Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor) ve KONDA iş birliğiyle gerçekleştirilen “Gençlerin Politik Tercihleri Araştırması 2024” raporu yayınlandı. Araştırma, gençlerin oy eğilimleri, örgütlenmeye dair tutumları, toplumsal değişime olan yaklaşımları, sosyo-ekonomik düzlemde karşılaştıkları sorunlar gibi farklı temalardaki politik tercihlerini ve tutumlarını ele alıyor. Araştırmada genç kadınlara ilişkin veriler de dikkat çekiyor.

KADIN HAKLARI ANAYASAL GÜVENCEYE ALINMALI

Gençlerin Politik Tercihleri Araştırması’ndan genç kadınlara ilişkin öne çıkanlar şöyle:

◾ Türkiye’deki gençler cinsiyetten bağımsız olarak, kadınların siyasete katılımının önündeki en büyük engeli “ataerkil toplum yapısı” ve “erkek baskısı” olarak görüyor. Bunu takiben, gençlerin ikinci en büyük sebep olarak kadınlara daha az imkan verilmesini göstermesi, Türkiye’deki gençlerin, kadınların siyasal katılımının önündeki yapısal engellerin bilincinde olduğunu ve sorumluluğu kadınlara yükleyen bir yaklaşımı tercih etmediklerini gösteriyor.

◾ Ne eğitimde ne istihdamda (NEET) olan gençlerin büyük bir bölümünü genç kadınlar oluşturuyor. Ancak NEET gençlerin oy verme eğilimleri gibi politik tercihlerine bakıldığında ise diğer gençlik gruplarından çok farklılık gösteren eğilimlere sahip olmadığı görülüyor.

◾ Genç erkekler arasında Zafer Partisinin oy oranları artış gösterirken genç kadınlarda bu oranın yalnızca yüzde 2 oranında kalması, genç kadın ve erkeklerin milliyetçi politik çözümlere karşı bakışının farklılaştığını gösteriyor.

◾ Herhangi bir kuruluşa üye ya da gönüllü olmayan kadınların erkeklere nazaran daha fazla olduğunu görüyoruz. Kadınlar arasında öğrenci topluluklarına üyelik yüzde 13 oranla daha öne çıkarken erkeklerin siyasi parti ve gençlik kolları katılım oranının kadınların iki katı olduğunu görüyoruz. Bu durum kadınların siyasete katılımının önündeki engellerin bir sonucu olarak düşünülebilir. Öğrenci toplulukları siyasi partilere nazaran ataerkil yaklaşımın ve erkek çoğunluğun daha az olduğu ve kadınlar için kendilerini var etmenin ve ifade etmenin daha mümkün olduğu topluluklar olarak değerlendirilebilir.

◾ “Kadınların siyasete katılımının önündeki en büyük engel nedir?” sorusuna gelen yanıtlar cinsiyete bağlı olarak çok farklılaşıyor. Kadınların yüzde 42’si siyasete katılımları önündeki en büyük engel olarak ataerkil toplum düzenine işaret ediyor. Erkeklerin yüzde 7’si kadınların siyasete yeteneği olmadığını düşünürken bu oran kadınlarda yüzde 1’in altında kalıyor.

◾ Dini inancı olmayan gençler arasında kadınların siyasetin içinde olmasına en büyük engel ataerkil düzen diyenlerin oranı 50 iken, bu oran dinin tüm gereklerini tam yerine getirenlerde yüzde 13 olarak ölçülüyor. Kadınların siyasetle ilgilenmediğini ve kadınların siyasete yeteneğinin olmadığını düşünenlerin oranı da dinin tüm gereklerini tam yerine getirenlerde, diğer gruplara kıyasla daha fazla.

◾ “Sizce hangileri anayasal güvence altına alınmalıdır?” sorusuna, kadınların yüzde 87’si kadın haklarının anayasal güvenceye alınması gerektiği cevabını verirken erkeklerde bu cevabı verenlerin oranı yüzde 65. Bunun yanında erkekler gençlik haklarına daha çok vurgu yaparken, kadınlar LGBTİ haklarının anayasal güvencesi konusuna erkeklere göre daha olumlu yaklaşıyor.

◾ Yaş arttıkça evlenmeme sebebi olarak ekonomik sebepleri gösterenlerin oranı artarken henüz erken olduğunu düşünenlerin oranı azalıyor. 26-30 yaş arası gençlerin yüzde 37 gibi büyük bir bölümü, henüz doğru insanı bulamadığını söylüyor. 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül