ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü Öğrenci Temsilciliği, “Bilim Dünyasında Kadınlar Neler Yaşıyor?” konulu online söyleşi düzenledi. Söyleşide konuşan Kaliforniya Üniversitesinde parçacık fiziği üzerine çalışmalarını sürdüren Dr. Şeyda İpek, bilim alanında çalışan kadınların taciz, güvensizlik, önyargı ve ayrımcılığa maruz kaldığını anlattı. Grup çalışmalarında yemek ve temizlik işlerinin kadınların üzerine yıkılmaya çalışıldığına dikkat çeken İpek, kadınlara sıkça “Bölüm sekreteri misiniz” diye sorulduğunu söyledi.
İpek, uzun çalışmalar sonrası kadınların, laboratuvardan evlerine ulaşma konusunda taciz gibi birçok endişe yaşadığına dikkat çekti. Akademide de kadınların çalıştığı ortamda kendisini güvensiz hissetiğini vurgulayan İpek, bunun örneklerine birebir tanıklık ettiğini söyledi. Kadınların talebi ile üniversiteye acil durum telefon kulübeleri koyulduğunu ve üniversitede çalışan kadınların taciz bildirme adına sosyal ağ kurduklarını anlatan İpek, güven sorununu yalnızca bilim kadınlarının değil, bilim kadını adayı ailelerinin de yaşadığını aktardı. Ailelelerin çocuklarının akademik kariyerine henüz öğrenciyken sınırlamalar koyduğunu ifade eden Şeyda İpek, “Şiddet ve tacizden hiçbir yerde kaçamıyoruz maalesef, başımıza nereden, nasıl ve ne zaman bir şey geleceğini kestiremeyiz. Kendinizi bir kafese almayın” dedi.
Akademide taciz ve fiziksel/psikolojik şiddete uğrayan kadınların çoğunun ayrıldığını, konuşulan isimlerin pes etmeyenler olduğunu dile getiren İpek, kadınların yalnız olmadığını, birlikte güçlü tutum sergilemeleri gerektiğini vurguladı. İpek, öğrencilerin başvuru sürecinde gideceği üniversitenin, çalışacağı ortamın güvenilirliğini sınayabilmek için projelerde çalışan özellikle kadın doktora öğrencileri ile iletişime geçmesi gerektiğini söyledi.
'BÖLÜMÜN SEKRETERİ MİSİNİZ?' DİYE SORULUYOR
Erkekler ve kadınların akademideki kıyafeti konusu gündeme gelince İpek, dış görünüş konusunda bilimde oluşan genel bir algı olduğunu, yalnızca kadınların değil erkeklerin de ne kadar dış görünüşüne dikkat ediyorsa o kadar bilime/araştırmalarına vakit ayırmadığının düşünüldüğünü söyledi.
Kadınların etek, makyaj, oje gibi unsurlardan uzak durmayınca erkekler tarafından ciddiye alınmayacağı konusunda yargıların olduğuna dikkat çeken İpek, akademide birçok kadının “Bölümün sekreteri misiniz” gibi sorularla karşı karşıya kaldığını aktardı. İpek, grup çalışmalarında yeme-içme, temizlik gibi görevlerin de genelde kadına yıkıldığını söyledi.
'KADIN ÜNİVERSİTESİ EŞİTSİZLİĞİ ARTIRIR'
Hükümetin gündeme getirdiği kadın üniversiteleri tartışmasına değinen İpek, tarihte bu sistemin eğitim hakkı verilmeyen kadınların örgütlenerek birbirlerini eğitebilmek için kurmuş olduğu bir sistem olduğuna dile getirdi. Kadın üniversitelerinde eğitim almış veya eğitim vermiş birçok tanınmış bilim kadını olduğunu belirten İpek, Japonya gibi cinsiyet eşitsizliğinin olduğu bir sistemden örnek alınmasının eşitsizliği artıracağını söyledi.
Kadınların “sosyal ve duygusal yaklaşımla hareket ettiği”, “rasyonal düşünemediği” gibi saçma yaklaşımların kadınların akademide bile kendini ispatlama ihtiyacı duymasına neden olduğunu belirten İpek, ispat ve kabul görmenin göreceli olduğunu ve insanların kendilerini kendilerine ispatlaması gerektiğini ifade etti.
Fotoğraf: Şeyda İpek (Evrensel)
İlgili haberler
Akademide taciz ve mobbing sürekli yaşanıyor
ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğunun düzenlediği ‘Akademide Kadın’ söyleşisinde üniversi...
Akademideki eşitsizliği bilim dünyasındaki kadınla...
ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümünden kadınlar, 8 Mart’a giderken akademideki eşitsizliğe bilim dünyası...
25 Kasım'a giderken genç kadınlar anlatıyor | İsta...
YTÜ öğrencisi Manolya Gezgin, Bursa Kadın Platformundan Funda Sancarbarlaz, Bandırma Ekmek ve Gül To...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.