İktidar çocuk istismarı tartışmasından idam ve zina çıkardı
Çocuk istismarına karşı somut adımlar beklenirken hükümet “idam ve zina” tartışması açtı. Böylece herkesin canını yakan sorunu bile kendi gündemine yedeklemek için kullanmış oldu.

Çocuk istismarına karşı kamuoyunda büyük tepkiler oluşurken hükümetin gündeminde konu “idam ve zina” tartışmalarıyla ele alındı. Uygulandığı hiçbir ülkede sorunun çözümünde işe yaramayan hatta sorunu derinleştiren idam uygulaması için “Terör suçlarıyla ilgili bizim açımızdan büyük önem arz ediyor” diye gündem eden Erdoğan, çocuk istismarı ile “zina” tartışmasını da biraraya getirdi ve “Zina ile ilgili düzenlemeyi de yapmak suretiyle bu tacizler vesaire bunları belki de aynı kapsam içinde değerlendirmemiz lazım” dedi. Bakan Bekir Bozdağ ise, çocuk istismarı konusunda kuracakları komisyonu açıklarken meseleyi yine “cezaların arttırılması” gündemine endeksledi. Yani aslında iktidar çocuk istismarı gibi çok önemli ve herkesin canını yakan bir sorunu bile kendi gündemine yedeklemek için hamle yapmış oldu.

ÇOCUK İSTİSMARI İLE ZİNA TARTIŞMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında “Malum şu anda tabii mevcut yasalar içinde idam yok. Ve böyle bir değişikliğin yapılabilmesi için anamuhalefetin de buna destek vermesi gerekir. İdam ile ilgili konu özellikle terör suçlarıyla ilgili de bizim açımızdan çok büyük önem arz ediyor. Bu konu üzerinde çalışıp gerek terör gerek buna benzer konular, yani bunlar bir anayasal düzenlemeyle gündeme gelebilir. Hatta hatta bu kapsamın dışında zina konusunun da yeniden ele alınmasının çok çok isabetli olacağı düşüncesindeyim. Çünkü bu toplumun manevi değerler noktasında farklı bir konum var. Biz AB sürecinde, bu bir özeleştiridir onu söylemek zorundayım, bu konuda bir yanlışımız oldu ki zina ile ilgili düzenlemeyi de yapmak suretiyle bu tacizler vesaire bunları belki de aynı kapsam içerisinde değerlendirmemiz lazım.” diye konuştu.
Böylelikle çocuk istismarı ile “terörle mücadele için de bizim için önem arzediyor” dediği idamı ve “zina” konusunu birleştirerek gündeme getirmiş oldu.


BU KAÇINCI KOMİSYON?
Görüşlerine başvurduğumuz Eşitlik İzleme Grubundan Hülya Gülbahar, Bozdağ’ın “yeni bir komisyon kuruyoruz” açıklamasına ilişkin değerlendirmesine “Bu kaçıncı komisyon?” sorusuyla başlıyor. “En son İzmir’de çocuk istismarına karşı bilinçlendirme rehberi dağıtmak isteyenler engellendi, çocuklara rehber öğretmen görüşmeleri kısıtlandı, ama imamlar atandı okullara, ne öğretecekler bu imamlar; ‘Sevdiklerinden vazgeçme ve şehitlik’. Bu türden uygulamalar sürdükçe komisyonlar kurmak anlamlı değil.” diyor.

