLERİ: Nerede, ne zaman?
25 Kasım’a doğru kadınlar kolları sıvadı; kahvaltılar, söyleşiler, paneller, yürüyüşler... Kadınlar...
Biz engelli kadınlar şiddet ve istismar tehdidiyle...
Antalya’da 25 Kasım öncesi bir araya gelen görme engelli kadınlar sorunlarını dile getirdi: Şiddet v...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.