Sen rahat ol Melisa, senin giydiğin şort bahane edildi. Çünkü ben de aynı şekilde tacize, hakarete ve şiddete maruz kaldım. Ama ne yazık ki senin gibi güçlü olamadım. Seni her izlediğimde ağlıyorum, senin gibi güçlü davranamadığım için. Ben fabrikada çalışıyordum. Her sabah olduğu gibi servise yarı uykusuz bindim. “Günaydın” demeye bile mecalim yoktu. Bebeğim on aylık, sabaha kadar beni uyutmamıştı. Kısacası çok yorgundum. Servis dolu sayılırdı. Benden sonra beş kişi daha alacaktı. Bir erkek işçi “İnsan bir günaydın der, sanki ahıra giriyor” dedi. Ben anlamamakla beraber etrafıma baktım, tekrar gözlerimi kapattım. Öğlen saatinde bir kadın arkadaş bana “Neyin var?” dedi. “Uykusuzum, çocuk uyutmadı” dedim. Sabah bana laf atan erkek işçiyi sordu. “Sana neden böyle davrandı?” dedi. Ben de bilmediğimi söyledim. “Muhatap olmak istemiyorum” dememe kalmadan sırtıma korkunç bir tekme yedim. Yere düştüm, sırtımdaki ağrıya aldırış etmeden hızlıca ayağa kalktım. Sabah servisteki işçi bir kez daha üzerime yürüdü. O sıra araya girenler oldu. Ben halen neden bana vurduğunu, ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. “Ne yaptım ki ben?” dedim, etrafıma baktım herkes izliyor. Sonra delirmiş gibi “Sen bu kılıkla dolaşamazsın” dedi. Bu kılık dediği pantolon ve gömlek. Gömleğimin üst iliği açıkmış. Önce “Sana ne, sen kim oluyorsun?” dedim. Sonra bir baktım açıklama yapıyorum. “Sabah yorgundum. Çocuğu emzirirken unutmuşum” diyordum. Hem ağlıyor hem de açıklama yapıyordum. Bazı arkadaşlar “Sen niye açıklama yapıyorsun, boş ver hepimiz aynı giyiniyoruz” dediler. Birkaç kişinin yardımıyla toparlandım. Yüzümü yıkadım ve personel müdürüne şikayete gittim. Yanımda üçü kadın 4 kişiyle birlikte durumu anlattım. İşçiler de “Biz de anlamadık, gömleğinin düğmeleri açık diye vurdu” dediler. Müdür “Bak kızım aranızda başka bir şey mi?” dedi. Ben “O işçinin adını bile bilmiyorum, ne olabilir ki? 600 kişilik bir fabrikada kimdir, nereden bileyim. Aynı bölümde bile çalışmıyoruz” dedim. “Bak kızım, biz bu işçiyi on yıldır tanıyoruz. Sen ise iki yıldır buradasın. 6 ay zaten işe gelmedin” dedi. 6 ay işe gelmedin dediği süre doğum iznim. Ben bir saat kendimi savunmaya çalıştım. Bir ara bayılacak gibi oldum. Yanımdaki işçilerin yüzleri buz kesti. Müdüre “İşimizin başına dönebilir miyiz?” diye sordular ve üretim bölümüne geçtiler. Ne olduğunu anlamadım önce... Müdürün odasına bana vuran işçi geldi. O da kendini şöyle savundu “Bu mübarek cuma günü, servise göğüs çatalı açık bindi. Hiç toparlanmadı, benim de zoruma gitti. Sonuçta biz Müslüman’ız. Sabah sabah abdest bozuyor böyleleri” dedi.
Müdür, “İşinizin başına dönün. Bir daha böyle şeyler istemiyorum. Bir daha olursa ikinizi de kovarım” dedi. Ağlayarak üretime geldim. Hiç kimse yüzüme bakmıyor. Sonra öğrendim ki; bir de iftiraya uğramışım. Benim o adamla ilişkim olduğunu söylemişler müdürün iması yüzünden. Psikolojim bozuldu. İşten çıktım ve aylarca toparlanamadım. Bu olayın üstünden 3 yıl geçti. Ama hâlâ toparlanmış sayılmam. Melisa, seni gözlerinden öpüyorum. Ne olur sakın susma! Bana umut oldun. Eğer ben de ses çıkarsaydım eminin birileri de bana sahip çıkardı. Kadınların gücü ve desteğiyle bu saldırganlar hak ettikleri cezayı alırlar umarım.
İlgili haberler
Minibüste saldırıya uğrayan Melisa: Kadınlar peşin...
Minibüste ‘Ramazan’da mini etek giydiği’ gerekçesiyle saldırıya uğrayan Melisa Sağlam Ekmek ve Gül’e...
Kadınlar Melisa Sağlam için eylemde
Kadınlar, Pendik'te şort giydiği gerekçesiyle minibüste Ercan Kızılateş'in Melisa Sağlam'a saldırmas...
Mesele başka!
Sevda’nın sığınma evine ya da geçici bir süreliğine başka bir yerde kalmaya yanaşmamasının altında ç...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.