2023 yılı için geçerli olacak asgari ücret, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. Bir yanına Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’i, diğer yanına TİSK başkanı Burak Akkol’u alan Erdoğan, yeni asgari ücreti net 8 bin 506 lira olarak ilan ederken, yeni rakamın ülkenin genel ekonomik ve sosyal görünümüyle de uyumlu olduğunu öne sürdü!
Zamların ardı arkası kesilmezken Erdoğan tarafından açıklanan asgari ücretin daha işçilerin cebine girmeden açlık sınırının gerisinde kalacağını öngörmek için kâhin olmaya gerek yoktu. Milyonlarca işçi ve ailesi açlığa mahkûm edilmişti; Erdoğan’ın “ülkenin sosyal görümüyle uyumlu” dediği tabloda emekçileri sefalet koşulları bekliyordu. Türk-iş Aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre dört kişilik bir aile için zorunlu gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 8 bin 130 liraya yükseldi. 26 bin 485 lira olarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise emekçilerin fersah fersah uzağında...
İşçi kesimini temsilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerine katılan Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay, ilk görüşme öncesi kendileri için kırmızı çizginin 7 bin 786 lira (açlık sınırı) olduğunu açıkladı. İşçilerden gelen tepkiler üzerine yanlış anlaşıldığını öne süren Atalay, son görüşmede istedikleri rakamı 9 bin lira olarak güncelledi, bunun altında kaldığı için de belirlenen asgari ücrete şerh koyduklarını ifade etti.
BİR SENDİKA KONFEDERASYONU DÜŞÜNÜN…
Her ay açlık ve yoksulluk sınırı araştırması yapacak, her ay kalem kalem yaptığı bu araştırmayı kamuoyu ile paylaşacak, bu konfederasyonun genel başkanı ise milyonları ilgilendiren bir ücretin belirleneceği toplantıda bir kez olsun bile yoksulluk sınırı rakamını telaffuz etmeyecek! Üstelik de patron ve hükümet temsilcileri ile pazarlığa en alt sınırdan, yani bir önceki ayın açlık sınırı rakamından başlayacak, güncellediklerini söyledikleri son teklif bile bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti olan 10 bin 171 liranın, bin 171 lira gerisinde olacak. Sendikal bürokrasi bu tutumuyla işçi ve ailesinin yaşam koşullarının iyileştirilmesinin umurlarında olmadığını yeniden gösterdi. Yüzbinlerce üyesi olan sendika başkanları çıkıp “İmza atmamak dışında yapacağımız bir şey yok” diyebildi! Üyesi olan işçilerle güçlü, etkili eylemler ve mitingler örgütlemek, iş bırakma ya da iş durdurma yapmak akıllarına bile gelmedi! Üstelik işçilere bunların yapılamayacağını anlattıkları gibi taleplerini baskılamaktan da geri durmadılar.
ÜCRETLER PULA DÖNDÜ
Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in “Sendikalar benden 8 bin liranın üzerine çıkmamı istemedi, bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz dediler” şeklindeki sözleri, işçilerin bürokrasiye duydukları öfkeyi de artırdı. Bakan bir sonraki gün çark edip, “Yanlış anlaşıldım benim kastettiğim konfederasyonlar değil Anadolu’da örgütlü küçük sendikalar” dese de cin şişeden çıkmıştı bir kere.
Her bozuk saatin günde iki kez doğruyu göstermesi gibi bakanın sözlerinde de çok yalın bir gerçek vardı. 8 bin 500 liralık asgari ücret birçok işkolunda imzalanan toplu sözleşmeleri pula çevirmişti.
Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel
İlgili haberler
Biraz çorba biraz sohbet: ‘Asgari ücret bile almıy...
İstanbul’un İkitelli semtinde Halime ile çay çorba içerken hayatı, geçimi, seçimi konuşuyoruz.
Kadınlar 8500 liralık asgari ücrete ne dedi?| Yapı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılında geçerli olacak asgari ücret rakamını 8 bin 500 olarak açıkladı....
Kadın işçilerin ‘Asgari ücret’ beklentileri: Kuru...
Asgari ücretli kadın işçiler, asgari ücretin insanca yaşanacak bir seviyeye yükseltilmesinin kadınla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.