Çocuklar ‘Çocuklara verilmez’ denilen kimyasallarla çalıştırılıyorlar!
Çocuk işçiliğinin boyutlarını en gerçekçi haliyle gösteren bir fotoğraf: Üzerinde “çocuklara verilemez” yazan kimyasal malzemeyi çocuklar tüm gün soluyor!

Yurt içi piyasanın yanı sıra yurt dışında tanınmış markalar için yapılan ayakkabı üretiminde kimyasallarla zehirlenen çocukların emeği var. Bu çocuklardan Abdo ile Adana’da Büyük Saat civarında bir saya atölyesinde karşılaştık. O gün Abdo, üzerinde “Never say it’s a schoolday” (Bana sakın “Bugün okul günü” deme) yazan bir tişörtle çalışıyordu. Bu tişörtü tasarlayanlar belli ki okulu sıkıcı bulduğu için gitmek istemeyen çocukların sabah mahmurluğunu, belki biraz da çocukça şımarıklığını anlatmak istemişler. Ama Abdo istese de okula gidemiyor ve İngilizce bilmediği için tişörtteki yazının anlamını bilmiyor. Abdo’nun Türkçe bilmediği için anlamını bilmediği bir başka yazı daha vardı. Her gün temas ettiği, o gün de kullandığı yapıştırıcı maddenin tenekesi üzerinde “Dikkat, solventli yapıştırıcılar. Sağlığa zararlıdır. Çocuklara satılamaz, verilemez” yazısı...

‘ÇOCUKLAR KİMYASAL MADDEYE TEMAS EDEREK VE ONLARI SOLUYARAK ÇALIŞIYOR’
Türkiye genelinde küçük aile işletmeleri olarak gelişen ayakkabı atölyelerinde ve onlara bağlı küçük saya atölyelerinde çok sayıda çocuk da geleceğin saya işçileri olmak ve ailelerinin geçimi için çalışıyor. Deriyi dikerek ve yapıştırarak ayakkabının modelini vermekle ilgili olan saya işçiliği otomasyondan ziyade el emeği gerektiren bir meslek. Ayakkabıya model verilirken, işin bir bölümünü dikiş, önemli bir bölümünü de yapıştırma işlemleri oluşturuyor. Çocuklar yetişkin saya işçileri ile birlikte, çoğu yeterli havalandırmaya sahip olmayan atölyelerde yapıştırmada kullanılan solvent bazlı kimyasallar soluyarak ve onlarla temas ederek çalışıyor.

BİRİ MADDİ ZORLUKTAN, BİRİ DİL BİLMEDİĞİNDEN OKULU BIRAKMIŞ
Saya işinde çalışan çocukların büyük bölümü artık mülteci ailelerin çocuklarından oluşuyor. Adana’da Büyük Saat civarındaki atölyelerde çalışan Abdo (12) ve Cemil (11) bu çocuklardan ikisi. Okulu bıraktırmak zorunda bırakan iki ana neden var. Biri ailenin yaşadığı maddi zorluklar, diğeri dil bariyeri. İki çocuk haftada 150’şer liraya günde 12 saat çalışıyor. Okulda olması gerekirken atölyede çalışan Abdo’nun tişörtünde “Never say it’s a schoolday” (Bana sakın “Bugün okul günü” deme) yazısı bulunuyor. Ancak tişörtte yazanın aksine, Abdo okula gidemediği için zaten böyle bir cümleyi kuramıyor.

ABDO OKULU NEDEN SEVMİYOR?
Abdo Arapça eğitimin verildiği geçici eğitim merkezleri kapatıldıktan sonra hiç Türkçe bilmediği için devlet okulunda başarılı olamamış. O yüzden “Okulu sevmiyorum” diyor. Okula gitmek istemiyor. Abdo’nun komşusu olan bir işçi, babasının onun çalışmasına ihtiyacı olmadığını, okutmak istediğini söylüyor. Biri anaokulunda, iki kardeşi okula gidiyormuş ama büyük olanı da Abdo gibi dil konusunda zorluk çekiyormuş.

KENDİSİNE 10 LİRA AYIRIP KAZANDIĞI PARAYI AİLESİNE VERİYOR
Cemil ise maddi imkansızlıklardan okulu bırakmış. “Bir kavga ettim bıraktım” diye kestirip atıyor ama ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda. Aldığı paradan hafta sonu 10 lira, hafta içi günlük 2-3 lira harçlık alıp parayı babasına veriyor. Babası sigara satıyor, abisi kendisi gibi saya işçisi, kardeşi okula gidiyor. Kardeşinin okuması için çalışan Cemil’in, gelecekle ilgili çok fazla hayali yok. Saya işçisi olmak istiyor.

İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: Çocuk işçiler günlük 20 liraya çalı...

Mülteciler genelde haftalık usulü ve sigortasız çalışıyor. İşçilerin ücretleri yaşları, tecrübeleri...

GÜNÜN RAKAMI: Suriyeli mülteci kadınların yüzde 38...

2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre, Türkiye’deki Suriyeli mülteci kadınların yüzde 38’i...

GÜNÜN DİKKATİ: 7,2 milyon çocuk özgür değil

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre 7,2 milyon çocuk özgür değil. Özgürlüğünden mahrum bırakıla...