1 Mayıs’a sayılı günler kala birçok iş kolunda işçiler geçinebilmek ve çalışma koşulları için alanlarda olacak. İzmir’de bir araya geldiğimiz sağlık işçisi kadınlar özellikle çalışma şartlarının düzeltilmesi talep ederken, “1 Mayıs’ta haklarımız için alanlarda olacağız. Ayrıca 14 Mayıs seçimlerinde de bu sistemi biz değiştireceğiz” dedi.

Deprem bölgesinden akrabalarından 7 ailenin İzmir’e geldiğini söyleyen bir kadın işçi, üyesi olduğu Sağlık-İş Sendikasının erzak ve giysi yardımı yaptığını ancak devletin bir yardımı olmadığını söyledi. Yaşanan bunca sorunlar seçimlere gidildiğini ifade eden kadın işçi hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakına karşı güvensizliğin olduğunu dile getirdi.

1 Mayıs’tan beklentilerini sorduğumuz bir temizlik işçisi de çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesini talep ettiğini söyledi. İşçi, “Kiralar yüksek. Ekmek olmuş 5 lira. Sabah kahvaltımızı 1 simitle yapalım dediğimizde 7 lira veriyoruz. Enflasyonun düşmesi, zamların durması ve geçinebilecek ücretler en acil taleplerimiz” dedi.

‘KADINLAR OLARAK HEM İŞTE HEM DE EVDE ÇALIŞIYORUZ’

Kadın olmanın hem iş hem de toplumsal her zamanda zor olduğunu söyleyen bir kadın işçi ise, “İşten dönüyoruz hem çocuk hem ev işleri hem de eşlerimizle ilgileniyoruz. O yorgunluk ve sorunlarla işe gelince de baskı ve mobbinge maruz kalıyoruz. Yani kadın işçiler evde de işte de daha çok eziliyor, bastırılıyor” diye konuştu. Çalışan kadınlar için güvenli çalışma ortamı ve çalışma saatlerinin çocuklarına göre ayarlaması gibi talepleri olduğunu dile getiren kadın işçi, 1 Mayıs’ta bu taleplerle alanda olacağını anlattı.

“Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinde hiçbir zaman halk kazanmamıştır. Hep egemenler kazanmıştır. Ben bu seçimde bir şey değişeceğini sanmıyorum. Resmen kast sistemi yaşıyoruz. Halk özellikle cahil bırakılıyor. Kapitalist ülkelerde hep böyledir zaten. Biz göbekten Amerika’ya bağlıyız zaten. NATO olduğu sürece başımıza kim gelirse gelsin Amerika’nın sözü geçiyor” diyen kadın işçi, seçimlere dair düşüncelerini ifade etti.

‘EMZİRME, KREŞ, EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET EN ÖNEMLİ TALEBİMİZ’

“Emzireme hakkı, kreş, eşit işe eşit ücret talebi bizler için çok önemli. İş yerinde mobbing en sık yaşanan sorunlardan. Özellikle vardiyalı çalışan kadınların güvenli ulaşımı için servis olmalı” diyen başka bir kadın sağlık işçisi ise taleplerinin karşılanmasını istedi.

Sendikal alandaki baskılara tepki gösteren işçi, “Sendikal üyelik denince sadece yandaş sendika akla gelmemeli, işçi kendi güvendiği sendikaya üye olurken baskı görmemeli. Sendikal özgürlük sağlanmalı” diye ekledi. Seçimlerde umudunun olduğunu dile getiren işçi, 14 Mayıs seçiminde sandıkların ve sandık görevlilerinin güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyledi.

