Mayıs ayında Kocaeli Ekmek ve Gül Derneği’nin başlattığı, ardından Ekmek ve Gül’ün tüm ülkeye yaygınlaştırdığı, pek çok kadın derneği ve veli derneğinin ilmek ilmek ördüğü “Okullarda 1 Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek Kampanyası” karşılık bulmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı 6 Şubat’tan itibaren okul öncesi eğitimdeki tüm okullarda ücretsiz yemek uygulaması başlayacağını duyurdu. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilerin devam ettiği ve pansiyonu bulunan okullardaki tüm öğrencilerin de ücretsiz yemek imkânından yararlanacaklarını kaydetti.

Bu süreci mücadelenin bir parçası olan, kampanyanın büyümesi için büyük bir emekle çalışma yürüten kadınlar değerlendirdi.

BU DAHA BAŞLANGIÇ

Leyla Denizli’de tekstil işçisi, 2 çocuğu var. Bir çocuğu dört yaşında ve diğeri henüz bu sene okula başlamış. Leyla’da kampanya sürecini ilmek ilmek ören, mücadeleyi büyüten kadınlardan biri. Bakanlığın yaptığı açıklamanın kadınların çabasının bir sonucu olduğunu söyleyen Leyla, “Mücadelenin karşılığını görmek bambaşka bir mutluluk. Ben çalışıyorum. Özellikle kışın çocuğuma beslenme hazırlamak çok zor. Hep soğuk yemek tüketmek zorunda kalıyor, hastalanıyor. Kampanyayı ilk Ekmek ve Gül grubundan arkadaşlardan duyduğumda gerçekten katılmalıyım dedim. Benim eşim de kampanyaya destek verdi. İmzaları iş yerine götürdüm ve herkese dağıttım. Destek versinler diye çabaladım. Çoğu arkadaşım destek verdi çünkü gerçekten geçinemeyen çok kişi var. Kiralar, faturalar, hayat pahalılığı çocukların karnından kesmememize neden oluyor. Denizli’de stant açtık, kadınları kampanyaya destek vermeye çağırdık. Merkezefendi Belediyesi’ne okullarda ücretsiz yemek dağıtılması için 2 binden fazla topladığımız imzayı götürdüğümüzde, ‘Buna bütçe ayrılması lazım’ diyerek geçiştirildik. Ama vazgeçmedik. Ben kazanacağımızdan emindim, eminim. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu daha ilk aşamaydı.”

‘MÜCADELE İNANCIM ARTTI’

İzmir’de aylardır sürdürülen “1 Öğün Ücretsiz Yemek” kampanyasında toplanan 100 bini aşkın imza için emek verenlerden biri de Deniz. Deniz mücadelenin ilk aşamada başarı elde etmesinin sevincini yaşadığını anlatıyor. “Okullarda bir öğün ücretsiz yemek devlet tarafından karşılanmalı dedik, ilk meyvesini de aldık. Devletin bunu karşılamak için gücünün olduğunu biliyoruz. Evlerde çocuklara beslenme hazırlamak hele ki bu dönemde çok zor. Ben tekstilde çalışıyorum. Oğluma yemek götürmek için işi bırakıp öğlen ona yemek götürüyorum. Kızım lise öğrencisi, ona sabahtan yemek koyuyorum. Ama oğlum 9 yaşında ve daha küçük. Sabahtan yemek koyunca soğuk oluyor, kuru oluyor ya da hazır gıdalar oluyor. O yüzden onu tercih etmiyorum. Ben gazeteden okudum kampanyayı, öyle tanıştım. Destek vermek istedim. Ekmek ve Gül ile Cumhuriyet mahallesinde ve etrafında imza toplamaya başladık, buluşmalar yaptık. Umutsuz olan bir kesim vardı. ‘Vermezler’, ‘Hangisine verecek, hangisi kalacak’ diyenler vardı, devletin sağlayacağı yemeklere güvensiz olan vardı. Bizim ses çıkarmamız gerektiğini hep savundum ben. İlk aşamada böylesi bir kazanım inancımı arttırdı. Demek ki mücadele büyüdükçe sonuç alınıyormuş. Şimdi bu daha başlangıç. Mücadele yarıda bırakılmaz. Her okulda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek için mücadeleye devam edeceğiz.”

‘BU ÇALIŞMAYI BİRLİKTE BÜYÜTTÜK’

Kocaeli’den Nazan Mayıs ayından itibaren okullarda sağlıklı ücretsiz yemek için yürüttükleri kampanyayı anlatarak başlıyor söze. “İlk aşamada bu kazanımı duyunca mutlu olmaktan ziyade gururlandım. Çünkü uğruna mücadele ettiğin şeyin sonuç vermeye başlaması çok özel bir duygu. Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğine kampanya sürecinde dahil oldum. Benim 2 çocuğum var, biri 12 yaşında biri de 9 yaşında. Kocaeli Emlak Konut’ta okuyorlar. İlk aşamada okul önlerinde imza toplamaya başladık. Sonra yaz tatili gelince de vazgeçmedik çalışmaktan. Okullar açılınca daha çok çalıştık. İlçelere gittik. Orada da kadınlara ulaşmaya çalıştık. Çalışmamızı veli derneklerine, diğer kurumlara da anlattık, onlar da destek verdiler. Birlikte çalışmayı büyüttük. Meclis gündemine girince de daha fazla kişiye duyurmuş olduk. Umutsuz olanların hepsi artık ‘İyi gidiyoruz, devam edelim’ diyorlardı. Şimdi mücadele etmeye daha yüksek motivasyonla devam edeceğiz.”

‘İLMEK İLMEK ÖRDÜK’

İstanbul Esenyalı’dan Sibel mahallede yürüttükleri çalışmayı anlatarak böyle bir ilk adımın atılmasını sağlamanın getirdiği mutlulukla konuşuyor. “Benim bir kızım var, 6. sınıfa gidiyor. Esenyalı’da okullarda bir öğün ücretsiz yemek talebi için sokak sokak, kapı kapı gezen kadınlardan biri de benim. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde ilk kez konuştuk kampanyayı. Hepimiz beslenme sorunundan yakınıyorduk. Biz de kendi mahallemizde bu çalışmayı yürütmek istedik. Pazarlarda stant açtık, bildiriler dağıttık. Kapı kapı gezdik. İlk zamanlar ‘Yapmazlar’, ‘Böyle bir şeye devlet para ödemez’ geri dönüşlerini çok alıyorduk. Her seferinde bunun çocuklarının hakkı olduğunu vurguladık. Mücadeleyle her şeyin değişeceğini hep anlattık. Kimi kadınlar da gerçekten bize çok destek oldu. Benim kızımın okulunun önüne üç arkadaş gittiğimizde kızımın okulundaki veliler çok destek verdi. Çok güzel duyguydu inanın. Çünkü herkes ‘Farklı yemekler getiren oluyor. Bizim gücümüz öyle yemeklere yetmiyor ve çocuğumuz aç kalıyor’ diyordu. Biz o gün üç kişi gittik ama bir baktık etrafımızı kadınlar sarmış, onlar da diğer kadınlarla konuşarak imza toplamaya çalışıyorlar. Okul öncesine yemek verileceğini duyduğumda okulun önündeki sahne canlandı gözümün önünde. Çok mutlu oldum. Şimdi mücadeleye daha fazla asılacağım.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül