TRT World, LGBTİ karşıtı söylemlerle LGBTİ'leri hedef alan "True Colors" isimli dijital serinin fragmanını sosyal medya hesabında yayınladı. 

Fragmanda, "Onlar, simli ve sihirli unicornları öğretiyorlar. Aslında cinsiyet kimliğine dair gerçekleri anlatmıyorlar", "Bence kadın haklarını ikinci plana atıyorlar" gibi çeşitli sözler sarf edilirken, iktidarın da sıkça başvurduğu piyasalaşma ve pedofili söylemlerine de yer verildi. 

TRT World'un Yayın Koordinatörü Mevlüt Selman Tecim ise fragmanı "Toplumsal cinsiyet ideolojisinin ve LGBT lobilerinin yayılmasından etkilenen anlatılmamış hikayeleri küresel ölçekte ön plana çıkaran yeni dijital serimiz 'True Colours' ilgi çekici örnekleri ve deneyimleri gözler önüne seriyor. Hikayeleri izlemek için bizleri takip edin!" sözleriyle sosyal medya hesabında paylaştı. RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu ise fragmanı sosyal medya hesabından, "TRT World'e özel yeni dijital dizi 'True Colours', cinsiyet ideolojisinin yayılmasından ve LGBT lobisinden etkilenenlerin anlatılmamış hikayelerini araştırıyor. Yakında…" sözleriyle paylaştı.

Yayınlanan "True Colors" fragmanını ve Türkiye'de örgütlenen LGBTİ karşıtlığını Gökkuşağı Aileleri Derneğinden Atilla Dirim ile konuştuk.

'İLLA BİRİNİN ÖLMESİ Mİ GEREKİYOR'

TRT World'ün yayınladığı fragmanı değerlendiren Dirim, bunun LGBTİ'lerin ebeveynler açısından endişe verici ve çocuklarının gerçek dışı söylemlerle hedef gösterilmesinin moral bozucu olduğunu belirtti.

Yalnızca Türkiye'de değil dünyada da LGBTİ karşıtlığının özellikle 2016'dan sonra yükselen otoriter hükümetler ile arttığını söyleyen Dirim, ekonomik kriz dönemleri ve sonrasındaki etkilerini örtmek için bir günah keçisi olarak LGBTİ'lerin belirlendiğini ifade etti. Polonya Cumhurbaşkanı'nın geçmişte "LGBTİ hakları savunuculuğunun komünizmden daha yıkıcı bir ideoloji" olduğu savunusunu hatırlatan Dirim, bu konuşmayı dinlerken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlermiş hissine kapıldığını söyledi. Dirim, pandemi döneminde Diyanet İşleri Başkanlığının LGBTİ'leri hedef gösterdiğini hatırlatarak, devletin en alt kademesinden en üst kademesine kadar, Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik bunalımların sorumlusu olarak çocuklarının sorumlu gibi gösterildiğini vurguladı. "Bu hedef gösterme daha ne kadar sürecek? İlla birinin ölmesi ya da öldürülmesi mi gerekiyor" diye soran Dirim, devamlı endişe içinde olduklarını vurguladı. 

HALKIN VERGİSİ KUTUPLAŞTIRMA SİYASETİ İÇİN KULLANILIYOR

TRT'de böyle bir dizinin yayınlanacak olmasına dair Dirim, "TRT gibi bizim vergilerimizle çalışan bir kurumun, çocuklarımızı hedef gösterir bir pozisyonda olması, çocuklarımızı kutuplaştırmanın ana öznesi haline getirmesi ağır bir şey" dedi. Bunu yanı sıra LGBTİ'lere yönelik saldırının açıkça bir insan hakları meselesi olduğunu vurgulayan Dirim, "Anayasal bir hukuk devletinde bunların hepsi suç olmalı ancak ne yazık ki böyle bir hukuk sistemi işlemiyor" dedi.

'ÖRGÜTLENMEYE DEVAM EDİYORUZ'

Devletin gittikçe artan LGBTİ karşıtı politikalarının hayatlarına etkisinden bahseden Dirim, "Çocuklarımız iş bulacaklar mı, işten atılacaklar mı, sağlık hizmeti alabilecekler mi, nefret saldırısına maruz kalacak mı gibi pek çok endişemiz var. Aklımızdan geçenler devamlı bunlar. Üzgün ve rahatsızız ama örgütlenmeye devam ediyoruz" dedi. LGBTİ ebeveynlerinin çocuklarının temel hak ve özgürlükleri için mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayan Dirim, toplumun bütün kesimlerine ulaşarak LGBTİ karşıtı propagandanın toplumsal kutuplaşmaya hizmet ettiğini ve LGBTİ olmanın "insanlığın geniş yelpazesi içindeki renkler" olduğunu anlatmak için faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti.

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org