İşte patronların hayalindeki esnek çalışma modeli
Dondurulmuş sebze ve meyve üretiminin yapıldığı Memur Gıda’da çalışan ve çoğunluğu kadın olan işçiler birkaç ay önce işe geldiklerinde “İş yok gidin” denilerek fabrikaya alınmadıklarını söyledi.
Bilecik’te bulunan Memur Gıda isimli fabrikada çalışan 59 işçi, iş olmaması gerekçesiyle onayları alınmadan ücretsiz izne çıkarıldı. Aylardır patronun ihtiyacı olduğu zamanlarda işe çağrılan işçiler, bazen günde 2-3 saat bazen ayda 7-8 gün çalıştırıldıklarını anlattı. Çalıştırıldıkları sürelerin karşılığı kadar ücret aldıklarını belirten işçiler, ücretlerin de düzensiz yattığını dile getirdi.
Dondurulmuş sebze ve meyve üretiminin yapıldığı Memur Gıda’da çalışan ve çoğunluğu kadın olan işçiler birkaç ay önce işe geldiklerinde “İş yok gidin” denilerek fabrikaya alınmadıklarını söyledi. Patronun onaylarını almadan kendilerini ücretsiz izne çıkardığını anlatan işçilerden biri, “Biz yıllarca eksi 18 derecede, ellerimiz parçalanarak çalıştık bu fabrikada. Bizi canları istediğinde çağırıyorlar çalışmaya, iş yoksa da gönderiyorlar. Ne bir kağıt ne bir belge veriyorlar. Gel diyorlar geliyoruz, git diyorlar gidiyoruz” dedi.
‘İKİ SAAT SONRA GÖNDERİLİYORDUK’
Geçen hafta fabrika önünde beklediklerini dile getiren işçi yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bazen işe geliyorduk, iki saat sonra gönderiliyorduk. Maaşlar zaten düzensiz, ne zaman ne yatıyor belli değil. Biz burada zaten çoluğumuz çocuğumuz için çalışıyoruz. Ama maaşlar düzgün olmayınca biz de zorlanıyoruz. İki aydır kirasını yatıramayan arkadaş var.” Fabrikada zor koşullarda çalıştıklarını belirten işçi, “Mesela fabrikada forklift çarpıyor kadına ama hastaneye gittiğinde ‘Evde düştüm’ dedirtiyorlar” diye konuştu.
Geçen hafta fabrikanın önünde bekledikleri gün polisin gelip kendilerini dağıtmak istediğini anlatan başka bir işçi de şunları söyledi: “Polise ‘Ben çocuklarım için buradayım kötü bir şey yapmıyorum’ deyince bana, ‘Sen çocuklarını düşünüyorsan burada durma, yoksa yarın çocukların memur olamaz, polis olamaz’ dedi. Biz hakkımızı istiyoruz diye niye çocuklarımız cezalandırılsın ben anlamıyorum. Polis öyle diyince korkan kadınlar da oldu tabii.”
‘PROMOSYONU GERİ İSTEDİLER’
2015’ten itibaren fabrikada çalıştığını söyleyen başka bir kadın işçi de “Hep giriş çıkış yapmışlar. Sürekli çalışıyor gibi görünmüyorum. Orada bile haklarımı kırpmak istiyorlar. Bu patron burada canı ne istiyorsa onu yapıyor. Bizim e-devlet şifrelerimizi bile aldılar. ‘Çalışmak istiyorsanız mecbur vereceksiniz’ dediler. Verdik biz de. Biz anlamıyoruz diye kafalarına göre her şeyi yapıyorlar. Ne anayasa ne kanun, burada bunların hukuku var. Mesela geçen yıl banka promosyonu yatırdılar hesaplarımıza, sonra bu parayı elden geri istediler. ‘Yanlışlıkla göndermişiz’ dediler, elden geri verdik parayı. Çalışma saatlerimiz de hiç belli değil. Gecemiz gündüzümüz yok. Ne zaman çağırsalar gidiyoruz. Elimize geçen de üç kuruş” diye konuştu.
‘BİZİ İNSAN YERİNE BİLE KOYMUYORLAR’
Annesinin de daha önce bu fabrikada çalıştığını belirten bir işçi de şunları söyledi: “Benim annem 2007’de kalp krizi geçirmiş bu fabrikada. Alıp hastanenin kapısında bırakmışlar annemi. Yanında bile kalmamışlar. Hemşireler annemin telefonunu karıştırıp abimi aramışlar da öyle haberimiz oldu. Bu fabrikada çalışanları insan yerine koymuyorlar. İş varsa çalış baskısı, iş yoksa git ne yaparsan yap. Bizi insan yerine bile koymuyorlar. Pazar günü bile çalıştırırlar iş varsa, sormuyorlar bile fazla mesaiye gelir misin diye. Geleceksin diyorlar geliyoruz. Fazla mesai ücretleri de düzgün ödenmiyor.”
Eşinin emekli olduğu halde çalıştığını vurgulayan bir işçi de “Ben de çalışıyorum. Üniversite öğrencisi çocuğum var. Bu yaşta hâlâ çalıştığımız halde geçinemiyoruz. Korkuyorum da bir yandan, buradan çıksam ne yapacağım diye. Başka yerde iş de bulamam bu yaştan sonra. Nasıl yaşarız ben de çalışmazsam? Zaten bu çaresizliğimizden yararlanıyorlar.”
ŞİKAYETE RAĞMEN DENETİM YAPILMIYOR
Yaşadıkları sorunların çözülmemesi üzerine işçilerin sendikalarında örgütlendiğini dile getiren DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Olcay Ozak, Memur Gıda’da yaşananların işçilerin çalıştığı ilkel koşulları ortaya koyduğunu belirtti. Patronların işçileri köle haline getirdiğini vurgulayan Ozak, “Maalesef Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da işçiler şikayetlerde bulunduğu halde denetim yapmıyor. İşçiler kendi kaderleri ile baş başa bırakılıyor. Buradaki süreci yakından takip edeceğiz. Gıda işçilerinin gasbedilen haklarının tamamını alabilmeleri için sendika olarak ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Gıda işçileri arasında düşük ücretlere karşı memnu...

Geçim sıkıntısının, sürekli artan enflasyonun gıda işçisi kadınlara nasıl yansıdığını, ek zam talepl...

Gıda işçisi kadınların 8 Mart talebi: Eşit işe eşi...

Gıda iş kolunda işçi kadınlar eşit işe eşit ücret istiyor. Tacizsiz, mobbingsiz bir çalışma ortamı v...

Bir ömür tarım işçiliğinde çalışan 3 kadın: 50 kil...

Tarım işçiliğine bir ömür vermiş olan 60, 65 ve 70 yaşındaki üç kadın bugün geçimlerini 50 kilo patl...