Eşiyle birlikte Nazi katillerinin izini süren, onların yakalanması, suçlarının açığa çıkması ve tutuklanmaları için mücadele eden Beate Klarsfeld ‘Nazi Avcısı’ olarak kazındı hafızalara.

Emma Pieczynska-Reichenbach İsviçre’de kadın hakları ve kölelik karşıtlığı için verdiği mücadele ile geçirdi yaşamını.

Arjantin’de askeri diktatörlük sırasında kaybolan çocuklarını, yakınlarını arayan kadınlar tarafından kurulan Plaza de Mayo Anneleri’nin kurucularından Yoyi Epelbaum ile tanışalım.

Cezayirli kadınların sömürgecilik sonrası yaşadığı kötü şartları inceleyen ve ‘Mezarı olmayan kadın’ın yazarı olarak tanıdığımız Assia Djebar’ın bugün ölüm yıl dönümü...

Almanya’da ilk kız lisesi ve kadın yüksek okulunun kurucusu, kadın hakları savunucusu, Pedagog Henriette Goldschmidt 98 yıl önce bugün yaşamını yitirdi.

Astrid Lindgren, geleneklere ters düşen çocuk masallarıyla bir fark yarattı... Her ne kadar kitapları toplatılsa, basımları engellense de o azmini yitirmedi.

Kolombiya’nın en tanınmış kadın kahramanı, İspanyol işgaline karşı bağımsızlık mücadelesinin sembolü La Pola, erkek egemenliğe rağmen kamusal alana bağımsız bir kadın olarak girmeyi başardı.

Eylemci, araştırmacı, akademisyen, yazar Angela Davis yıllarca ABD’de “En Çok Aranan On Kişi” listesinde yer aldı.

Yaşamının genç zamanlarında oyunculuk hayalleri kuran Marguerite Durand ilerleyen yıllarda kadınların oyuncu ve avukat olabilmesi için mücadele eden önemli bir hak savunucusu haline nasıl geldi?

Helena Swanwick, 1. Dünya Savaşı sırasında Demokratik Kontrol Birliği ve Kadınlar Uluslararası Ligi’nde çalışan aktif bir kadın hakları ve barış savunucuydu.

Ida Dehmel tarafından kadın sanatçıları desteklemek için kurulan GEDOK hâlâ aynı amaçla çalışmalarına devam ediyor. Oysa Dehmel’in çalışmaları faşizm baskısıyla uzun süre engellenmişti.

Nijeryalı yazar Flora Nwapa, romanı Efuru ile bir Batı Afrikalı kadının uluslararası alanda tanınan ilk edebi eseri olarak tarihe geçti. Nwapa ilk Afrikalı kadın yayıncı olma unvanına da sahip oldu.

Hiçbir koşulda Nazi faşizmine karşı direnişten geri durmayı düşünmedi bile Gertrud Seele. Ölüm cezasına çarptırıldığında ise kızına iki nasihat bıraktı: Cesur ve çalışkan ol…

13 Ağustos 1973 yılında kadınların, özellikle de göç kökenli kadınların başarıyla sonuçlanan grevi; ‘Pierburg kadın grevi’nden hala öğreneceğimiz çok şey var...

Tahminlere göre, Almanya’da bakıma muhtaç insanlara evlerinde bakan, ezici çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 500 bin göçmen var. Göçmen kadınların çoğu tam gün ve tehlikeli şartlar altında çalışıyor.

Almanya’da kadınlar kürtajla ilgili bilgi edinmelerini hatta doktor seçmelerini yasadışı hale getiren yasaya karşı açık mektup yayınladı. Yasaya karşı oldukça geniş bir birlik sağlandı.

Vahşi bir biçimde kocası tarafından katledilmeye çalışan Kader’in, içinden güçlenerek çıktığı hikayesini dinlemeye ne dersiniz?

Eşitsizlik, dünyanın tüm ülkelerinde kadınları şiddete mahkum ediyor. Almanya’da da kadın örgütleri 25 Kasım dolayısıyla şiddete karşı dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı.

ILO Almanya’da kadınların eşit değerde işi yapmalarına rağmen erkeklerden yılda ortalama yüzde 22 daha az kazandığını belirtti. Bu ciddiye alınmayarak ‘5 yanlış iddiadan biri’ denilip inkar edildi.

Almanya’da lüks otellerde çalışan temizlikçi kadınlar sömürülen emekleri için mücadele ediyor. En düşük oda fiyatı 200 Euro olan otelde kadınlar asgari ücretin dahi altında ücret alıyor.