Esenyurt’ta değişik iş kollarında çalışan kadın işçilere “Kıdem tazminatı fona devredilmeli mi?’ sorusunu yönelttik. AKP iktidarı boyunca işçilerin lehine bir yasanın çıkarılmadığını söyleyen kadın işçiler, “Kıdem tazminatı iş güvencemizdir, hükümet samimi olsaydı açlık sınırında yaşıyor olmazdık, işçinin grevi değil taşeron çalışma yasaklanırdı” diyor.

‘EVDEKİ ÇOCUĞUMU AÇ BIRAKIP, ÜNİVERSİTEDEKİ ÇOCUĞUMU OKUTTUM’

Kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı çıkan Yasemin Şen, geçtiğimiz dönemlerde hep AKP’ye oy vermiş. Çeşitli işkollarında çalışan Yasemin, 16 yıldır işçilik yapıyor. Son 10 yıldır da üniversitede temizlik işçisi olarak çalışıyor. “Geçtiğimiz 10 yıl hariç 6 yıl boyunca hiç tazminat almadım” diyen Yasemin, işçilerin genel olarak asgari ücretle hayatını devam ettirmeye çalıştığını söylüyor. Ama’sı var; “Bugün en kötü kira 1000 liradan başlıyor, biz ne yiyip ne içeceğiz nasıl geçineceğiz? Eşimden ayrıldım, üç çocuk bakıyorum, üç işte çalıştığım oldu, büyük sağlık problemleri yaşadım, kolay değil. Evdeki çocuğumu aç bırakıp üniversitedeki çocuğumu okuttum. Şimdi ev kredisi ödüyorum, kıdem tazminatımla kredi borcunu kapatmayı düşünüyorum.”

BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?

Türkiye’de kadınların gelecek kaygısı yaşadığını, dişinden tırnağından artırarak hayatını garanti altına almaya çalıştığını söylüyor Yasemin. “Avrupa’da insanlar emekli olup dünyayı gezerken biz emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ediyoruz. Ben yıllarca çalışıp didineceğim, tuvalet temizleyip milletin ağız kokusunu çekeceğim, sonra hükümet benim emeğimi çalacak; böyle bir şey olabilir mi?” diyor sinirlenerek. Kadınların bilinçlenmesi ve örgütlenmesi gerektiğini dile getiren Yasemin, bu konuda özellikle sendikalara büyük görev düştüğünü belirtiyor.

‘KIDEM TAZMİNATI GÜVENCEMİZDİR’

Gıda işçisi Yağmur Çakal da AKP Hükümetinin işçileri düşüneceğine inanmadığını belirterek, “Açlık sınırında yaşıyoruz, asgari ücrete zam yapıyoruz yaygarası kopartıyorlar, ama daha para elimize geçmeden gıda, elektrik, doğalgaz zamlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Kıdem tazminatının da fona devredilmesinin biz işçilere yarar sağlayacağını düşünmüyorum” diyor. Kıdem tazminatının bir güvence olduğunu belirterek, “Kimi çocuğunun okul masrafları için kullanıyor, kimi evlilik hayalleri kuruyor, ev alan kredi borcunun birkaç taksitini ödüyor” diyen Yağmur, hükümetin, ‘fon gelirse bir gün bile çalışan işçinin tazminat hakkı olacağı’ iddiasına da inanmıyor: “Hükümet samimi olsaydı bu koşullarda çalışıyor olmazdık, grevler yasaklanmaz, taşeron çalışma yasaklanırdı.”

EN ÇOK KADIN İŞÇİLER ENDİŞELİ
Seher Güllübudak, 7 yıldır bir tekstil firmasının deposunda çalışıyor. “Kıdem tazminatı bizim kazanılmış hakkımız, fona devredilmesi kabul edilemez. Çalıştığım yerde insanlar fon meselesini tartışıyor, 5 yılını doldurmuş işçiler borçlarının olduğuna dair belge beyan ederlerse çareyi kıdem sıfırlaması yapmakta buluyorlar” diyen Seher, işçilerin, hele de kadın işçilerin endişe içinde olduğunu aktarıyor: “Ev kredisi ödeyen kadınlar, eşinden ayrılan, çocukları ile ailesine sığınan kadınlar, hamile olup çocuklarına gelecek bırakamamak korkusuna kapılan emekçi kadınlar en çok bunlar tedirgin. Biz de sendikalı olarak mücadele ediyoruz. İşçi arkadaşlarıma sesleniyorum, gün birlikte hareket etme günüdür.”