Bilim tarihinde görmezden gelinenler
Bilimden sanata, birçok alanda kadınların katkıları görmezden gelindi. Geçmişin hatalarından ders almak, geleceği daha adil inşa etmenin anahtarıdır.

Tarih, kadınlara bir özür borçludur. Umarım gelecek kuşaklar bu haksızlığı telafi eder. Yüzyıllar boyunca kadınların bilimsel, sanatsal ve entelektüel başarıları ya görmezden gelindi ya da erkeklerin gölgesinde kaldı. İşte, emekleri çalınan veya hak ettikleri değeri görmeyen kadınlardan sadece birkaçı:

Maria Sibylla Merian (1647–1717), doğa bilimci ve sanatçı olarak böceklerin yaşam döngüsü üzerine yaptığı detaylı gözlemlerle tanınır. Ancak, bu alandaki bilimsel kaynaklarda adı ya hiç geçmez ya da geri planda bırakılır. Oysa Merian, bilimsel illüstrasyonlarıyla büyük katkılar sağlamıştır.

Mary Anning (1799–1847), dinozor fosilleri üzerine yaptığı çalışmalarla paleontolojiye önemli katkılarda bulunmuş bir bilim insanıdır. Ancak buluşları, dönemin erkek bilim insanlarına mal edilerek onun adı göz ardı edilmiştir.

Rosalind Franklin (1920–1958), DNA’nın yapısını keşfetmede kritik bir rol oynamıştır. X-ışını kırınımı kullanarak DNA'nın çift sarmal yapısının temelini atan Franklin'in katkıları, erkek meslektaşları tarafından sahiplenilmiş ve Nobel Ödülü yalnızca onlara verilmiştir.

Lise Meitner (1878–1968), nükleer fisyonun keşfinde öncü isimlerden biridir. Ancak bu büyük bilimsel başarı, Nobel Ödülü ile yalnızca erkek meslektaşı Otto Hahn’a atfedilmiştir.

Ada Lovelace (1815–1852), tarihin ilk bilgisayar programcısı olarak kabul edilir. Charles Babbage’ın analitik makinesi üzerine geliştirdiği matematiksel algoritmalar, modern bilgisayar biliminin temel taşlarından biridir. Ancak onun katkıları küçümsenmiş ve bilgisayar biliminin öncüsü olarak yalnızca Babbage anılmıştır.

Hedy Lamarr (1914–2000), yalnızca bir sinema yıldızı olarak tanınsa da, aslında dahi bir mucittir. Frekans atlamalı yayılma tekniğini geliştirerek modern kablosuz iletişim teknolojilerinin temelini atmıştır.

Bu örnekler, kadınların bilimsel ve sanatsal katkılarının sıkça gölgelendiğini gösteren sayısız vakadan sadece birkaçıdır. Kadınların tarihteki yerini yeniden değerlendirmek ve onlara hak ettikleri saygıyı göstermek insanlığın ortak sorumluluğu. Geçmişin hatalarından ders almak, geleceği daha adil inşa etmenin anahtarıdır.

Fotoğraf: Canva