‘Hak temelli çocuk adalet sistemi’ için 62 demokratik kitle örgütünden ortak çağrı
‘Suça sürüklenen çocuklara yönelik cezalara’ ilişkin tartışmalara karşı 62 demokratik kitle örgütünden çağrı: "Her çocuğun yaşam hakkı için bütüncül ve etkin bir çocuk koruma sistemine ihtiyaç var."

62 demokratik kitle örgütü, “Suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların ağırlaştırılması ve çocukların yetişkin gibi yargılanması yönündeki taleplerin, hem kamuoyunda hem de siyasi alanda karşılık bulmasını derin bir kaygıyla izliyoruz” diyerek ortak çağrı yaptı. Bu tür söylemlerin, Türkiye’nin de aralarında olduğu devletlerin kabul ettiği, uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan çocuk haklarına ve çocuk hukukunun evrensel ilkelerine açıkça aykırı olduğu belirtilen açıklamada, “Her çocuğun yaşam hakkını güvence altına almak için, bütüncül ve etkin bir çocuk koruma sistemine acilen ihtiyaç var. 62 sivil toplum örgütü olarak ortak çağrımız: Çocuklar için adalet!” denildi.

“Çocuklar için adalet: cezalandırmaya değil, korumaya ve önlemeye dayalı bir yaklaşım” denilerek yapılan “Hak temelli bir çocuk adalet sistemi” için yapılan ortak çağrıda şunlar kaydedildi: “Biz, aşağıda imzası bulunan sivil toplum örgütleri, son dönemde suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların ağırlaştırılması ve çocukların yetişkin gibi yargılanması yönündeki taleplerin, hem kamuoyunda hem de siyasi alanda karşılık bulmasını derin bir kaygıyla izliyoruz. Bu tür söylemler, Türkiye’nin de aralarında olduğu devletlerin kabul ettiği, uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan çocuk haklarına ve çocuk hukukunun evrensel ilkelerine açıkça aykırıdır.”

“Münferit değil; çocuklara yönelik ihmal ve hak ihlalleri zincirinin sonucudur”

“15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin akranları tarafından öldürülmesi, çocuklara yönelik şiddet, çocuk suçluluğu ve adalet sistemine ilişkin alınmayan önleyici tedbirlerin sonuçlarını bir kez daha ortaya koydu. Bizler, Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesinin acısını derinden paylaşıyor, şiddet sonucu yaşamını yitiren tüm çocukların yasını tutuyoruz. Ve bir kez daha söylüyoruz: Yaşam hakkı en temel haktır; hiçbir çocuk bu haktan mahrum bırakılmamalıdır.

Tıpkı 2024’te akran şiddeti sonucu yaşamını yitiren en az 13 çocuk ve 2025’in ilk beş ayında hayatını kaybeden en az 7 çocuk gibi, Mattia Ahmet’in ölümü de önlenebilirdi. Bu vakalar münferit değil; Türkiye’de çocuklara yönelik ihmal ve hak ihlalleri zincirinin sonucudur. Yalnızca akran şiddeti değil, farklı nedenlerle yaşamını yitiren tüm çocuklar açısından da, çocuk koruma sisteminin bütüncül ve hak temelli bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması zorunludur.

Bir çocuk suçla ilişkilenmeden önce çoğu zaman fark edilebilir ve bu durum önlenebilir. Devlet; eğitimden sosyal hizmete, sağlıktan kolluk güçlerine kadar tüm ilgili kurumlarıyla, çocukları suça sürükleyen riskleri önceden fark etmek ve gereken tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu sorumluluklar gerektiği gibi yerine getirilirse, pek çok çocuğun yaşamı korunabilir, suça sürüklenmesi engellenebilir.”

“Çocuk suçluluğu yalnızca bireysel bir davranış değil toplumsal ve yapısal etkenlerin sonucu”

“Çocuk adalet sisteminin öncelikli ve asıl amacı cezalandırmak değil; onarmak, dönüştürmek, desteklemek ve yeniden suçla ilişkilenmeyi önlemektir. Çocuklara yapılacak müdahale de asıl olarak bu amaca hizmet etmelidir.

Çocuklar, suç faili olsalar bile, adli süreç boyunca önleyici ve onarıcı yaklaşımlar göz ardı edilmemelidir. Ancak Türkiye’de çocuk adalet sistemi, sadece cezalandırıcı bir anlayışla işlemekte; çocukları korumak yerine toplumdan dışlamakta ve böylece yeniden suçla ilişkilenmelerine zemin hazırlamaktadır.

Gündemdeki yasa değişikliği önerileri ise yasal çocukluk kavramını tartışmaya açma, çocukların özgürlüğünü daha fazla kısıtlama ve çocuk hapishanelerini olağanlaştırma riski taşımaktadır. Oysa çocuk suçluluğu yalnızca bireysel bir davranış değil; şiddet, ihmal, yoksulluk, sosyal dışlanma, eşitsizlik, ayrımcılık ve eğitimden kopma gibi çok boyutlu hak ihlallerinin, toplumsal ve yapısal etkenlerin sonucudur.

Bilimsel araştırmalar da göstermektedir ki; çocuklara yönelik ağır cezalar, ne suç oranlarını azaltmakta ne de yeniden suça sürüklenmeyi engellemekte etkilidir.

