Zamanın getirdiklerinden hepimiz çok yoğunuz. Hele kadınlar… Hiç vaktimiz yok hem de hiç. Sebepleri muhtelif. Telefonum çalıyor. Pazar günü davetli olduğum kahvaltı etkinliği cumaya alınmış. Bir grup metal işçisi kadın bir araya geleceklerdi, bir seneyi aşkın süredir yeni evine taşınan arkadaşlarına ev görmesine gelecekti kadınlar. “Olur”, diyorum ev sahibine “Cuma da uygun bana.” Değişikliğin sebebini anlatıyor sonra, “Pazar günü izinliyiz diye pazar günü buluşalım dedik, mesai çıktı, cumaya aldık öyle olunca.” Ee, yılsonu gelmiş, maaş kuşa dönmüş vergi kesintilerinden, mesaiyi kabul etmemek zor. “Zaten bir pazarımız var, o gün de mesai yoksa evine, çocuklarına vakit ayırsın istiyor insan. Gece 12 sabah 8 arasındaki vardiyadan çıkınca toplanıyorduk bazen ama gecenin yorgunluğundan uyukluyor herkes” diyorlar. “Madem öyle 16.00- 24.00 vardiyasındayken sabah erkenden kahvaltıda buluşup sonra beraber vardiyaya gidelim” diye düşünmüşler.
Kendilerine ayırdıkları vakit daha iyi geçsin istemişler, zaten kırk yılda bir ancak toplanabiliyorlar. İşe yorgun gidecekler bu sefer de ama “Amaann, iş zaten her türlü yorucu.”
Herkes bir şeyler hazırlayıp gelmiş o sabah. 10’dan fazla kadınla evde tam bir şenlik havası var. Sohbet fabrikadan çok uzaklaşamıyor tabii…
TUTANAK TEHDİDİ
Çalıştıkları fabrika bir yardımcı sanayi firması olduğu için iş yaptıkları ana fabrikadaki durgunluktan kendilerinin de fazlasıyla etkilendiklerinden bahsediyorlar. Bugünlerde de durgunluk olduğunu hatta işten çıkartmaların artmasını beklediklerini söylüyorlar. İşten çıkmak isteyenler için kıdem tazminatlarını alıp çıkabileceklerinin duyurusu yapılmış bile. İŞKUR üzerinden işe girip çalışanlar, sözleşmeliler de gitmiş. En ufak aksilikte, hatada tutanaklar tutulmaya başlanmış. Bu tutanakların işten çıkarma bahanesi olarak hazırlandığını düşünüyorlar.
ÇOK SU İÇMEK ÇOK SIK TUVALETE GİTMEK DEMEK
Laf lafı açıyor, sağlık problemlerine geliyor söz. Sağlık sorunlarını susuz kalmalarına bağlıyorlar. Çok fazla su tüketmiyorlarmış ama öyle canları istemediklerinden falan değil. Çok su içmek çok sık tuvalete gitmek demek. Yerine birini bulmadan bandı terk etmek mümkün değil, yerine birini bulmak ise hayli zor. Bant hızının nasıl arttırıldığından, özellikle mesainin sonuna doğru bandın hızına yetişemediklerinden bahsediyorlar. Hıza yetişemeyip tansiyon sorunu yaşayanlar, yorgunluktan bitkin düşenler az değil. Revir sık sık bu ziyaretçilerle doluyor. Çözüm ya limon suyu ya ayran… Günde birkaç kere ayran içip işe dönenler de var, her kendinden geçene elinde limon koştuğu için limoncu başı diye adı çıkan da var. Fabrikada revir var, var olmasına da revirde sağlıkçı bulmak zor.
‘BİZİM SENDİKA, PATRONUN YANINDA ZATEN!’
Hayat pahalılığına da geliyor elbette söz, son zamanlarda ne zaman en az iki kişi bir araya gelse söz oraya gitmedi ki? Ücretleri asgari ücret düzeyinin hemen üzerine çıkıyor işte mesailerle beraber. Başlayan asgari ücret görüşmelerinden de bir beklentileri yok. Çoğu işçi gibi onların da ilk talebi; temel tüketim maddelerine, elektriğe, doğalgaza gelen zamların durdurulması oluyor: “Çarşıya, pazara gelen zamları durdursunlar, vallahi asgari ücrete zam istemeyiz.” Hiçbir derde derman olmayacaksa da asgari ücrete rakamsal olarak iyi bir zam yapılabileceğini düşünüyorlar. Malum seçim sath-ı mailinde memleket, asgari ücretin de seçim rüşvetine dönüştürülmesini bekliyorlar.
Örgütlü oldukları ve işçi sınıfı adına görüşme masasına oturan Türk İş’in açlık sınırıyla pazarlığı açacağını belirtmesine tepkileri ortak: “Bizim sendika, patronun yanında zaten!”
Birçoğunun eşleri de kendileri gibi işçi. Eve iki maaş giriyor ama ikisi de asgari ücret düzeyinde olunca, ay sonunu getirmek için türlü taklalar atılıyor.
Derken servis saati yaklaşmış. Bir koşu mutfak toplanıyor elden ele… Canhıraş servise yetişiyorlar. Uzun ve yorucu bir mesai daha başlayacak şimdi, sonra bir yenisi, sonra bir tane daha…
Fotoğraf: DHA
İlgili haberler
Metal işçisi kadınlar neden moralsiz?
Metal işçisi kadınların sözleşme sürecindeki eylemlere ve tartışmalara katılımının ve etkisinin, met...
Sendikal bürokrasiye çomak sokan Nagihan’ın inadı
Federal Mogul fabrikasında işten çıkarılan, sendika genel kurul delegeliği için seçilen Nagihan şimd...
Sendikal bürokrasinin duvarları kadınları sendikan...
Ankara’da belediyelerde farklı sendikalarda örgütlü kadın işçilerin anlattıkları sendikalarda kadın...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.