DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, göçmen ve mülteci kadınların yaşadığı şiddeti ve kamu kurumlarının bu şiddeti nasıl pekiştirdiğine dair İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması üzerine yazılı soru önergesi verdi.
Konukçu, göçmen ve mültecilerin temel hak ve özgürlüklerinin garanti altına alınmadığını ve ayrımcılığın doğrudan yetkililer ve bazı siyasi partiler tarafından örgütlendiğini ifade ederek “Göçmen, mülteci/sığınmacı kadınların yaşamış oldukları şiddet kadınlara yönelik şiddetin en ağır biçimlerinden birisi olarak başlı başına bir yaşam hakkı ve insan hakları ihlali olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir” dedi.
Emani Al-Rahmun’un cinsel saldırıya uğradıktan sonra 10 aylık bebeğiyle öldürülmesini, Nadira Kadirova’nın AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli şekilde ölü bulunduğunu ve Mecidiyeköy’deki metro istasyonunda polislerin mülteci bir kadının giysilerini çıkartarak gözaltına aldığını hatırlatan Konukçu, birçok mülteci ve göçmen kadının fuhuşa zorlandığını ve zorla evlendirildiğini vurguladı.
Şiddete uğrayan göçmen ve mülteci kadın ve kız çocuklarının anadilde hizmete erişemediği için adalete erişimde zorlandıklarına, yoksulluk ve güvencesizlikle iş yerinde yaşadıkları şiddete, istismara karşı mücadele etmede zorlandıklarına ve düşük ücretle, kayıtsız çalıştırıldıklarına değinen Konukçu, “Şiddete maruz kalan göçmen ve mülteci kadınlar ŞÖNİM’e sığınak desteği almak üzere ulaştıklarında önce kimlik edinmeleri gerektiği söylenerek İl Göç İdarelerine yönlendirilmektedirler. Kayıtlı kadınlar, erkek şiddeti riskinin yüksek olduğu kayıtlı oldukları yerleşim yerinde sığınağa başvurmaya zorlanmaktadır. Kadınlar ya destek hizmetlerine hiç başvurmamakta ya da destek hizmetleri önündeki engeller şiddet ortamına geri dönerek şiddet uygulayanla yaşamaya devam etmelerine neden olmaktadır” dedi. Konukçu özellikle son süreçte şiddet gördüğü için kolluk kuvvetlerine başvurduklarında Geri Gönderme Merkezleri’ne (GGM) gönderildiklerini ve keyfi bir şekilde burada tutulduklarını ya da geri gönderildiklerini belirtti. GGM’ye gönderilme ihtimalinin göçmen kadınları yaşadıkları şiddeti bildirmekten alıkoyduğunu ifade eden Konukçu, “ Çünkü kadınlar genellikle GGM’lerde işkence ve kötü muamele görmekte, hukuki desteğe erişememekte ve görevlilerin ayrımcılığına ve şiddetine maruz kalmaktadırlar. Kayıtsız göçmen kadınların sağlık hizmetlerine erişememesi de en sık yaşanan sorunlardan biridir” dedi.
GÖÇMEN KADINLARIN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
Konukçu bu bağlamda Ali Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:
1- 2020-2024 tarihleri arasında kaç göçmen/mülteci/sığınmacı kadın maruz kaldığı erkek şiddeti nedeniyle şikâyette bulunmuştur?
2- 2020-2024 tarihleri aralığında şiddetten korunmak amacıyla 6284 sayılı Kanun kapsamında koruyucu ve önleyici tedbirlere başvuran göçmen/mülteci/sığınmacı kadın sayısı kaçtır?
3- 6284 sayılı Kanun kapsamında göçmen/mülteci/sığınmacı kadınlar hangi tedbirlere başvurmuşlardır ve kaç kadın başvurduğu tedbir kararlarına ne kadar süreyle erişebilmiştir?
4- ŞÖNİM tarafından izlemesi yapılan göçmen, mülteci/sığınmacı kadın sayısı kaçtır?
