Aile yılı ve 'kadının onuru': Üniversiteler, dernekler ve bir ideolojinin izleri

“Kadının onuru” söylemiyle üniversitelere taşınan Aile Yılı, eşitlik mücadelesini bastırmaya yönelik ideolojik bir kampanyaya dönüşüyor.
Müjdelenerek ilan edilen aile yılı tanıtımları üniversitelerde devam ediyor. Bu temanın altı sık sık “toplumsal bütünlük”, “kadınların onurlu yaşamı” ve “aile kutsallığı” gibi kavramlarla doldurulurken, pek çok üniversite bu kampanyaya dahil edildi. Ancak aile yılı etkinlikleri, yalnızca tanıtım ve sempozyumlardan ibaret değil; aynı zamanda iktidarın kadınlara ve LGBTİ'lere yönelik politikalarının taşıyıcısı haline gelen söylem ve yapıları da beraberinde getiriyor.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİNDE AİLE YILI ETKİNLİĞİ
Bugün Bursa Uludağ Üniversitesinde, aile yılı kapsamında bir “Kadın ve Çocuk Hakları Sempozyumu” düzenlendi. Etkinlik, KADEM (Kadın ve Demokrasi Vakfı), BUREV (Bursa Evlat Edinme Derneği), ÖZADER (Özel Anaokulları Derneği), BUÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve yeni kurulan Kadın ve Aile Çalışmaları Topluluğu iş birliğiyle gerçekleşti. Derslerinden ve stajlarından alınarak etkinliğe katılmak zorunda bırakılan öğrencilerin doldurduğu salonda, ana tema kadının aile içindeki “kutsallığı” ve sık sık ifade edildiği üzere kadınların “onuru” ile yaşayabileceği bir toplumu inşa etmek etrafında şekillendirildi.
Etkinliğin katılımcıların ve yürütücülerinden olan KADEM, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın kurucuları arasında yer aldığı bir vakıf. Biz bu vakfı, 2016’da açılışı yapılan yeni binasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kadınları ev, çocuk ve aileyle sınırlayan şu sözleriyle hatırlıyoruz:
“Çalışıyorum diye annelikten imtina eden bir kadın, aslında kadınlığını inkâr ediyor demektir. Annelikten vazgeçen, evini çekip çevirmeyi reddeden bir kadın iş dünyasında ne kadar başarılı olursa olsun eksiktir, yarımdır.”
Bu anlayış, yıllardır kadınların kamusal alanda eşit haklara sahip bireyler olarak varlığını zayıflatan politikaların merkezinde yer alıyor. Aile yılı kapsamında dağıtılan KADEM broşürlerinde de benzer bir bakış açısının sürdüğü, “kadının onuru” vurgusuyla birlikte kadınların toplumsal rollerinin sınırlandığı görülüyor.
Aile yılı programları, üniversitelerdeki toplumsal cinsiyet çalışmaları, kadın ve LGBTİ'lerin ezilmişliği sorununa dair kuramların alanının daraltıldığı; dinci-gerici ideolojinin resmi eğitim politikalarıyla iç içe geçtiğinin bir göstergesi. Keza etkinliğe vesile olan ve aile yılı kapsamında kurulan UKAT topluluğunun evlilik öncesi eğitim, anne ve baba okulu, ebeveyn zirvesi gibi etkinlikleri de bunun bir göstergesi.
GERİCİ POLİTİKALAR VE DİRENİŞ HATLARI
Aile yılı ve buna eşlik eden yasa taslakları, LGBTİ'lere yönelik nefret söylemini kurumsallaştırırken, kadınları da yalnızca annelik ve ev içi rollerle tanımlayan bir düzene işaret ediyor. Eğitim kurumları, dernekler ve sivil toplum alanları, bu politikaların araçsallaştırıldığı mecralara dönüştürülüyor.
İktidarın bir çıktısı olarak, okullarımızda yer edinebilen KADEM bizlere tekrar “fıtratımızı” ve aidiyetlerimi hatırlatmak için olsa gerek, etkinlikte yer alıyor; dağıttıkları broşürlerde ise vurgulanan “kadının onuru ile yaşayacağı güvenli bir toplum ve adaletli bir gelecek inşa etmek için kurulan KADEM…” cümlesi dikkat çekiyordu. Bugün AKP iktidarı, onun dinci-gerici politikaları ve okullarımıza kadar giren dernekleri, tarikatları karşısında giderek büyüyen ve “onurlu” bir mücadelenin olanaklarını devamlı yeniden yaratan kadın ve LGBTİ'leri görüyor.
“Aile yılı” söylemi altında sürdürülen bu ideolojik kuşatma; kadınların ve LGBTİ'lerin hayatlarını daraltmayı, toplumsal rolleri tek tipleştirmeyi hedefliyor. Ancak her üniversitede, her meydanda, her forumda bu kuşatmaya karşı yeni sözler, yeni mücadele biçimleri doğuyor. Kadınların ve LGBTİ'lerin “onuru” için mücadele, tam da bu dayatmalara karşı yükseliyor.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Aile yılı gölgesinde bir sempozyum
Anadolu Üniversitesinde düzenlenen Aile Sempozyumu hem örgütlenişi hem de içeriği açısından iktidarı...
Üniversiteli genç kadınlar ‘gerçek eşitlik’ istiyo...
Ankara ODTÜ’de kadın öğrencilerle kampüs ve sosyal hayatta yaşadıkları sorunları ve taleplerini konu...
Türkiye’nin dört bir yerinden üniversiteliler tart...
Öğrenciler bugünlerinden ve yarınlarından dolayı oldukça stresli, gelecekten bir beklentileri olmadı...
Önceki haber
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.