Hacı Bektaşı Veli Parkı’nda halaylar çeken kadınlar, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları attı.
Yapılan ortak açıklamada, “Bugün patron ve iktidarın kol kola girdiğini ülkemizde yaşanan grevlerden görüyoruz. Patronlar ve iktidar emeğimize, bedenimize ve kimliğimize göz koymuş; İstanbul Sözleşmesi'nden çıkarak bunu göstermiştir” denildi.
Kadınların dört bir yandan şiddetle ve yoksullukla sıkıştırıldığı belirtilen açıklamada, kadınların yaşamları ve geleceğinin sınırlandırılamayacak kadar değerli olduğu ifade edildi. Kadınların şiddet ile hizaya çekilmek istendiği, her gün şiddet ve istismar haberlerinin geldiği ve şiddetin çoğunlukla evde olduğu ifade edilen açıklamada, “Yasalar etkin kullanılmıyor, kadınlar şiddet gördükleri eve geri gönderiliyor” denildi.
NAFAKA HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ !
Öte yandan boşanmanın da kolay olmadığına dikkat çekilen açıklamada, boşanan kadınların çocuğunun bakımını, taşınacağı evin kirasını ve dava masrafları nedeniyle yeni hayatının inşa ederken maddi zorlukları nasıl karşılayacağı soruldu. Boşanan eşlerin alacağı yoksulluk nafakası ve çocuğunun bakımı için harcayacağı iştirak nafaka konusunda yapılmak istenen düzenlemeye tepki gösterilen açıklamada, kadınların nafaka hakkından vazgeçmeyeceği vurgulandı.
UCUZLUK İÇİN MARKET MARKET DOLAŞIYORUZ
Yoksulluğun her geçen gün arttığı belirtilen açıklamada, “Daha nereye kadar kısabiliriz ki? Temel ihtiyaçları en ucuz yerden alabilmek için market market dolaşmak, indirim kovalamak hayatımızın rutini haline geldi. Doğalgaz az gelsin deyip en kısıkta açıyoruz, kat kat giyinip battaniyenin altında oturuyoruz. Televizyon izlerken ışığı kapatıyoruz. İş bulamıyoruz, bulunca da taciz, mobbing, tehditlerle boyun eğmemiz bekleniyor” denildi.
Kadınlar taleplerini şöyle sıraladı:
- Şiddete karşı mücadelede sığınma evlerinin ve başvuru merkezlerinin sayıları artırılsın. Kadınları şiddet döngüsünden kurtaracak, güçlendirip yeni bir hayat kurmalarına imkan sağlayacak şekilde planlansın.
- Yasalarda yer alan cezalar uygulansın. Mahkemeler şiddet faillerini aklayıp, cezasızlığı teşvikin araçları haline gelmekten çıksın.
- Cinsel yönelim ayrımcılığına, nefret söylemine ve baskılara son verilsin. Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliği sağlansın.
- Boşanmalarda arabuluculuk sistemi önerisinden derhal vazgeçilsin. Kadınların boşandıktan sonra yaşamlarını rahatça sürdürebileceği, yeniden kurmakta zorlanmayacağı bir destek mekanizması oluşturulsun.
- Çocuk, hasta ve yaşlı bakımı kadının işi olmaktan çıksın ve toplumsallaştırılsın. Merkezi yönetimler ve yerel yönetimler koordineli bir şekilde kreş, hasta ve yaşlı bakım merkezlerinin oluşturulmasında görevlerini yerine getirsin. Semtlerde ücretsiz, nitelikli ve yaygın çocuk bakım yuvaları açılsın, işyerlerinde kreşler, emzirme odaları ve annelerin süt izni hakkından taviz verilmesin. Yaşlılar İçin bakım evleri yaygınlaştırılsın ve ücretsiz olsun.
- Çalışma süresi günde 7 saati, haftada 5 günü geçmesin. Ücret kesintisi olmaksızın haftada 2, yılda 30 gün kesintisiz tatil hakkı verilsin. Eşit işe eşit ücret ödensin.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Özgür, eşit, şiddetsiz bir yaşam bizimle mümkün!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü ülkenin dört bir yanında, yaşadığımız her alanda hep birlikte ör...
İl il 8 Mart eylem ve etkinlikleri
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için Türkiye'nin dört bir yerinde kadınlar yan yana geliyor!
Tarihimiz mücadele, mücadelemiz umut dolu!
Kazandıklarımız, kazanacaklarımızın ‘nasıl’ını da gösterdiğinden; tarih boyunca biriktirdiklerimize,...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.