5- 2020-2024 tarihleri arasında göçmen kadınlara uyguladıkları ayrımcı veya ihmalkar davranışlar nedeniyle kamu görevlilerine yönelik yürütülen soruşturmaların sayısı nedir ve soruşturmalar nasıl sonuçlanmıştır?
6- Bakanlığınızın şiddete maruz kalan göçmen, mülteci, sığınmacı kadınlar ve çocuklar için ayrı bir düzenleme yapılması ve bu kişilerin korunmasını ve desteklenmesi sağlayacak değişikliklerin hayata geçirilmesini sağlayacak herhangi bir çalışması bulunmakta mıdır?
7- Özellikle kayıtsız kadınları da kapsayacak şekilde kadınların uğradıkları şiddet ve ayrımcılık durumunda şikâyet edebilmelerini kolaylaştıracak mekanizmalar geliştirilmesine yönelik Bakanlığınızca herhangi bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?
8- Bakanlığınızca ilgili belediye ve kurumlarla koordineli olacak bir şekilde şiddete ve ayrımcılığa uğrayan kayıtlı ya da kayıtsız mülteci, göçmen ve sığınmacı kadınlar ve çocukların sığınaklara kabulünün hızlı bir şekilde, herhangi bir ayrımcılık (göçmen kadınlara, trans kadınlara vb.) yapılmaksızın uygulanmasına yönelik tedbirler alınmasına yönelik bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?
9- Bakanlığınızca mülteci, göçmen/sığınmacı kadınlara yönelik olarak şiddetle mücadele destek mekanizmalarında her dilde nitelikli ve hızlı çevirmen desteği sağlanmasına yönelik bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?
10- Bakanlığınızca baroların adli yardım birimlerinde göçmen kadınlara yönelik uzun vadeli nitelikli ve ücretsiz hukuki destek verilmesi, hukuki desteklerin kadınların kalıcı hak kaybı yaşamasına sebep olabilecek kadına yönelik şiddet, medeni kanun (boşanma, evlenme, nafaka, velayet v.b.) gibi konuları da kapsayacak şekilde Adalet Bakanlığı ile koordineli bir şekilde çalışma yapması düşünülmekte midir?
11- Türkiye’de şiddete maruz kalan kayıtlı kayıtsız göçmen, mülteci ve sığınmacı kadınların ücretsiz olarak nitelikli sağlık hizmetlerine eşit biçimde erişebilmesinin sağlanması için Sağlık Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?
12- Göçmen/mülteci ve kayıtsız kadınların, maruz kaldıkları şiddet nedeniyle şikâyet başvurusu yaptığında Geri Gönderme Merkezleri’ne gönderilmeleri, kadınları şiddeti bildirmemeye teşvik ettiğinden kadınların şiddetten uzaklaşma haklarını ihlal etmekte ve can güvenliklerini tehlikeye sokmaktadır. Bu uygulamanın ortadan kaldırılmasına yönelik bir çalışma yapılması planlanmakta mıdır?
13- Göçmen, mülteci ve sığınmacı kadınların Geri Gönderme Merkezlerinde yaşamış oldukları hak gaspları ve şiddet bilginiz dahilinde midir? Bilginiz dahilinde ise Bakanlığınızca buralarda yaşanan hak ihlallerine yönelik ne gibi önlemler alınmıştır?
14- Yaşanan kötü muamele, ayrımcılık, şiddet ve cinsel istismar olaylarına yönelik olarak 2020-2024 tarihleri arasında Geri Gönderme Merkezlerinde görevli kaç görevli hakkında idari ve cezai işlem yapılmıştır?
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Tacize uğrayan göçmen kadın hakkında sınır dışı ka...
Devlet tacize uğrayan göçmen kadını korumamakla kalmadı, hakkında sınır dışı kararı çıkarttı.
24 yaşındaki göçmen kadın iş cinayetinde öldü
Diyarbakır'da bir fabrikada çalışan 24 yaşındaki Hasne El Asada, tavuk yemi üretim makinesine boynun...
‘Göçmen öğrenciler yalnız değildir’
‘Geçen duruşmada, ‘Karabük’te ırkçılık vardır-yoktur’ tartışmasına Karabüklü faşistler nokta koydula...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.