Geçtiğimiz yıl, ülkenin dört bir yanından kadınların örgütleyicisi olduğu 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek kampanyası geçtiğimiz bahar döneminde karşılık bulmuş, okul öncesi eğitimde 1 öğün yemek devlet tarafından karşılanmıştı. Ancak kısa bir süre sonra deprem bahane edilerek, okul öncesi öğrencilerin yararlandığı 1 öğün yemek uygulaması kaldırılmış, sadece deprem bölgesiyle sınırlı tutulacağı belirtilmişti. Bunun üzerine kadınlar, dergimizin de çağrısıyla, eğitimin her kademesinde 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek için imzalar toplamaya devam etmiş ve bütçe görüşmelerinde binlerce imza yayın kurulu üyemiz ve EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca tarafından Milli Eğitim Bakanına verilmişti. Ancak bakan, imzaların teslim edilmesini ve bunun kaydının alınmasını şov olarak nitelendirmişti. Bakanın şov olarak nitelendirdiği 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek talebi, bugün milyonlarca ebeveyn ve çocuk için en acil taleplerden biri olmaya devam ediyor. Ve kadınlar, bu hak için mücadele etmeyi sürdürüyor. Nejla Göçer ise 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek için hukuki süreç başlatmış bir veli. Biri ilk okulda, biri ana sınıfında olmak üzere iki çocuğu olan Göçer, neredeyse her velinin yaşadığı sorunları ve neden dava açtığını anlatıyor.
'DEVLET BİR TANE SÜT VEREMİYOR MU?'
Geçen sene okulların kapanmasına bir iki ay kala 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek kampanyasını uyguladıklarını ve bütün velilerden 'beslenmeye ne konulacak?' yükünün kalktığını belirten Göçer, bu uygulamanın kalkmasıyla velilerden çok tepki geldiğini söylüyor. Ekonomik anlamda oldukça zorlandıklarını belirten Göçer, uygulamanın kalkmasıyla kıt kanaat geçinirken bir de çocukların beslenme çantalarını düşünmek zorunda kaldığını belirtiyor. Göçer, "Konuştuğum veliler ve Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine gelen kadınlar, ilk başta rahatladıklarını ama şu an o daha da çok zorlandıklarını söylüyorlar. Çocuklara evden en fazla tost, simit, kek bunlar koyabiliyoruz, bunlar zaten sağlıklı değil. Çocukların okulda yemek listeleri var ama çocukların hepsi aynı şartlarda değil. Kimisi muz, ceviz, badem, kivi koysa diğer çocukların gözü onda kalıyor. Koyabilecek gücümüz olsa bile vicdan yapıyoruz koyamıyoruz başka çocukları düşündüğümüz için." diyor. Okulda bir veli grubu olduğundan söz ediyor Göçer ve buradaki velilerin de aynı şekilde düşündüğünü söylüyor, "Burada bütün kadınlar adına konuşuyorum. Bu büyüme çağında olan çocukların sıcak çorbalarını içmeleri gerekiyor. Devlet ise bir süt bile veremiyor mu?".
BU DAVA REDDEDİLSE BİLE YENİSİ AÇILIR
1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek talep ederken altını çizerek 'sağlıklı' yemek istediklerini, bu nedenden dolayı da beslenme çantası almadıklarını dile getiren Göçer, "Öğretmen bile siz niye beslenme çantası aldınız boşu boşuna dediler. Hazırlıksız yakalandık hepimiz. Komşumun 3 tane çocuğu var. 2 çocuğu okula gidiyor. Beslenme koyamıyor." diyor. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde de sıklıkla konuştuklarını dile getiren Göçer dernekte 1 öğün yemek için yaptıkları faaliyetlerden ve açtığı davadan bahsediyor, "Başta imza kampanyaları başlattık. Basın açıklamaları düzenledik. Toplantılar yaptık. Bütün kadınlar emek verdi. Ama reddettikleri için de ben bu davayı açmak istedim. Tuzluçayır Kadınları Dayanışma derneğinde de açılan bir dava reddedildi. Bunun reddediliyor olması da bizleri çok üzdü. Ana sınıfı öğrencilerine bir süt bile dağıtılamıyorsa ne diyeyim ki? İlkokul, ortaokul hatta lise öğrencilerine bile verilmesi gerekiyor. Bunu da reddederlerse bir kez daha dava açacağım.". İlk okula giden çocuğu için beslenme hazırladığını ancak bunun da sağlıklı olmadığını belirten Göçer, kantin fiyatlarının da oldukça pahalı olduğunu ve yemeklerin de sağlıksız olduğunu belirtirken her çocuğun bunu da karşılayamayacağını söylüyor. Bugün kendisinin açtığı dava reddedilse bile yarın başka bir velinin bu davayı tekrardan açacağını söyleyen Göçer; tepkilerin giderek büyüdüğünü, hem bu talep üzerine mücadele etmeye devam edeceklerini, hem de çocuklarının haklarının verilmesini istediklerini belirtiyor.
MEB ÖNCE ÖVÜNDÜ SONRA KALDIRDI
Avukat Heval Yıldız Karasu, ülke genelinde kadınlar ve velilerin mücadelesi sonucunda bir öğün beslenme uygulamasının, 2023 yılı Şubat ayında okul öncesi ve taşımalı eğitim kurumlarında başlatıldığını, 2023-2024 Eğitim - Öğretim yılı başlangıcında uygulamanın tüm ülkeye ve okullara yayılması beklenirken, MEB uygulamayı sadece deprem bölgesiyle sınırladığını açıkladığını, bu sınırlamayı kabul etmeyen veliler adına açtıkları davada devletin depremzedelerin mağduriyetlerini gidermesinin asli görevi olduğunu ancak bu görevini yapmasının, başka görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmemesine dayanak oluşturamayacağını vurguladıklarını ifade ediyor.
Uygulamanın sadece okul öncesi ve taşımalı eğitim kurumlarında değil tüm okullarda başlatılması için açılan bir önceki davada, MEB tarafından mahkemeye sunulan cevaplarda, eğitim çağındaki çocukların beslenme sorununun farkında olunduğundan ve uygulamanın tüm okullara yayılma hedeflerinden bahsedilmişti. Hatta MEB kurumsal web sayfasında, "Hâlihazırda eğitim öğretim yılının başında 1,5 milyon olan ücretsiz yemekten faydalanan öğrenci sayısını, önce 1,8 milyona çıkardık. Şimdi de bu sayıyı eğitim öğretim yılının ikinci yarısından itibaren 5 milyona çıkarmak için çalışacağız. Böylece eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması konusunda somut bir adım daha atmış olacağız." açıklaması yaptığını söyleyen Karasu, "Ancak bu eğitim yılının başında sessiz sedasız uygulamadan vazgeçilmeye ve deprem bölgesi mağduriyeti üzerinden manipülasyon yapılmaya çalışılması üzerine veliler tekrar dava açmak ve MEB'e görevini hatırlatmak zorunda kalmıştır. Zira bu talep, ülkemizde yaşayan kadın ve veliler için çok can yakıcı bir taleptir. Çünkü ülkemizde çoğu ailenin geliri asgari ücret düzeyindedir ve aileler çocuklarının beslenme ve okul masraflarını karşılayamamaktadır. Dolayısıyla okul çağındaki çocukların neredeyse tamamı beslenme sorunu yaşamaktadır. Uygulamanın tüm ülkeye ve tüm okullara yayılması gerekirken değişiklik adı altında yapılan bu daraltma / sınırlamanın kaldırılması için dava açmamız gerekmiştir." diyor.
VAKIFLARA DEĞİL BESLENMEYE BÜTÇE
Her çocuğun Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle belirlenen maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının ailelerin gelir eşitsizliği nedeniyle yoksul aile çocuklarında ciddi olarak tehdit altında olduğunu belirten Karasu, Türkiye' nin imzacısı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca taraf devletlerin her konuda çocuğun yararını gözetmek zorunda olduğunun altını çiziyor., "Anayasanın 10. maddesi ve 42. maddesi kapsamında, eğitim hakkının ebeveynlerin mali durumlarından bağımsız olarak tüm çocuklar için eşit bir hak olarak kullanılabilmesi, her düzeyde ve öncelikle zorunlu temel eğitim sürecinde parasız eğitimin sağlanması ile mümkün olabilir." diyen Karasu, BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 28. maddesi kapsamında eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla taraf devletlerin öncelikle ilköğretim düzeyinde herkes için zorunlu ve parasız eğitimi sağlama yükümlülüğü olduğunu ve Avrupa Sosyal Haklar komitesince belirlenen “sosyal yardım hakkı, yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı korunma hakkı” gereğince de eğitim sürecinde çocukların sağlıklı ve yeterli gıdaya erişiminin devlet tarafından sağlanması zorunluluğunu hatırlatarak, parasız eğitim hakkının aynı zamanda ve öncelikle parasız beslenme hakkının sağlanmasını gerektirdiğini ifade ediyor. Çocukların beslenme hakkının sadece ebeveynlerin sorumluluğuna terkedilemeyeceğini, eğitimden sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığının da bu sorunu çözmekten de doğrudan sorumlu olduğunu ifade eden Karasu, "MEB'in mevcut bütçesinin, çocuklara zarar verdiğini gösterir pek çok örnek yaşanmış olmasına rağmen çeşitli vakıf ve derneklere ve projelere aktarılması yerine, çocukların yaşamsal ihtiyacı olan beslenme sorununu çözmek üzere en az 1 öğün ücretsiz yemek verilmesi sorununu çözmesi mümkündür." diyerek sözlerini bitiriyor.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Bakan Tekin’den okullarda 1 öğün ücretsiz yemeğin...
Bakan Tekin, cemaat ve tarikatlara protokollerle milyon liralar aktarılırken okul öncesi öğrencileri...
‘Devlet üç çocuk yapın diyor ama 1 öğün yemek verm...
Ankara’da kadınlar birlikte kış hazırlığı yaparken mahkum bırakıldıkları yaşama sitem ediyor: ‘Hazır...
MEB’e karşı açılan dava sürüyor: ‘MEB 1 öğün ücret...
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği MEB’in davanın reddine ilişkin verdiği savunmaya karşı itiraz...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.