Cemaatler istedi, RTÜK ‘Kızıl Goncalar’a ceza verdi: ‘Amasız fakatsız sansüre hayır’
RTÜK, Tarikatların hedefindeki "Kızıl Goncalar" dizisine de 2 kez program durdurma cezası verdi. Devam eden sansür sürecini Yönetmen Ahu Öztürk ve Dr. Öğr. Üyesi Selin Kiraz Demir ile konuştuk.

Basın meslek örgütleri tarafından “iktidarın sopası” olarak nitelenen Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) yerel seçimler öncesi, iktidar çizgisinde yayın yapmayan televizyon kanallarını cezaya boğdu. Fox TV, Halk TV, SZC, Tele 1 ve KRT’ye ağır cezalar verildi. Halk TV’ye “Halk Meydanı” programında İrfan Değirmenci “LGBTİ bireyleri övdüğü” gerekçesiyle “milli ve manevi değerlere aykırılıktan 2 kez yüzde 3 para cezası verildi. Öte yandan tarikatların hedefindeki “Kızıl Goncalar” dizisine de yüzde 3 para ve 2 kez program durdurma cezası verildi. Cezalar farklı kesimler tarafından tepki topladı.

RTÜK yaptırımları ve devam eden sansür sürecini Amasya Üniversitesi Gazetecilik ve Habercilik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Selin Kiraz Demir ve Yönetmen Ahu Öztürk ile konuştuk.

KISITLAMALAR OTOSANSÜRE SÜRÜKLÜYOR

Toz Bezi filminin yönetmeni ve yazar Ahu Öztürk, “Sansürler hayatımızın her alanına o kadar işlemiş durumda ki, bir bakıyoruz kendimize otosansür uygulamaya başlamışız” diyerek sansürlerin artmasına ilişkin konuştu: “Mütemadiyen sansür sürecini görür ve yaşar olduk. Bu da toplumumuzun ‘dilsizleştirilmesini’, kendi sesimizi kısmaya başladığımız bir tabloyu ortaya koyuyor. Tesadüf değil yaşadıklarımız. Zaten uzun süredir din ve devletin kurumlarda iç içe geçmesinden yaşayacaklarımız belliydi.”

Otosansür meselesini tarif eden Öztürk, “Büyük yapım şirketleri bir yana dursun benim bir film çekmem için ekonomik olarak Bakanlıktan para almam lazım, yurt dışı fonu almam için bile Bakanlığın bana belli bir miktar ödeme yapması lazım. Şimdi bunun kendisi zaten düne göre daha küçük sahneleri çekmeye itiyor. Öte yandan siyasi olarak ya fon alamazsın ve filmi çekemezsin veya çektikten sonra yaşadığımız örnekler gibi hapis cezası alırsın. Bunun kendisi bile o kadar kısıtlayıcı ki sen bir bakıyorsun kendini sansürlemeye başlıyorsun. Yani ‘yine sözümü söyleyeyim ama nasıl söylesem de sansüre takılmasam’ derdine düşüyorsun” dedi.

Fotoğraf: İMDB

SANSÜRE NET BİR ŞEKİLDE HAYIR DEMEMİZ LAZIM

Geçtiğimiz aylarda Antalya Film Festivali’nde gerçekleşen sansürlere dikkat çeken Öztürk şunları söyledi: “2014’te de benzeri bir mesele yaşayıp festivalden çekilmiştik bu sene de yine sansür yüzünden festivalden çekildik. Bu şunu gösteriyor ki sansüre net bir şekilde hayır demek lazım. Amasız fakatsız hayır demekten başka şansımız yok. Çünkü hayır demeyince bunun sonu gelmez.”

SENARYODA İSTİKRAR ÖNEMLİ
Kızıl Goncalar dizisine ilişkin uygulanan kısıtlamaya ilişkin “Dizi ve filmlerde temsil meselesini aşan ve yol kateden bir yerde durmuyoruz. Özellikle dizi ve filmlerin toplumun yaşantısında etkisi olduğu da bir gerçek” diyen Dr. Öğr. Üyesi Selin Kiraz Demir ise şunları söyledi: “Sosyal medyada özellikle çeşitli toplumsal meseleleri odağına alan diziler ve yapımlar ilgi odağı oluyor ve paylaşılıyor. Toplumsal meseleleri konu alan dizilerin gündeme gelmesi olumlu bir gelişme olsa da RTÜK veya başkaca nedenlerden dolayı senaryolarda istikrarı göremiyoruz. Mesela Kızılcık Şerbeti dizisinde de iki farklı görüşten ailenin birbirine karşı ön yargılarını ve toplumsal yaşantılarını görmüştük ancak süreç içerisinde yapımın içeriği değişti ve çok eleştirebileceğimiz kadın temsillerine dönüştü. Toplumsal meselelere odaklanan dizilerin bir çözüm yolunun göstermesi de önemli. Ki bu Türkiye’deki dizi sektöründe çok mümkün görünmüyor.”
DOĞRUYU GÖSTERMEKTEN VAZGEÇMEMELİYİZ
Artan sansürlerin bir yandan akademide öğrencilerin üzerinde yaratabileceği etkiye dikkat çeken Demir, “İçinde bulunduğumuz dönem zor bir dönem. Özellikle kısıtlamalar ve sansürün toplumsal yaşamın her yerine sirayet ettiğini görüyoruz. Yapımlar ve akademi de bundan farklı bir yerde durmuyor. Ama tüm bunlara rağmen biz öğrencilerimize haberlerde veya kurmaca yapımlarda kimsenin hak ve özgürlüklerine hakaret etmeden doğru bir çizgide ilerlemelerini öğretmekte ısrarcıyız. Bu kısıtlamalara rağmen doğruyu göstermekten vazgeçmemek önemli bir yerde duruyor” dedi.

Fotoğraf: Kızıl Goncalar dizisi tanıtım fotoğrafı

İlgili haberler
Kadınlar Dünyası’nın Kürt Kalemi: Mes’adet Bedirxa...

'Kadınlar Dünyası kapılarını Kürt kadınları için de aralayan bir dergi. Dergide yazan bu kadınların...

İnşallah Erkek Olur Ama…|‘Bu kadar çaresiz olmam h...

İnşallah Erkek Olur filmi, bir kadının erkek çocuğu olmaması üzerinden yaşadığı eşitsizliğe karşı ko...

Gerçek ve tarihsel kurgunun sarsıcı sonucu: Hepimi...

Amerikalı yazar Karen Joy Fowler, Türkçe’de yayınlanan ikinci kitabı Hepimiz Tamamen Kendimizi Kaybe...