Okulların bitişiyle birlikte birçok üniversitenin yaz okulu dönemi başlıyor. ODTÜ’de yaz okulu sürecinde yurt ve ders ücretlerinin tek seferde ve peşin olarak alınması çoğu öğrenciyi çalışmak durumunda bırakıyor.
Ortalama üç kredilik bir ya da iki dersin alınabildiği yaz okulunda, kredi başına ödenmesi gereken ücret, fakültelere göre değişiklik gösteriyor. En ucuzu 24 lira iken 67 liraya kadar yükselen ücretler, aynı dersleri alan öğrencilerin farklı ücretler ödemesine sebep oluyor.
Yaz okulu süresince açık kalan nöbetçi yurtlarda, yurt ücretleri dönem başlamadan önce bir buçuk aylık olarak tek seferde alınıyor. Yurt çıkmayan öğrenciler ise okulun yakınındaki mahallede ev kiralamak durumunda kalıyor. Bu ise yurt ücretinin iki katına tekabül ettiği için ekstra çalışmayı gerektiriyor.

UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ, HAKARET, TACİZ

Pek çok kadın öğrenci kalacak yer sıkıntısının yanında iş ararken de birçok sorunla karşılaşıyor. Son derece kısıtlı sektörlerde iş bulabilen kadın öğrenciler, özellikle kafe, bar ya da mağazalarda çalışmak durumunda kalıyor. Kimi kadın öğrenciler ise okul içerisindeki lojmanlarda kalan öğretim üyelerinin evlerinin temizliğini ya da ütülerini yaparak yaz okulu parasını çıkarmaya çalışıyor. Gündelik temizlik Ankara’da ortalama 100 lira iken, kadın öğrenciler ancak 50 lira alabiliyor. Kafe veya barlarda çalışmak zorunda kalan öğrenciler, uzun ve yorucu iş saatlerinin yanı sıra erkek müşterilerin, iş arkadaşlarının ya da patronlarının taciz ve hakaretine maruz kalıyor. İşten ayrıldıklarında ise zaman zaman şiddet ve tehdit yoluyla ücretlerinin verilmediği oluyor ya da aylar sonra alabiliyorlar. Saat ücretinin ortalama 4 lira olduğu barlarda, sabaha karşı dörde beşe kadar süren mesailer, temizlik ve ortalığın toplanmasını da kapsıyor.
İş çıkışı eve ya da yurda dönüşte ise tam anlamıyla can korkusu yaşıyorlar. Mesai bitimi barların önünde işlenen cinayetler veya çıkan silahlı kavgalar büyük bir tehlike oluşturuyor.

UYKUSUZ VE YORGUN GİRİLEN DERSLER

Mağazalarda çalışan kadın öğrenciler ise sürekli ‘bakımlı olmaları gerektiği’ dayatmasıyla makyaj yapmaya, belli bir tarzda giyinmeye zorlanıyor. Ulaşımın güç olduğu AVM’lerde, servis hakkı da verilmediğinden ve geç saatte toplu taşıma aracı bulmakta güçlük çekildiğinden, kadınlar gece tacize ya da şiddete maruz kalmamak için ellerine geçen paranın yarısını da taksiye vermek durumunda kalıyor.
Özetle, yaz okulu döneminde kadın öğrenciler okul ve barınma masraflarını çıkarabilmek amacıyla iş arama telaşına giriyor, buldukları işlerde ise ucuza çalıştırılıp türlü taciz ve şiddete maruz kalıyorlar. Bu dönemde ne devletin burs ve kredileri ne de ailelerin yollayabildiği para öğrencilerin geçimini sağlamaya yetmiyor. Gündüz derslerine girip akşam ve geceleri para kazanabilmek için çalışan kadın öğrenciler, uykusuz ve yorgun bir biçimde derslerinden geçer not alabilmeye çabalıyor.