Buna karşılık, güçlü aile bağları, okul aidiyeti, güvenli sosyal çevre, nitelikli sosyal hizmetler, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çocuk dostu kurumlar gibi koruyucu unsurlar, çocukların suçla ilişkilenme riskini azaltmada belirleyici rol oynamaktadır.”

Yapılan açıklamada yükümlülük sahiplerine çağrı ve talepler şöyle sıralandı:

İstismara ve ihmale maruz kalan çocuklar zamanında tespit edilmeli; çocuk koruma sistemi kapsamındaki tedbirler eksiksiz uygulanmalıdır.

Erken uyarı ve destek mekanizmaları güçlendirilmeli; çocukların haklarının ihlaline yol açan ihmaller engellenmelidir.

Çocuk adalet sistemi, hak temelli, onarıcı, dönüştürücü ve koruyucu bir anlayışla yeniden yapılandırılmalıdır.

Ceza sorumluluğu bulunmadığı yasal olarak kabul edilen 0-12 yaş arası çocukların suçla ilişkilenmelerine neden olan ortamlardan uzaklaştırılması amacıyla eğitim, sağlık, danışmanlık veya bakım tedbiri kararları alınmalıdır. Ayrıca, uluslararası çocuk hakları standartları gözetilerek ceza sorumluluğu yaşı, bilimsel gelişim verilerine göre yükseltilmelidir.

Çocuk adalet sistemi bütüncül bir şekilde işletilmeli, hiçbir çocuk –yaşı, suçu ya da koşulları ne olursa olsun– bu sistemin dışına itilmemelidir. 15-18 yaş arası çocuklar, istisnalar üzerinden sistem dışına çıkarmaya yönelik girişimlere son verilmelidir.

Suça sürüklenen tüm çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu hazırlanması ve çocukların sosyal hizmet uzmanı desteğinden faydalanması yasal olarak zorunlu hale getirilmelidir.

Yargı süreçlerinde, çocuk hakları konusunda uzmanlaşmış profesyoneller yer almalıdır.

Tutuklama yalnızca istisnai durumlarda uygulanmalı; toplum temelli destekleyici tedbirler esas alınmalıdır.

Çocuk hapishanelerinin sayısı artırılmamalı; bu kurumların yerine, toplum temelli destek sistemleri geliştirilmeli ve çocukların özgürlüğünden yoksun bırakılması yerine alternatif tedbirler esas alınmalıdır.

Çocuklarla ilgili yasalaşma süreçlerinde, çocuk ve kadın hak temelli çalışan sivil toplum örgütlerinin, baroların, akademinin ve çocukların bizzat kendilerinin görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır.

Açıklamada son olarak “Eşit, güvenli, onarıcı ve kapsayıcı bir toplum tüm çocukların hakkıdır. Bu hakkı birlikte savunmakta kararlıyız” denildi.

İmzacı kurumlar

1. 29 Ekim Kadınları Derneği

2. AltıÜstü Çocuk ve Gençlik Sanat Kolektifi

3. Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği

4. Antikapitalist Kadınlar

5. Aralık Feminist Kolektif

6. Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Derneği

7. Atakent Mahallesi Kadın Meclisi Küçükçekmece

8. Bakırköy Çocuk Masası Platformu

9. BoMoVu Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği

10. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği

11. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği

12. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği - CEİD

13. Çember Dergi - Çocuk Politikası Dergisi

14. Çocuğum Haklıyım!

15. Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAv.)

16. Çocuk Çalışmaları Birimi

17. Çocuk Hakları Savunucuları Ağı

18. Çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği

19. Çocuk İhmali ve İstismarını Önleme Derneği

20. Çocuk İşçiliğini İzleme ve Önleme Derneği

21. Çocuklar İçin Adalet Derneği

22. Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği

23. Denizli Otizm Derneği

24. Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği

25. Engelsiz Erişim Derneği

26. EŞİTİZ - Eşitlik İçin Kadın Grubu

27. Eşit Haklar İçin İzleme Derneği

28. Fisa Çocuk Hakları Merkezi - Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği

29. Gaziantep Nar Bilim Kültür ve Sanat Derneği

30. Her Yer Çocuk Derneği

31. İnsan Hakları Derneği

32. İnsan Hakları Gündemi Derneği

33. İzmir Feminist Kolektif

34. İzmirli Kadın Girişimciler Derneği

35. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu

36. KADAV- Kadın Dayanışma Vakfı

37. KESK Amed Kadın Meclisi

38. Kırkayak Kültür Sanat ve Doğa Derneği

39. LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG)

40. Lotus Kadın Dayanışma Derneği ve Yaşam Derneği

41. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

42. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği

43. Rengarenk Umutlar Derneği

44. Romani Godi

45. Roots & Shoots Türkiye (Kökler ve Filizler Derneği)

46. Rosa Kadın Derneği

47. Sivil Düşler Derneği

48. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Amed Şubesi

49. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği

50. Sosyal İklim Derneği

51. Sporda Adalet ve Haklar için Sahadayız Derneği

52. Sulukule Gönüllüleri Derneği

53. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği

54. Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı

55. Türk Kadınlar Birliği Bayraklı Şubesi

56. Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu

57. Türk Psikologlar Derneği Genel Merkezi

58. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı

59. Türkiye İnsan Hakları Vakfı

60. Uluslararası Çocuk Hakları Elçileri Derneği - ICHILD

61. Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği

62. Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği

Fotoğraf: Ekmek ve Gül