Dünyada hadım ve idam uygulayan ülkelerin çocuk istismarı ve şiddet konusunda hiç de iç açıcı durumda olmadığını hatırlatan Gülbahar, “Türkiye’de ilk ortaya atıldığında kimyasal hadımdan bahsediliyordu, ancak ‘tıbbi tedavi’ olarak ifade edildi düzenlemede. Bu kavramın belirsiz olması, hadım onayının kişinin rızasına bağlı olmaksızın uygulanması Danıştay’ı da rahatsız etti. Yönetmeliğin yürütmesi 2017 Ağustos’unda durdurulmuştu. Şu anda ortada yürütmesi durdurulmuş bir yönetmelik var. Danıştayın da işaret ettiği sakıncalar nedeniyle şu anda hiçbir şekilde kimyasal ya da cerrahi hadım işlemi yapılamaz. Hukuk dışı olur... “ diye konuştu.
Çocuk istismarıyla ilgili tartışmalarda idam gündeme geldiğinde daha önce de itirazlarını dile getirdiklerini ifade eden Gülbahar; “Bu uygulama, siyaseten hoşa gitmeyen kimselerin, mesela yazdıkları rahatsız eden bir gazetecinin cezalandırılması için kullanılır. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da açıklamasıyla idam cezasının kendileri için öneminin ‘terör suçlarıyla ilgili kendileri açısından çok büyük’ olduğunu beyan etmiş oldu.” dedi.
Çocuk istismarını vesile ederek zina tartışması açılmasına ilişkin ise “Yetişkin insanların gönüllü ilişkilerine devlet olarak karışamazsınız. İstismarla gerçekten mücadele etmek yerine toplumun tepkisini yatıştıracak biçimde göstermelik konuları gündeme getirmek doğru değil.” dedi.

“ÇOCUKLARI İSTİSMARCILARLA EVLENDİRME ÖNERGESİNİN RUHU”
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Bakan Bozdağ’ın çocuk istismarına karşı bakanlar nezdinde bir komisyon kurma girişimini önce önemli bulduklarını ama 12 yaş kıstası ve ardından hadım cezası ile ilgili açıklamalarını duyunca, üstüne de Erdoğan’ın “idam ve zina” tartışmaları eklenince yapılanın “toplumun tepkisini azaltmak ve arka planda da kendi amaçlarını hayata geçirmek” olduğunu düşündüklerini söyledi. “Bakan Bozdağ’ın çocuk istismarında 12 yaş ayrımı çok korkutucu, fiilen 15 yaşa indirilen evlenme ve rıza yaşının 12’ye indirilmesi anlamına da gelebilir bu. Çocukları istismarcılarla evlendirmeyi öneren önergenin ruhunu görüyorum ben bu açıklamada. Kimyasal hadım da ciddi bir sorun, komisyon ne ara toplandı da Danıştay’ın yürütmesini durdurduğu bir yönetmeliği uygulamaya karar verdi, nasıl karar verdi? Bir puzzle’ın parçaları gibi işletiyorlar süreci. Yargının durdurma kararı aldığı bir uygulamayı, toplumun tepkilerle geri çektirdiği bir önergeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar. Kimsenin çocuklarla ilgilendiği yok.” dedi.
DİNİ NİKAH YAPMADAN BİRLİKTE YAŞAYANLAR CEZAYA MI TABİİ TUTULACAK?
Erdoğan’ın çocuk istismarı ile zina tartışmalarını birleştirmesine ilişkin ise “Her tarafın dini nikahla dolduğu, dini nikahın resmi nikahın yerine konduğu bir memleket ortamında kadük bir zina tartışması ile ne amaçlanıyor? Bu ülkede zina nedir dediğimizde kim bize neyi tarif edecek? Yetişkin iki insanın rıza ile birarada olması nasıl açıklanacak, dini nikahlılar cezasız kılınırken, dini nikah yapmadan birlikte yaşayanlar cezaya mı tabii tutulacak?” sorularını yöneltti. 


İlgili haberler
Çocuk istismarının artışında mesele yasa değil, uy...

Evlilik yaşının 15’e düşürüldüğü tartışmaları yapılırken istismar olaylarında fiili cezasızlıkları h...

Çocuk tecavüzleri: Münferit mi yoksa kolektif suç...

Çocuklar iki yüzlü bir ahlak anlayışının, eşitsiz bir aile düzeninin ve onları baştan sessiz kılmak...

Çocuk istismarında çözüm göstermelik komisyonlar d...

Çocuk istismarını araştırmak için daha önce kurulan komisyonun bir tek önerisi bile gündeme alınmaz;...