‘ÇALIŞMA ŞARTLARIMIZ GİDEREK KÖTÜLEŞTİ’
Bir başka kadın sağlık işçi de “Çalışan kadınların şartları şu anki durumda önceki senelere göre kesinlikle düzelmedi, aksine daha çok zorlaştı. Gerek emeklilik yaşı gerek doğum izni, kreş hakkı gibi sorunlarımız devam ediyor. Doğum sonrası izinlerle çocuğu 1 yaşına kadar getirmek bile mümkün değil. Sendika güzel işlere imza atıyor ancak kurumun gerçekten uygulayıp uygulamadığının da takip edilmesi gerekiyor. Hastanede kadınlar ve erkekler eşit şartlarda çalışmıyoruz, kadınlar çok ağır şartlarda erkek gücü gerektiren bölümlerde bile çalışıyor. Yaşa ya da yıpranmışlığa göre bölüm belirlenmiyor. Çocuğu olan kadın işçilerin eve gittiğinde çocuğuna verecek bir şeyi kalmıyor” diyerek, çalışma koşullarının zorluklarını anlattı.

‘VERGİ ADALETSİZLİĞİNE SON VERİLMELİ’

Hem taleplerini hem de sendikalardan beklentilerini sorduğumuz kadın temizlik işçi, “Kadınlara erken emeklilik ve işçilere de tayin hakkı, İŞKUR’dan giren işçilere ek mesai ücreti verilmeli, riskli birimlerde çalışan temizlik personeline de ek ücret verilmeli. Maaş ödemeleri hiçbir gerekçe ile geciktirilmemeli. Vergi adaletsizliğine son verilmeli. Kamu çerçeve protokolü işçilerin yoksulluğunu önleyecek şekilde belirlenmeli” şekilden cevap verdi.

‘ÇALIŞMA ORTAMLARIMIZ GÜVENLİ DEĞİL’

Hastanede sekreter olacak çalışan kadın işçi ise, “Mevcut iktidar değişmek zorunda. Ülkeyi acilen toparlayacak nitelikte yöneticiler ile ayağa kalkmalı, ekonomik koşullar insani düzeye gelmeli. İnsanlar mutsuz, sürekli kavga ediyor, geçim çok zor. Biz yoğun bölümlerde çalışanla bütün gün oturup aynı maaşı alması çok zoruma gidiyor. Poliklinik sekreterlikleri can çekişiyor, izin kullanmada da çok sorun yaşanıyoruz. İş sağlığı güvenliği açısından da çok eksik var. Fiziksel ortam bile sağlıklı çalışmaya uygun değil, güvende çalışmıyoruz. Hasta ya da hasta yakınlarıyla çok sık sorun yaşanıyor” dedi.

‘BU SİSTEM ARTIK DEĞİŞMELİ’
Diğer bir işçi de “Türkiye’de kadın erkek fark etmeksizin işçi olmak kölelikten ibaret. Huzurlu ortamda çalışmıyoruz, sosyal haklarımız yok denecek kadar az. 14 Mayıs seçimlerinden umudum var. Bu sistem artık değişmeli, 15 Mayıs’ta güzel bir güne uyanacağız. 1 Mayıs’ta ise en büyük talebimiz eşit işe eşit ücret, vergi yükünden kurtulmak. İşçilik kölelik değildir, alın terimizi istiyoruz” diye konuştu.

‘MEYDANLARDA BİRLİK OLARAK ÖĞRENDİK’

Baskılara rağmen birlik, beraberlik, eşitlik, hak, hukuk ve adalet talepleriyle meydanlara çıkacaklarını söyleyen başka bir işçi ise, “Bizler işçi sınıfı olarak tüm baskı ve zorluklara rağmen mücadele ettik ve sonunda kazandık, kazanmaya devam edeceğiz. Artık eski korkular yok, biz birik olduk, sorunların üstünden gelmeyi, meydanlarda birlik olarak öğrendik. Patronlar ve yandaşları da bunu bildikleri için korkuyorlar, onların bazıları da bir gün yanımıza gelecekler. Bu sene baş slogan vergi sabitlensin olmalı. Artık taşerona hayır demek yok, sağlık işçileri onu meydanlarda kazandı. 1 Mayıs bizim unutmayalım” dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül