Rosa Bonheur toplumsal cinsiyet rollerini reddederek profesyonel ressamlık yapan natüralist ve gerçekçi ilk Fransız kadın ressamlarındandı.

Hastalık nedeniyle ölüm oranlarının erkeklerde daha yüksek olduğu açıklansa da tüm dünyaya yayılan koronavirüs krizi kadınları toplumsal hayatta çok boyutlu olarak daha fazla etkiliyor.

İki Almanya’nın da yazarı olmayı başaran, Anna Seghers’ten sonra DAC’nin dünya çapında tanınan ikinci kadın yazarı olan Christa Wolf’un yaşamı.

Karantina ya da yoğun önlem gerektiren günlerde evde artan hasta ve bakım işleri, ücretli bakım işleri, hemşirelik ve bakıcılık işleri kadınların omzundaki yükünü daha da artırıyor.

1900’lerin başında sürdürdüğü mücadele ve çalışmalar sonucu siyaset sahnesinde de aktif olarak yer almaya ve kadınların temsil etmeye başlayan Emmy Freundlich’in yaşamı…

Alman burjuva kadın hareketinin radikal kanadından Lida Gustava Heymann ‘Mülkiyet ve varlıklarımız çalınmış olabilir, ancak özgürlük, adalet ve barış mücadelesindeki çalışmalarımız asla’ diyordu.

Kadınları yurttaşlığa eğitmek, toplumsal-siyasal yaşama sokmak, kadınların önündeki engelleri kaldırmak için bir ömür süren mücadelenin öyküsü; Louise Otto.

‘Brecht gibi birinin kızı olma şansına sahiptim. Bu şansı, bir komünist olarak insanlığın daha güzel bir yaşam sürdürebilmesi için kullandım’ diyen Hanne Hiob’un sanat ve mücadele dolu yaşamı.

Faşizm dönemindeki yaptıkları nedeniyle ‘Ren’in Cesaret Anası’ veya ‘Lunapark Agnes’ olarak tanınan Agnes Meyer’in hayatı edebiyat dünyasında da yerini aldı.

Faşizme karşı direnen Baum grubunda 18 Mayıs 1942’de komünizm karşıtı propaganda sergisi ‘Sovyet Cenneti’ne saldırı düzenlendiğinde tutuklanarak idam edilen Marianne Joachim’i tanıyalım.

Alman tiyatrosunda güzelliği ve sevimliliği ile değil karakteriyle dikkat çeken Kaethe Reichel’i tanıyalım.

Elise Richter, Almanya'da dil bilimi konusunda doktora yapan ilk kadın oldu. Doçent olarak çalışabilmek için iki yıl beklemesi gerekti; bu gecikmenin nedeni cinsiyetçilik ve Yahudi düşmanlığıydı.

Amerika Sosyalist Partisi, çalışma koşullarını protesto etmek için 1908’de sokağa çıkan tekstil işçisi kadınları onurlandırmak için 28 Şubat’ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etti.

Avusturya’da bakım ve sosyal hizmetler alanında çalışan emekçiler uyarı grevlerinin 2. gününde de sokağa çıktı: ‘Çalışma süresi kısaltılsın, iş yükü azaltılsın.’

Bertha Pappenheim hak savunuculuğunu ‘hayırseverlik’ kapsamından çıkarıp ‘mücadele’ haline getirdi Yahudi toplumu ve için. Yaptığı çalışmalarla sistematik yöntemler ortaya koydu.

Avusturya’da özel sağlık ve sosyal hizmetler alanında çalışan, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu emekçiler bugün talepleri için alanlara çıkıyor.

Ekim Devriminden sonra Letonya Anayasa Meclisine seçilen 5 kadından biri olan Klara Anna Luize Kalnina, Alman işgal, nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kaldı.

Yahudi olduğu için eserlerini basmasına izin verilmeyen Elisabeth Langgässser bu duvarı ırkçılığa karşı yazdığı romanla aştı. Başarılı yazın hayatında ‘annelik’ ikilemini de derinden yaşadı.

Florence Kelley, çocuk hakları, sekiz saatlik iş günü, ücret köleliği gibi konularda, toplumu yakından ilgilendiren konuların reformlarının yapılmasında öncülük etti.

Selma Meerbaum’u önemli kılan yalnızca gencecik yaşında susturulması değil, bu genç yaşında ortaya çıkan muazzam yeteneğiydi.