Görükle Mahallesi, Uludağ Üniversitesi’ne oldukça yakın ve üniversite öğrencilerinin yaşadığı bir yer. Üniversite de Görükle de şehir merkezinden uzakta bulunuyor. Durum böyle olunca özellikle Görükle’nin güvenlik sorunları öğrenciler ve özellikle de genç kadınlar açısından önemli bir konu oluyor. Görükle Kültür Sanat Platformu’nun interaktif haber atölyesine katılan genç kadınlarla bu konu üzerine sohbet ediyoruz.
‘UZAKLAŞTIRMA KARARI ALDIRAMADIM’
Görükle de genç kadınların en büyük sorunu güvenlik sorunu. Ekin bir kafede çalışıyor, çalıştığı kafede yaşadığı tacizi ve şikayetçi olmasına rağmen hiçbir şey yapılmadığını anlatıyor: “Çalıştığım kafeye sürekli gelen bir erkek, kapanış saatinde servis yapıyorken bana ‘Oturabilir miyiz?’ diye sordu. Bense kapanış saatine kadar oturabileceğini söyleyerek iş arkadaşlarıma anlattım durumu. Kafenin sahibi ona, ‘Sizi ağırlamak istemiyoruz’ dese de peşimizi bırakmadı. Kafenin köşesinde beklediği bir gün, iş arkadaşlarımız o kişiye beni takıntı haline getirdiğini söylediği için bir tartışma yaşandı. Dört kez polisi aradık fakat güvenlik güçleri gelmedi, sokaktan geçen birinin tehdidiyle uzaklaştı. Karakoldan gelmedikleri için karakola kendimiz gittik. İfade alınırken kadın polis bana, ‘Yalnızca sen yaşamıyorsun bu sorunu, bunu bil’ dedi. ‘Yalnız olmadığımı biliyorum fakat uzaklaştırma istiyorum’ dediğimde aile bağı veya sevgi bağı olmadan uzaklaştırma vermediklerini söylediler. Sokakta kılıçla kadınların öldürüldüğünü biliyoruz, bugün sevgi bağına ihtiyacımız yok ki koruma talep edebilmemiz için. Neden gelmediklerini sorduğumuzda da gezen ekiplerin ayrı olduğunu söylediler. Bu olaydan sonra şahsı bir daha görmedim ama bu olay benim için travma oldu.”
Güvenlik güçlerinin bu tutumuna tepki gösteren Ekin, “Yaşadığımız apartmanda ses yapsak hemen geliyorlar ama biz şikayete gittiğimizde ‘KADES’e basın’ diyorlar. Görükle’yi çok seviyorum ama sokakta tek başıma yürüyemiyorum” diyor.
EN ACİL TALEBİMİZ GÜVENLİK!
Uzun süredir Görükle’de yaşayan Elif de gün geçtikçe akşam aktivitelerinden uzaklaştığını ifade ediyor ve ekliyor: “Çünkü biliyorum ki en iyi ihtimalle, huzurumu kaçıracak bir söylemle karşılaşacağım. Eğer kurban ben değilsem başka bir kadının tehdit edildiğini görüyorum ve o anda yardım etmeye çalışıyorum. Devriyeler veya polis karakolu çare olmuyor, biliyoruz. Yasalar bile bizden yana işlemiyor ki!” diyerek Görükle’deki kadınların yalnız bırakılmasına tepki gösteriyor.
Görükle Kültür Sanat Platformu’nun çağrısıyla yapılan ve genç kadınların yaşadıkları sorunları tartıştığı atölyeye katılan Hilal, “Atölyeden çıktığımda omuzlarımdaki yükün bir nebze hafiflemiş olduğunu hissettim. Toplumun her alanında kız kardeşlerimin de aynı sorunları yaşadığını ve eğer birlik olursak birbirimizin hayatlarına dokunabileceğimizi fark ettim. Bu farkındalık bana bir şeylerin değişebileceği, gelişebileceği konusunda inanç verdi. Artık
GÜVENLİ BİR MAHALLEYİ BİRLİKTE KURACAĞIZ
Görükle Mahallesinde genç kadınların kaygıları ve sorunları bu kadar büyükken, bu sorunları bilen, yaşayan, karşısında mücadele eden genç kadın bir muhtar adayları da var. Görükle Mahallesi Muhtar Adayı Funda Eylem Sancarbarlaz, senelerdir Görükle’de yaşadığını ve öğrenci olduğu yıllarda Görükle Kültür Sanat Platformu ile güvenliğe dair çeşitli çalışmalar başlattıklarını söylüyor. Bugün alınmayan önlemlerle daha da tehlikeli bir Görükle olduğunu vurgulayan Sancarbarlaz, “Biz kadınlar, sokağa çıkarken ne giyeceğimizden tutalım saat kaçta dışarı çıkacağımıza kadar düşünmek zorunda kalıyoruz. Güvenli semtler ve kampüslere dair yıllardır kadınlarla bir araya gelip artan şiddet ve tacize dair yaşadıklarımızı paylaştık. Paylaşmakla kalmayıp çözümleri de birlikte bulduğumuz alanlar yaratmaya çalıştık. Sokaklardaki ışıklandırmayı artırmak için imza kampanyası düzenledik, ‘Görükle’de taciz son bulsun’ diyerek yan yana gelip dayanışma ağları kurduk” diyor.
“Bugün de genç bir kadın olarak Görükle Mahallesi’nde muhtar adayıyım çünkü yaşadığımız sorunlar ortak ve yaşam alanlarımız giderek daralıyor” derken çözüm için ise mücadeleye işaret ediyor: “Ekonomik, fiziksel, psikolojik şiddet hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor. İşte bu yüzden yaşadığımız kenti daha güvenli ve yaşanılabilir bir hale getirmek için birlikte mücadele edeceğiz. Bu mücadele, yaşam alanımızdaki herkesin sorunlarımıza ve çözümlere dair tartıştığı halk meclisleriyle mümkün olabilir.” Görükle için bu mücadelenin fitilini ateşleyecek olan kesimin kadınlar olduğunu söyleyen Sancarbarlaz, yerel seçim çalışmasına dair “Bu çalışma sadece oy verme çalışması değil, mahallemizin sorunlarına dair hepimizin bir araya gelip çözümlerini birlikte bulduğu bir çalışma. Güvenli kentler, güvenli kampüsler ve mahalleler talebimizi ancak mücadelemizle, karanlık ve güvensiz sokaklarda birlikte yürüyerek çözebiliriz. O yüzden diyoruz ki, gelin bu kenti, bu kentin mahallelerini ve sokaklarını birlikte aydınlatalım!” diyor.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Çözüm bol da uygulamak isteyene
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak 8 Mart yaklaşırken KYK yurtlarında kalan ka...
Rant belediyeciliğine karşı kendimize bir şans ver...
Ulaşımdan olmayan parklara ve kreşlere, uyuşturucu sorunundan şiddete kadar birçok sorunla boğuşuyor...
Kentler halkındır, halk yönetsin
Kentler halkın yaşam alanıdır, yani halkındır. Kâr ve rant esaslı belediyecilik değil halkçı belediy...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.