Kayyımlarla kadınlar bir kez daha hedefte
Halkın iradesini gasbeden kayyımlar, kadın dernekleri, sığınmaevleri, şiddetle mücadele merkezlerini bir bir kapattı. 3. kayyım döneminde de değişmeyen kural kadınların haklarını hedefe koymak oluyor.

2016, 2019 ve son olarak 2024 yılında atanan kayyımlarla üçüncü kayyım dönemini yaşıyoruz. İçişleri Bakanlığı tarafından önce Hakkâri, ardından Esenyurt Belediyesi, sonra da Mardin, Batman ve Halfeti Belediyeleri ve son olarak da Dersim ve Ovacık Belediyelerine kayyım atandı. Halk iradesini hiçe sayan bu kayyım atamalarının birçok alanda doğrudan yıkıcı etkileri oluyor. Bu yıkıcı etkiden en çok da kadınlar etkileniyor. Zira hedef alınan kesimlerin başında geliyorlar. Önceki dönem kayyımların bıraktığı yıkım ve kadınlar için ‘icraat’ları da bunu doğruluyor.

Son yerel seçimlerin üstünden 8 ay gibi bir süre geçmişken, henüz belediyelerdeki tahribatlar giderilememiş ancak kadınlar için adımlar atılmaya başlanmıştı.

Örneğin; 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde kayyımdan geri alınan Mardin Büyükşehir Belediyesinde il sınırları içerisinde yaşayan 18-64 yaş aralığındaki ihtiyaç sahibi kadınlara, belediyeye ait toplu taşıma araçlarında kullanmak üzere ‘Jin Kart’ uygulaması hayata geçirilmişti. ‘Jin Kart’ uygulamasına erişen ihtiyaç sahibi kadınlar ücretsiz ulaşımdan faydalanabiliyordu.

Ancak Mardin Büyükşehir Belediyesine 4 Kasım’da kayyım olarak atanan Mardin Valisi Tuncay Akkoyun’un ilk icraatı kadınların haklarına saldırmak oldu. Akkoyun ‘Jin Kart’ uygulamasını ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne dair hazırlanan programları iptal etti.

Kayyımın kadınlar için ne demek olduğunu bu örnekler ve önceki dönem pratikleri bize anlatıyor. Önümüzdeki dönem açısından da kayyımların tekrar kadınları nasıl baskı, yasak, yoksulluk kıskacı altına alacağı tehlikesini de. Kayyımlar üç dönemde de ilk olarak kadınların kazanımlarını hedef almakta ortaklaşıyor.

2016’DAN BU YANA KAYYIMLARIN KADINLAR İÇİN ‘İCRAAT’LARI

2016’dan beri kayyımların ‘kadın politikalarıyla’ kapatılan kadın dernekleri, kadın sığınmaevleri, kadına yönelik şiddetle mücadele merkezleri ve daha birçok alan, hedefte. Kayyımların kadınlar için ‘icraat’larının birkaçına bakalım:

Batman’da Selis Kadın Dayanışma Merkezi kayyım tarafından kapatıldı.

Batman Belediyesi Kadın Politikalar Müdürlüğü, Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlandı.

Diyarbakır Silvan Belediyesi Meya Kadın Merkezi “Aile Destek Merkezine” dönüştürüldü.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen Kız Öğrenci Yurdu polis misafirhanesine çevrildi.

Cizre ve Silopi’de kapatılan kadın müdürlüklerine ait mekanlar AKP Kadın Kolları başkanlarına tahsis edildi ya da Kur’an ve dikiş kursuna dönüştürüldü.

Diyarbakır Hani’de Kadın Danışma Merkezi, pastacılık ve Kur’an kursuna dönüştürüldü.

Kapatılan birçok kurumun olanakları, Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın o dönem başkan yardımcılığını yürüttüğü KADEM ve iktidara yakın derneklere devredildi.

Mardin Belediyesine atanan kayyım tarafından göreve getirilen Kent AŞ müdürü hakkında, “Kadın çalışanlara cinsel taciz ve fuhuş karşılığı iş vaadi” suçundan dava açıldı.

2016 yılında Mardin Mazıdağı Belediyesine atanan kayyım, ikinci günde Rewşan Kadın Merkezini kapatıp ismini değiştirdi ve merkezi kütüphaneye çevirdi. Merkez, kütüphane olduğu söylenmesine rağmen üç yıl boyunca kapalı bırakıldı.

Van’da kadınlara hizmet veren 52 kurum kapatıldı. İlk kapattıkları yer, kadın sığınmaevleri oldu. Ayrıca belediye bünyesinde bulunan “Alo Şiddet Hattı” da kapatıldı.

Belediyelerin web sitelerindeki kadın çalışmaları silinerek, sadece din, çevre ve fen işleri hizmetlerine dair bilgilere yer verildi.

KADINLAR GASBA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELEDE

Bunların kadınlar üzerindeki etkisi büyük ve yıkıcı oldu. Birçok kadın merkezi ve dernek daha sonra yeniden açıldı. Ancak yine atanan kayyımlarla ya işlevsiz hale getirildi ya da tekrar kapatıldı. Yalnızca kapatılan kurumlar değil elbette bu yıkıcı etkiyi yaratan. Her alanda olduğu gibi kazanımlardan birkaçıydı bu kurumlar ve mücadelede birer araçtılar. Ancak kadınlar tüm bunlara karşı mücadele etmekten geri durmadı. Bu kazanımları elde ederken bildikleri yoldan gidip, birlikte mücadele ettiler ve ediyorlar. Kadınların yoksullukla, savaşla, derinleşen eşitsizliğe karşı mücadelesi her alanda sürüyor. Mahallede, fabrikada, sokaklarda, belediyelerde… Kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde yine bildikleri yoldan, kazanımları için, gasba karşı birlikte mücadele edecek ve alanlarda olacak.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül