Ölüm herkesi eşitler mi? Annem öldüğünde sonbahardı, havalar henüz sıcaktı, gün aydınlıktı. Biz mezarlığa yürürken, gökyüzünü bulutlar kapladı; her yer karardı. Önce ellerim soğudu, ardından ayak parmaklarım koptu; sonra bedenimin bir yarısı usulca benden ayrıldı, onunla toprağa kondu. Üzerimize toprak atılırken, bir yanım annemin yanındaydı. Dönüşte yürüyemedim, çünkü yarımdım, diz kapağım tutmadı. Tansiyon da durumun bahanesi oldu. Kardeşlerim de benim gibi miydi, bilmiyorum. Annemden geriye iki tülbentten başka bir şey kalmadı; doğallığında kıyamet de kopmadı. Yolu mezarlıktan geçenler bilir, mülksüzlerden geriye sadece yürek acısı kalır.
NASIL YAŞARSAN ÖYLE ÖLÜRSÜN
Emile Zola’ nın Nasıl Ölünür eseriyle kitap yolculuğumuz ölümün farklı sınıf ve zümrelerde değişken seyrine. Hani derler ya “Yalan dünya, her şey boş. Dünya malı dünyada kalır. Ne kadar varlıklı olursan ol, iki metre bezle gidersin.”. Bunların hepsi koca bir yalan. Özünde nasıl yaşarsan öyle ölürsün. Eğer mülksüzsen senden geriye, yarını belirsiz yakınlar ile onların sahici gözyaşları kalır. Bir de “İyi ki de ele avuca düşmeden gitti.” muhabbeti. Varsa bölüşülmeye değer kıymetli mal, mülk arkandan kopan kızılca kıyameti görmeden git. Hikayelerimiz farklı sınıf ve zümrelerden beş insanın ölümü. İlki bir kontun ölümü. O pahalı bir mezarlıkta toprağa verilirken kontes şezlongda, yüzünde gülümsemeyle özgürlüğünü düşünerek pembe hayaller kurar. O bir aristokrattır, mirası büyüktür, mirasçı tektir. Ötekisi bir burjuvanın ölümü. Geriye hatırı sayılır bir mülk kalır, anne ölünce kardeşler kör bıçakla birbirinin boğazına sarılır. Bir diğeri dar gelirli esnaf, keşke ölmeseydi fakat zaten yaşamasını da bilmezdi; mal canın yongasıdır, arkada kalan ona tutunur. Köylünün ölümü üzücüydü, fakat içlerinde en acısı açlıktan nefesi kokan işçi bir ailenin yokluktan, soğuktan ölen oğluydu…
Emile Zola bu metinde yaşamı ve ölümü sorgular. Sınıfsal ayrımın ölürken bile insanın yakasını bırakmadığına dikkat çeker. Bu sistemde paranın insan ilişkilerinde belirleyici olduğunu belirtir. Sofrada bir boğazın eksilmesini, bir yoksulun ölümünü de ancak yaşayan bilir. Adalet ölümden beklenmemeli. Ölümden öte köy yok, bir adalet mücadelesi varsa onu burada aramalı.
Fotoğraf: Kitap kapağı
İlgili haberler
BİR KİTAP: Tom Amca’nın Kulübesi
Tom ve tenlerinin rengi nedeniyle doğduğu andan itibaren satışa çıkarılan, oradan oraya sürüklenen k...
Bir Kitap: Bir Alman'ın Hikayesi
'Anayasaya bağlıyız dediler, kutsal kitap üzerine yemin ettiler. Sonrasında o da neymiş dediler. Vat...
Bir kitap: İnsan Neyle Yaşar?
Tolstoy, İnsan Neyle Yaşar eserinde yüz yıllardır insanlığa öğütlenen sevgi, inanç, azla yetinme, şü...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.