Çiğli Belediyesine bağlı ÇİBEL Temizlik Hizmetleri ve Çiğli Gıda İnşaat Turizm şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş İzmir 8 No'lu Şube üyesi 147 işçi, herhangi bir haklı neden belirtilmeden Kod-4 kapsamında işten çıkarılmıştı. Bunun üzerine işçiler, belediye binası önünde oturma eylemi başlattı ve eylemleri hâlâ devam ediyor. Biz de işten çıkarılan kadın işçilerle konuştuk.

‘OĞLUMUN TEDAVİSİNİ BEN KARŞILIYORDUM’

Bir buçuk yıldır spor müdürlüğünde çalışan Serpil Kargay, iki çocuk annesi ve çocuklarına tek başına bakıyor. Ek gelirinin olmadığını ifade eden Kargay, “Büyük oğlum skolyoz hastası. Yaklaşık 2 yıldır tedavi görüyor ve tedavi sürecinde devlet destekli olmadığı için her şeyi sürekli benim halletmem gerekiyor. Bu da çok pahalıya mal oluyor. Şimdi bir de işten çıkarıldım, ne yapacağımı bilmiyorum. Çok zorlanıyorum ve uyuyamıyorum bu yüzden" dedi.

‘BİZİM ÇOCUKLARIMIZ OKUMASIN MI?’

Oğlunun Erasmus'u kazandığını buruk bir şekilde söyleyen Kargay, "Kasımda Belçika'ya gidecek. Çocuğumu nasıl göndereceğim onu düşünüyorum. Masrafların belli bir kısmını okul karşılıyor, belli bir kısmını da siz karşılıyorsunuz. Bu çocuklar okumasın mı? Bizim çocuklarımız okumasın mı işçiyiz diye?" dedi.

‘PAZARDA ÇÜRÜK DOMATES TOPLAMAK TÜRKİYE'NİN GERÇEĞİ’

Açıklanan tasarruf paketine dair ise Kargay, "Türkiye'de zaten hep işçi üzerinden bir tasarrufa gidiliyor. Vergiler hep bizim üzerimizden ve dolaylı vergi olarak çoğunlukla bizden alınıyor. Ama büyük şirketler hep para kazanıyor. Onlara yönelik hep daha iyi çalışmalar; bize yönelikse hep 'kemer sıkın', 'açlığa talim edin', 'porsiyonlarınızı küçültün' tarzında taleplerde bulunuyorlar. Pazar sonlarında gidip çürük domates toplamak bize düşüyor. Bu da Türkiye'nin gerçeği" diye ekledi.

Son olarak Kargay, "Gerçekten bu durumun düzelmesini istiyorum. Çünkü işçiden tasarruf edilmez. Çok zor bizim için. Atılanların çoğunluğu kadın zaten. Çoğu tek başına hem anne hem baba olmaya çalışıyor benim gibi; annesi, çocuğu hasta olan var" diye konuştu.

İŞTEN ÇIKARILANLARIN YÜZDE 80’İ KADIN

5 aydır gıda personeli olarak çalışan ve Çiğli Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı olan Fadime Akgül ise, "Kadınların kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor ve kendini, çocuklarını geçindirmesi gerekiyor. Ancak ben işten çıkarıldım. Eşim kaynak ustası. Özel bir çocuğum var, Down sendromlu. Özel çocuğumun haricinde 2 çocuğum daha var, okuyorlar. Biri 4. sınıfa, diğeri dershaneye gidiyor. Tek kişinin maaşıyla onların masrafları yetişmiyor" dedi.

Belediye başkanının görüşmeler sonucunda listeleri tekrar gözden geçireceğini söylediğini aktaran Akgül, "İhtiyaç durumuna göre değerlendirme yapacaklarını söylediler. Burada olan arkadaşlarımızın yüzde 80'i kadın. 3-4 kişi hamile ve hepsi evine bakmakla yükümlü olan kişiler. İşimize geri dönmek istiyoruz" diye konuştu.

‘NEFES ALAMIYORUM ARTIK’

İktidarın kemer sıkma politikasına karşı ise Akgül, "İlk önce kemer sıkmaya kendilerinden başlayacaklar. Onlar bir yandan zam üstüne zam yapıyorsa, benim maaşım aynı kalıyorsa, aksi durumda ben de işten çıkarılacaksam o kemeri niye sıkayım? O kemeri boğazıma sıkmış olurum, nefes alamıyorum artık" dedi.

İzmir'in diğer belediyelerinde de işten çıkarılan işçilerle birlikte bir mücadele verilmesi gerektiğini düşünen Akgül, "Birleşik bir mücadele olmalı. Çünkü bugün bize yapılan yarın bir başkasına yapılacak. Önemli olan sadece burada değil; hangi ilçe, hangi ilde bir işçiye kıyım yapılıyorsa orada birlik olunması gerekiyor" dedi.

‘BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ’

Son olarak konuştuğumuz 23 yaşındaki Helin Deyiş Übeyli ise ilk başta özel kampüste eğitmen olarak çalışırken sonra yapılan rotasyonlarda akvaryumda çalışmış. Ülkedeki enflasyonun artışıyla birlikte yaşamanın zor olduğunu düşünen Übeyli, "İşten çıkarılan herkes çok zor bir süreç geçiriyor. Ancak kadın işçiler daha fazla zorluk yaşıyor çünkü kadınların çok fazla ihtiyacı ve gideri var. Özellikle de tek başına yaşayan kadınların" dedi.

Son olarak Übeyli, "Büyükşehir belediyesinde işten atılan emekçi arkadaşlarımızla bayram sürecinde birleşmiştik. Menemen'deki arkadaşlarımızla da aynısını yapmak istiyoruz. Bence bütün işçiler birleşmeli çünkü birleşe birleşe kazanacağız" dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül