Raporun sunumunu Özgür Genç gerçekleştirdi. Çalışma kapsamında 42 kadının görüşlerini kayıt altına aldıklarını toplamda 60 kadının görüşlerinin rapora yansıtıldığını belirtti. Çalışmanın Malatya, Hatay ve Maraş’ta yapıldığını ifade eden Genç, depremden etkilenen kentlerde yaşayan kadınların çalışma koşullarının ise raporlara genellikle yansımadığını söyledi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

‘ASGARİ ÜCRETİN ALTI DAHİ NORM OLMUŞ’

Raporda öne çıkanlar şu şekilde: Görüşülen kadınların büyük bir kısmının sigortasının olmadığını, tarım işçilerinin yanı sıra bazı fabrikalarda dahi kadınların sigortasız çalıştırıldığı kaydedildi. Kadın istihdamının en çok düştüğü üç ilin Maraş, Malatya ve Hatay olduğu, deprem bölgesinde kadınların büyük bir kısmının asgari ücretin altında ücret aldığı ifade edildi. Asgari ücretin deprem illerinde kadınlar için alınabilecek en yüksek ücret olduğu, bölgede asgari ücretin altında ücretlerin bile norm hâline gelmiş olduğu, bu durumun beyaz yakalı kadınlar için de geçerli olduğu vurgulandı.
Bölgede sendikalaşmanın eskisinden de zor hâle geldiği, kadınların pek çok tehdit ve baskıyla karşı karşıya olduğu vurgulandı. Bölgede “kadın yevmiyesi” şeklinde bir ücretin ortaya çıktığı, bu şekilde eşit işlerdeki ücretlerdeki makasın daha da açıldığı aktarıldı. Depremin ardından geniş ailelerle yaşamanın bakım yükünü de artırdığı ifade edilerek, okulların genel anlamıyla konteyner kente uzak olduğu, ulaşımın pahalı ve düzensiz olduğu, servislerin ücretli olduğu, okulda yemek verilmediği eklendi. Kadın sığınma evlerinin de oldukça yetersiz olduğu, gizliliğin ise kalmadığı ifade edildi.

KADINLAR KAMU ELİYLE GÜVENCESİZLEŞTİRİLİYOR

Raporda depremin ardından gelen mülksüzleşmeye de dikkat çekildi. Özellikle Hatay’da pek çok bahçedeki ağaçların TOKİ yapma bahanesiyle kesildiği aktarıldı. Bölgede neredeyse hiç kreş mevcut olmadığı söylenerek, bölgede kadın istihdamının bir kısmının İŞKUR tarafından sağlandığı vurgulandı. Toplum yararına programla (TYP) kadınların 6 aylık sürelerle işe alındığı, bunun kamu yoluyla güvencesizleştirme olduğunun altı çizildi. Kadınların yaşadığı bir başka problemin ise hayatını kaybeden eşlerinin ölümünü belgeleyemediklerinden dolayı emekli maaşını alamamak olduğu belirtildi.

Manşet fotoğraf: Ekmek ve Gül (Arşiv)