Katledilen Av. Dilara Yıldız davası bugün | ‘Katilin en ağır cezayı alması için mücadeleyi bırakmayacağız’
Av. Dilara Yıldız cinayeti davası öncesi Ekmek ve Gül'e konuşan Avukat Şükran Eroğlu, katilin en ağır cezayı alması için mücadele edeceklerini söyledi.

Oktay Dönmez tarafından katledilen Av. Dilara Yıldız’ın davası bugün 13.30’da İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. SEBGİS ile duruşmaya bağlanan Oktay Dönmez'in gelecek duruşmada, mahkeme salonunda bulunup beyan vermesine ve tutukluluğunun devamına karar verildi. Gelecek duruşma 25 Kasım 2022 saat 9.30'da görülecek.

Dava öncesinde Ekmek ve Gül’e konuşan İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Şükran Eroğlu, Avukat Dilara Yıldız’ı öldüren katilin en ağır cezayı alması için hem baro olarak hem kadın hakları merkezi olarak mücadeleye devam edeceklerini, davayı bırakmayacaklarını söyledi.

Avukat Dilara Yıldız cinayetinin planlayarak, tasarlayarak, canice işlenmiş bir cinayet olduğunu belirten Eroğlu, “Nitekim savcı da iddianamesinde aynen bu cümlelerle suçu vasıflandırdı. Gayet iyi bir iddianame hazırlamış. Ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor ve böyle alması gerekiyor” dedi.

KADIN CİNAYETİNDEN TEK ZARARI YAKINLAR GÖRMÜYOR, TÜM KADINLAR ZARAR GÖRÜYOR
Avukat Eroğlu, Avukat Dilara Yıldız cinayeti davasında baro ve kadın hakları merkezi olarak müdahil olma talebinde bulunduklarını belirtti. Ancak Türkiye’de ceza hukukunda “zarar görmek” kavramı dar yorumlandığı için pek çok kadın cinayeti davasında müdahil olma taleplerinin reddedildiğine dikkat çekti: “Daha önceki kadın cinayeti davalarında da, örneğin bizim Diyarbakır’da öldürülen meslektaşımız Müzeyyen Boylu davasında da, müdahil olma taleplerimiz kabul edilmedi. Çünkü Türkiye’de ceza hukukunda “zarar görmek” çok dar yorumlanıyor. Sadece doğrudan zarar görmek şeklinde; maktulün yakınları, birinci dereceden akrabaları olarak yorumlanıyor.” Ancak, Birleşmiş Milletlerin tebliğlerinde, Anayasa Mahkemesi kararlarında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında “zarar görme” kavramının daha geniş yorumlanması gerektiği ve olay karşısında infiale kapılan, mağduriyet yaşayan, üzüntü duyan, manevi sıkıntı çeken herkes açısından bir zarar olarak görülmesinin doğru olacağının vurgulandığından bahseden Eroğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nde de baroların ve kadın örgütlerinin kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti davalarına mutlaka müdahil olmaları gerektiği yönünde bir madde var. Ama maalesef bizim mahkemelerimiz hala ‘zarar görme’ kavramını çok dar yorumlamaya devam ediyorlar. Bizim iki davada daha önce müdahil talebimiz kabul edilmişti. Birisi Ayşegül Terzi davasıydı, diğeri Küçükçekmece’de metrobüste gerçekleşen bir olayda talebimiz kabul edildi. Ama Ayşegül Terzi davasında müdahale talebimizi İstinaf, ‘zarar görme’yi dar yorumlayarak bozdu. Biz yıllardır mahkemelere bunu anlatmaya çalışıyoruz. Zarar görmek, sadece birinci derece yakınların zararı değildir. Hatta dilekçemizde de yazdık bu olay karşısında bütün kadınlar, bütün kadın avukatlar büyük infiale kapılmışlardır, çok üzülmüşlerdir, korkuya kapılmışlardır. Avukatlara ve doktorlara sürekli saldırı var, sürekli şiddet var. Hepimiz hayatımızdan endişe ediyoruz. Bu ülkede korunamıyoruz” diye konuştu. Müdahillik talepleri kabul edilmese dahi gözlemci olarak davayı izlemeyi sürdüreceklerini belirtti.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Hukuk öğrencisi kadınlar: Kadın cinayetleriyle değ...

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi kadınlar Avukat Dilara Yıldız’ın katledilmesine de ö...

Bakan Yanık şiddete karşı kadınlara 'dikkatli olun...

İntihara sürüklenen Enes Kara’nın ölümünü “iletişimsizlik” olarak gören Aile ve Sosyal Hizmetler Bak...

Avukat Dilara Yıldız katledildi| Yasalara göz dike...

Avukat Dilara Yıldız, eski nişanlısı tarafından silah zoruyla getirildiği bir restoranda öldürüldü....