Dicle Ekmek ve Gül Grubu olarak 8 Mart öncesi düzenlediğimiz kahvaltıda bir araya geldik. Etkinliğimizde yaşadığımız sorunlardan 8 Mart'ın tarihsel birikimine kadar birçok meseleyi ele alıp tartıştık.
8 Mart'ın bir takvim yaprağında beliren bir günden çok daha fazlası olduğunu biliyoruz. Bundan kaç sene önce kadın işçiler kendi talepleri için mücadele yürütürken fabrikada kilitli kaldıkları için çıkan yangında ölüme terk edildiler.
Bu etkinlikte aramızda yeni bulunan birçok arkadaşımız oldu. Hepsi sohbet esnasında söz aldı. İlk kez orada tanıştığımız arkadaşlar olmasına rağmen sanki herkes birbirini tanıyor ve çok samimiymiş gibi bir ortam içerisinde gerçekleşti etkinliğimiz.
Bugün bu buluşmada, 8 Mart'ın tarihsel birikimini de baz alıp konuştuk. Kimimiz okuldan, kimimiz çalıştığı yerden, kimimiz işlerimizi erteleyip geldik. Çoğunluğu çalışan arkadaşlarımız oluşturuyor, öyle ki kimi yine gününü ayarlayıp izin alamadı, kimi mesaisi geç bittiği için yetişemedi, kimi etkinlik biter bitmez koşarak mesaisine yetişmeye çalıştı…
Bu etkinlikte aramızda yeni bulunan birçok arkadaşımız oldu. Hepsi sohbet esnasında söz aldı. İlk kez orada tanıştığımız arkadaşlar da olmasına rağmen çok samimi bir ortamda gerçekleşti etkinliğimiz.
Yedik, içtik sohbet ettik, şarkılar çalındı. Her eylem değişiyordu ama yüzümüzdeki o gülümse hiç değişmedi etkinlik boyunca. Herkes şu konuda hem fikirdi: Ne kadar kıymetli ve güzel bir ortamda bulunduğumuz dile getiriliyordu sürekli olarak…Daha etkinlik bitmeden yeni etkinlik tarihleri soruluyor, fikirler ortaya atılıyordu. Öyle ki bu fikirlerden de bir atölye oluşturma kararı alındı. Herkesin böylesi kendilerini rahatça ifade edebilecekleri, yaşadıkları karşısında neler yapabileceğini konuşabileceği alanlara ne kadar ihtiyacımız olduğu göz ardı edilemez bir şeydi.
Gelen yeni arkadaşlardan biri etkinliğin sonuna doğru ne kadar çekinerek ve önyargılı bir şekilde geldiğini bunların ne kadar gereksiz olduğunu fark ettiğinden bahsetti. Önyargılarını yıkabildiysek ne mutlu bize.
Bir de grubumuzu bilip, dergiyi takip eden ama etkinliklere hiç gelmeyen arkadaşların bu etkinliğe gelmesi de bize önemli şeyler gösteriyordu: Bugün hiç olmadığı kadar belki baskı ve yasaklarla karşı karşıya kalıyoruz. Kadınlara karşı yaratılan ayrı bir korku iklimi söz konusu iken böylesi bir zamanda çağrılarımıza daha çok yanıt alabilmemiz de yine genç kadınların yaratılan bu korku iklimine karşı sinmediğini aksine daha çok mücadele saflarında en ön sıralarda olduklarını görmek mümkün.
Etkinlikte olumsuz pek çok konu tartışılırken de bu böyleydi; kazanılmış haklarımıza dönük saldırılar, bugün geçimini sağlamakta zorlanan arkadaşlarımız, işçi kadınların yaşadıkları, mobbingler hiçbiri umutsuzca tartışılmadı. Tek başımıza değil birlikteliğimizle, birbirimize güç katarak, buluşmadan biriktirdiklerimiz ile 8 Mart için gün saymak üzere oradan umutlu ve daha dirençli ayrıldık.
Fotoğraflar: Dicle Ekmek ve Gül Grubu
İlgili haberler
Dicle Ekmek ve Gül buluşması: Taleplerimizde ısrar...
Diyarbakır’da Dicle Ekmek ve Gül okurları bir araya gelerek şiddete karşı mücadeleyi ve haklarını ko...
Diyarbakır'da kayıt dışı çalışan kadın sayısı kent...
DTSO Kadın Meclisi Sözcüsü Berekatoğlu, Diyarbakır'da kayıt dışı çalışan kadın sayısının kent nüfusu...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.