15 Mayıs 2018 tarihinde yaşanan taciz olayına ilişkin ilk duruşma 20 Aralık 2018’de görülmüş, savunma yapan sanık “çocuk bana iftira attı” demişti. Çocuğun ailesi, tutuksuz yargılanan öğretmenin arkadaşları aracılığıyla hâlâ çocuklarını tehdit ettiğini, öğretmenin arkadaşının sürekli evlerinin önüne arabasını park ettiğini ve çocuklarının psikolojik durumunun iyi olmadığını Ekmek ve Gül’e anlatmıştı.

İstanbul Anadolu Adliyesi 5. ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya mağdur çocuk sınavları gerekçesiyle katılmazken, görülen 2. duruşmada tanıklar dinlendi. Okur rehber öğretmenleri çocuğun kendilerine anlattıklarını ve sonrasında durumu okul idaresine bildirdiklerini beyan etti.
Duruşma 21 Kasım tarihine ertelendi. Sanık ise tutuksuz yargılanıyor.

KADIN ÖRGÜTLERİ DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA YAPTI

Duruşma öncesi adliye binası önünde açıklama yapan kadınlar ise şunları söyledi:

"Hergün kadınlara, çocuklara, hayvanlara yönelik cinsel istismar suçunun yer aldığı haberler ile karşılaşıyoruz.Geçtiğimiz yıl Aydınlı Mahallesinde13 yaşındaki ilköğretim öğrencisisınıf öğretmeni tarafından cinsel istismara uğradı.Her yıl 8 bin çocuk cinsel istismara uğruyor.16 yılda 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. Çocuk tecavüzlerinin sadece yüzde 5’i ortaya çıkıyor yüzde 95’i gizli kalıyor. Yılda ortalama 17 bin istismar davası açılıyor, bu davaların yüzde 45’i mahkumiyetle sonuçlanmıyor.
Çocuklar evde, sokakta, yurtta, okulda, güvende değil!.
Bu veriler çocuk istismarının ne kadar vahim ne kadar korkunç olduğunu, bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bu tablo, hükümet yetkililerinin “küçüğün de rızası var”, “bir kereden bir şey olmaz”, “çocuklar çığlık atmayı öğrensin” gibi açıklamalarının, “9 yaşında çocukların evlenebileceğine” dair fetvalar verenlerin, müftülük yasası ile çocuk yaşta evliliklerin önünü açanların, çocuklara cinsel istismarda bulunan erkeklere “iyi hal”indirimi uygulamalarının, anayasa mahkemesi kararıyla “Çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesi”nin, hükümetin çocuklara yönelik istismarı önleyecek tedbirleri almamasının sonucudur.
Bizler, çocuk istismarını ortadan kaldırmak için bu karanlık tabloyu yaratan tüm uygulamalara bir an önce son verilmesini istiyoruz.
Çocukları koruyan, onların gelişimi ve eğitimi başta olmak üzere geleceğini güvence altına alan yasal ve kurumsal düzenlemelerin hızla yapılmasını istiyoruz.
Çocukların hayatlarına sahip çıkmak hepimizin görevidir. Çocukların hayatlarına kast edenlere karşı sesimizi çıkarmak hepimizin sorumluluğudur."