İstanbul Tuzla’da okulda 12 yaşındaki öğrencisini istismar suçlamasıyla yargılanan öğretmen hakim karşısına çıkıyor. Dava öncesi Ekmek ve Gül’e konuşan baba Ayhan B, sanığın tutuksuz yargılandığını ve çocuğu tehdit eden davranışlarda bulunmaya devam ettiğini anlatarak “Çocuğumun durumu iyi değil, bir an önce adaletin yerini bulmasını istiyorum” dedi.

15 Mayıs 2018 tarihinde yaşanan taciz olayına ilişkin ilk duruşma 20 Aralık 2018’de görülmüş, savunma yapan sanık “çocuk bana iftira attı” demişti. Çocuğun ailesi, tutuksuz yargılanan öğretmenin arkadaşları aracılığıyla hâlâ çocuklarını tehdit ettiğini, öğretmenin arkadaşının sürekli evlerinin önüne arabasını park ettiğini ve çocuklarının psikolojik durumunun iyi olmadığını anlatıyor.

‘HEM ÇOCUĞUMUZU HEM BİZİ TEHDİT EDİYOR’

Dava öncesi görüştüğümüz baba Ayhan B, ilk duruşmadan sonra yaşananları şöyle anlattı: “Tutuksuz yargılanan sanığın öğretmen arkadaşı hâlâ evimizin önüne geliyor, ne yapmak istiyorlar bilmiyoruz. Haftanın 3-4 günü mahallemize geliyor, evin yakınına arabasını park ediyor. Geçen gün çocuk bakkala giderken karşılaşmışlar, dörtlüleri yakıp arabayı üzerine sürmüş. Çocuğum beni aradı, ben yetişene kadar gitmişti. Artık çocuğu tek başına dışarı bırakmaya, bakkala göndermeye bile korkuyoruz. Saat 8, 9, 10, 12 geç saatlere kadar evimizin yakınında oluyor arabası. Ben bakkala giderken, işten gelirken onun arabasının yanından geçiyorum. Çocuğun psikolojisini iyice bozmaya mı çalışıyorlar, yoksa bizi tahrik edip olay çıkarmaya mı çalışıyorlar anlamadık. Bir şey de yapamıyoruz; sanığı BİMER’e, CİMER’e, Milli Eğitim’e de şikayet ettik, hiçbir şey olmadı. Avukatımız savcıdan uzaklaştırma kararı istedi, o da kabul edilmedi, mahkemede tekrar uzaklaştırma isteyeceğiz. Bu hukuk neden böyle, ne istiyorlar bizden, başımızı belaya sokmamızı mı bekliyorlar! Kimi koruyor bu hukuk, neden tacizci, tecavüzcü cezalandırılmıyor!”

‘ÇOCUĞUM SÜREKLİ KENDİSİNE YAPILANI DÜŞÜNÜYOR’

Çocuğun psikolojik durumunun da iyi olmadığını anlatan baba Ayhan B, tutuksuz yargılamanın da bunu çok etkilediğine dikkat çekiyor. “Artık netice almak istiyoruz” diyen baba, çocuğun durumuna ilişkin ise şunları anlattı:

“Dava yaklaştıkça çocuğun durumu iyice kötü oldu. Artık küçük değil bu çocuk, 13 yaşında, kendisine yapılanın farkında. Her gün internetten araştırıyor, okuyor. Psikologa götürüyoruz, ağır ilaçlar kullanıyor ama yine de çok kötü durumda, kendisini derslerine veremiyor. Tam da ortaokulu bitirmek üzere, son sınavlarına giriyor ama kendini veremiyor derslerine.

Tacizin ne olduğunu bilmiyordu bu çocuk, ama artık biliyor, sürekli bunu düşünüyor, aklına geliyor sürekli. Zaten yalnız başına sokağa bile çıkmak istemiyor.

Şimdiye kadar duyduğumuz olaylar oluyordu, ama şimdi kendimiz yaşıyoruz hepsini, şoktayız. Biz neden mahkemeye gittik, niye dava açtık! Bunları eğlence olsun diye yapmadık, biz adaletin sağlanması için gittik. Netice almak istiyoruz artık. Benim çocuğuma taciz edildi, hakaret edildi, psikolojisi bozuldu.”

‘YANIMIZDA OLUN, BİRLİK OLALIM’

Babanın duruşma için de herkese çağrısı var: “Duyarlı olan bütün insanları bizim yanımızda olmaya çağırıyoruz. Artık adaletin yerini bulmasını istiyorum, hukuka olan inancımızla davayı burayı kadar taşıdık, sonuna kadar da götüreceğiz. Bu insanların rahat rahat gezip dolaşmalarını istemiyorum. Bu dava da umarım örnek bir dava olur, sesi çıkmayanların sesi olur. Mağdur olan başka insanlara da sesleniyorum; yanımıza gelin, birlikte olalım, siz de sesinizi çıkarın, sessiz kalmayın. Birlikte güç doğar, sesimizi böylece daha çok duyurabiliriz.”

KADINLARDAN ÇAĞRI: SES ÇIKARMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU

Dava öncesi açıklama yapan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği “Duruşmaya tüm kadınları bekliyoruz. İstismara, şiddete, tacize karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.

Duruşma öncesi mahallede bildiri dağıtarak duruşmaya katılma çağrısı yapan dernek üyesi kadınlar, “Çocuklar evde, sokakta, yurtta, okulda, güvende değil! Bu tablo, hükümet yetkililerinin ‘küçüğün de rızası var’, ‘bir kereden bir şey olmaz’, ‘çocuklar çığlık atmayı öğrensin’ gibi açıklamalarının, ‘9 yaşında çocukların evlenebileceğine’ dair fetvalar verenlerin, müftülük yasası ile çocuk yaşta evliliklerin önünü açanların, çocuklara cinsel istismarda bulunan erkeklere iyi hal indirimi uygulamalarının, anayasa mahkemesi kararıyla çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesinin, hükümetin çocuklara yönelik istismarı önleyecek tedbirleri almamasının sonucudur. Bizler, çocuk istismarını ortadan kaldırmak için bu karanlık tabloyu yaratan tüm uygulamalara bir an önce son verilmesini istiyoruz. Çocukları koruyan, onların gelişimi ve eğitimi başta olmak üzere geleceğini güvence altına alan yasal ve kurumsal düzenlemelerin hızla yapılmasını istiyoruz. Çocukların hayatlarına sahip çıkmak hepimizin görevidir. Çocukların hayatlarına kast edenlere karşı sesimizi çıkarmak hepimizin sorumluluğudur” dedi.

NE OLMUŞTU?
15 Mayıs 2018 günü Tuzla’da bulunan bir ortaokulda bir öğretmen 8. sınıf öğrencisini taciz etmiş, olay bazı diğer öğretmenler tarafından kapatılmaya çalışılmış, okul yönetimi ise “Çocuğun anlattıklarına inanmadığımız için bir şey yapmadık” demişti. Sonuç olarak aile olayı öğrenerek öğretmen hakkında şikayetçi oldu.
Olayın ardından okuldan ayrılan öğrenci, başka okullara da kabul edilmemiş ve kısa süre içinde 2 okul değiştirmek zorunda bırakılmıştı. Bu süreçte baba dava işleriyle ilgilendiği ve duruşmaya katılmak istediği için işten atıldı. Kanser hastası olan annenin ise tedavisi zor bir noktaya doğru ilerledi.
Haberin tamamı BURADA